ESGROUP YENİGÜN gazetesinden Murat Dağtekin Perşembe günü spor sayfasındaki köşesinde bir yazı yayınladı...
Uzun yıllardır Eskişehir yönetimlerinde menajerlik görevi yapan Özgür Tulun'la ilgili...
Dağtekin yazısında önemli iddialarda bulunuyor...
Tabi ki bunlar birer iddia...
O da zaten Tulun'dan açıklama istiyor...
Öyle sanıyorum ki Özgür Tulun Murat Dağtekin'le ilk konuşmasında '10 yılla ilgili bilgileri anlatacağını' söylüyor...
Sonra da vazgeçiyor ve 'ben kimseye hesap vermem' diyerek kestirip atıyor...
***
Ben iddialara girecek değilim...
Zira spor muhabiri değilim ve kulübün içini çok iyi bilmiyorum...
Ancak değinmek istediğim konu başka...
Birincisi,
Özgür Tulun, 'tamam geçmiş 10 yıla ilişkin bilgileri açıklayacağım' diyor...
Sonra ne oluyorsa oluyor, bir süre sonra vazgeçiyor,
'Kimseye hesap vermem' diyerek kestirip atıyor...
Demek ki ortada, açıklanması gereken bilgiler var...
Yani bir takım kişiler dışında kimsenin bilmediği bilgiler...
Tulun'un ilk ifadesinden ortaya çıkan anlam bu...
Birilerinden gizlenen bilgiler var demek ki...
İkincisi...
'Kimseye hesap vermem' şeklindeki sözleri...
Gerçi oradan da, 'ortada verilmesi gereken bir hesap olduğu' anlaşılıyor ancak, daha garip olanı, kendisinin bu konuda sorumlu olmadığı ve öyle görülmemesi gerektiği şeklinde değil...
Kendini sorumlu göstermeme eğiliminde hiç olmaması...
Yani kendisini hiç savunma gereği bile duymaması...
***
Taraftarın, Tulun'un bu fevri çıkışına verdiği karşılık,
'Eskişehirspor 'kimse' değildir' şeklinde...
Bu kulübe bileyerek ya da bilmeyerek her kim ne kötülük yaptıysa, her kim ne zarar verdiyse, artık eteklerdeki taşların dökülmesi zamanı gelmiştir...
Zira her şeyden 'kimseye hesap vermem' diyerek sıyrılabileceğini düşünen Özgür Tulun'un bu keyfi çıkışı ve hala kulüpte resmi olarak görevli olması;
Bu kulübe neden artık kimsenin güvenip yardım etmediğinin en belirgin ve en temel örneğidir...
***
Artık Eskişehirspor'a başka bir gözle bakılması, yeni bir sayfa açılması için zorunludur...
Genç ve dingin bir orman yetiştirmek için,
Eskimiş, çürümüş, kurtlanmış ağaçların tümünün kesilmesi zorunludur...
Başka çare yoktur...
Yoksa,
Her şey dönüp dolaşıp aynı noktaya gelecek...
Aynı hatayı yapıp, farklı bir sonuç beklemek saçmalıktan başka bir şey değil zaten...