Geçtiğimiz Pazar günü,
Eskişehir'de,
Bir kadın belediye otobüsüne biniyor, kartınız okutuyor, ancak HES kodu olmadığı için cihaz onay vermiyor...
Öyle olunca,
Otobüs sürücüsü de kadını otobüse almıyor...
'Vay sen misin bunu yapan?'
Kadın telefona sarılıyor, bir yakınına durumu anlatıyor...
Şahıs bir iki dakika içinde otobüsün yanına geliyor, biniyor, başlıyor sürücüyle tartışmaya...
Ardından darp ediyor,
Sonra da yanında getirdiği bıçakla sürücüyü iki üç yerinden bıçaklıyor...

Geçtiğimiz günlerde,
Eskişehir'de,
Bir okul yöneticisi 'kız öğrencilere taciz yaptığı' iddiasıyla tutuklanıyor...
İl Milli Eğitim Müdürü görevden alınıyor...
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Dairesi Başkanlığı Koordinasyon Kurulu üyeliğine atanıyor...
Görevden alınma nedeni,
'Sicilinde benzer suçları olan bir yöneticiyi Alpu'da iki okula birden müdür vekili olarak ataması...'
Görevden alınıp, Personel Dairesi Başkanlığı'nda koordinasyon kurulu üyesi olarak atanıyor...
Komik değil mi sizce de?

Bir ayı aşkın süre önce,
Eskişehir'de,
yabancı uyruklu bir erkek, eşini kızının gözleri önünde, güpegündüz çarşı ortasında yere yatırıp bıçaklamaya başlıyor...
Çevredeki hiç kimseden tepki yok...
İşte o anda, iki genç delikanlı dayanamayarak olaya müdahale ediyorlar...
Arbedede, bıçaklı saldırgan ağır yaralanıyor...
Müdahale eden gençlerden biri gözaltına alınıyor...
Neyse ki adalet gün evvelinden gerçekleşiyor ve genç mahkeme tarafından serbest bırakılıyor...

Ülke genelinde,
Pandemiden daha hızlı yayılan bir hastalık peyda oldu...
Öfke nöbeti hastalığı...
Diğeri de,
Bastırılamayan içgüdülerin dışavurumu...
Ülke olarak yaşadığımız ekonomik kriz,
Dünya olarak yaşadığımız pandemi süreci,
Bu travmaları ne kadar tetikliyor, bilmiyorum...
Ancak bildiğim,
Eskişehir'in adı son dönemde hep bu tür olaylarla anılıyor...
Oysa Eskişehir,
Yakın zamana kadar, dünyanın 'en güvenilir 10 şehri' arasında...

Yurt dışından gelen göçler nedeniyle,
Şehrin demografik yapısı değişiyor...
Evet, değişim, çoğu zaman kaçınılmaz...
Ancak bu değişimin yönü hızla negatife dönüyor ve Eskişehir'in imajına zarar veriyor...
Bu olayları, emniyet tedbirleriyle önlemek ne kadar mümkün?
Failleri yakalamak başka bir şey...
Bir de işin, gerçekleşmeden önlenebilmesi tarafı var ve bunun kadar güç bir şey olduğu açık...

Yaşanan olayların tüm sorumluluğunu sığınmacıların sırtına yüklemek insafsızlık olur...
Elbette öyle bir niyetimiz yok...
Ancak,
Ancak sığınmacıların gelmeye başladığı ilk günlerden başlayarak bir istatistik çıkartılmalı...
Bu süreçte,
Eskişehir'de işlenen suçlar incelenip, geniş bir rapor hazırlanmalı...
Eminim,
Emniyet güçlerinin elinde bu istatistik bilgilerin ve raporların hepsi vardır...
bu bilgileri, kamuoyuyla paylaşmak ne kadar doğru ve gerekli onu da biliyor değilim...
Ancak yine de,
Günlük yaşamımızdaki ahengin ve huzurun hangi nedenler yüzünden bozulmaya başladığını öğrenmek bizim hakkımız...
Ki, ancak o zaman şu soruya doğru yanıt verebiliriz...
'Neler oluyor bize?'