Filiz İleri Sur, 'Biz paramızı, hakkımızı istiyoruz. Yazık değil mi bize? Anneyim ben anne. Çocuğum hasta bırakıp işe gittim ben. Kendim hasta hasta çalıştım. 27 yıllık emeğim var benim orada. Yazık değil mi bize? Bizim yerimizde siz olsaydınız ne yapardınız?' diyor. Kime karşı? Kendilerine sert müdahale yapan gaz sıkan polislere karşı!!
Aylardır Zeytinoğlu grubunda bulunan üç fabrikadan maaşlarını ve kıdem tazminatlarını alamayan DİSK'e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası 500 işçi var. Son olarak açlık grevine başladıklarını ve Perşembe günü Eskişehir'den Ankara'ya yürüyeceklerini duyurmuşlardı. ESPARK AVM önüne kurulan imza stantlarının bulunduğu noktada basın açıklaması yapıp ardından yürüyüşe başlamak isteyen işçilere ve sendika yöneticilerine polis müdahale etti. Gazlı müdahaleden etkilenen Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve bazı işçiler hastaneye kaldırıldı. Sonuç 29 işçi ise gözaltına alındı!! Filiz İleri de işte o esnada isyanlarda! Haksız mı peki?
İşçiler uzun zamandır seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Sorunlarını çözebilecek herkesle görüşmeye çalıştılar. Özellikle Hükümetin temsilcileri ile de görüştüler. Çok bir istekleri yok aslında. İnsanca çalışmak, sadece çalışmak, evlerine aş götürmek. Yıllarca çalışarak hak ettikleri ve gasp edilen rızıklarını alabilmek. Ama seslerine kulak verilmedi verilmiyor. Üç gündür açlık grevindeydiler. Ardından da Çalışma Bakanlığına ve Halkbank'a gelip çalışma imkanlarının devam etmesi ve fabrikalarının kurtulması için girişimde bulunacaklardı. O kadar!!
Bir kez daha görülmüştür ki insanlık tarihi ile başlayan sınıflar arası mücadele zamanla şekil değiştirse de amaç hep aynı olmaktadır; sermaye için daha fazla sömürü ve kazanç, emek için ise insan onuruna yakışır bir çalışma ortamı ve insanca yaşayabileceği bir ücret talebi. Tarih boyunca büyük mücadeleler verilmiş, bedeller ödenmiştir.
Ancak bu kadar insanca taleplere bile katlanılamıyor tahammül edilemiyor ise sözün bittiği yerdir. Her hak isteyen her eleştiri yapana terörist muamelesi ve müdahalesi yapar iseniz ne demokrasiden ne demokratikleşmeden bahsedebilirsiniz.
Ülkemizde;
- İşçilerin yüzde 90'ı sendikasız:
- İşçilerin yüzde 93'ü toplu iş sözleşmesi kapsamında değil:
- Sendika üyesi isçiler dahi toplu iş sözleşmesinden yararlanamıyor:
- Türkiye toplu iş sözleşmesi kapsamı ve sendikalaşma acısından OECD ('Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü') sonuncusu:
- Sendika üyeliğindeki artışın nedeni taşeron isçilerin ve kamu isçilerin örgütlenmesidir, ancak bu işçilerinde halen toplu iş sözleşmesi hakları kısıtlı.
- Yeni sendika üyelerinin dağılımında büyük bir dengesizlik söz konusu ve iş kollarına göre sendikalaşma: İnşaat, turizm ve büro iş kolu en düşük sendikalaşma oranına sahip iş kolları.
- Halen kadınlar erkeklere göre daha az sendikalı.
- Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan toplu sözleşmelerde patlama olmuş durumda.
- Ve yasaklamalar ile birlikte grevler dibe vurdu.
Tepki verilecekse ülkeyi bu hale getirenlere vermek gerekiyor. Filiz İleri Sur gibi ailesinin ve kendisinin haklarını arayanlara değil!!