Dert,

Yalnızca Eskişehir'in ya da Türkiye'nin değil...

Tüm dünyanın...

Bir tarafta,

İklim değişikliği nedeniyle, buzulların erimesiyle deniz seviyesinin yükselmesi beklenirken,

Diğer taraftan,

Tüm dünya kuraklık tehdidi altında...

Bir tarafta sel felaketleri,

Bir tarafta kuraklık...

Ne tuhaf değil mi?

Demek ki, doğanın kendi kendine oluşturduğu denge sonunda bozuldu...

Peki ne yapacağız?

Dünyayı ve doğayı,

Eski günlerine çevirebilir miyiz?

400-500 yıl öncesine...

Mümkünse bir kaç bin yıl önceki haline...

Ya da,

Elimizde kalanın kıymetini bilip,

Hiç olmazsa onu koruyabilir miyiz?



Dünyadaki insanların yüzde 30'unun evinde, güvenilir ve sağlıklı kullanma suyu yok...

Yine dünya nüfusunun yüzde 60'ı, uygun koşullara sahip sanitasyondan (halk sağlığının korunması için gerekli olan hijyenik şartlar) yoksun...

Dünya yüzeyinde 35 milyon kilometreküp tatlı su bulunurken,

Bunun yalnızca 105 bin kilometreküplük bölümü kullanıma uygun...

Türkiye'de yıllık ortalama 44 milyar metreküp su kullanılıyor...

Bunun 32 milyar metreküpü tarımsal sulama amaçlı...

Yani bu kaynağın yüzde 70'i tarımsal amaçla kullanılıyor...

İçme suyu olarak 7 milyar metreküp,

Sanayide kullanılan miktar ise 5 milyar metreküp...

Madencilik, hidroelektrik santral, toprağın yanlış ve amaç dışı kullanımları nedeniyle yeraltı suları yer değiştiriyor...

Tabiri caizse kaçıyor...

Kirletilen, sağlıklı kullanım olanağı kalmayan su rezervlerini saymıyorum bile...



Su,

Yalnızca insan için değil, doğadaki tüm canlılar için hayati öneme sahip...

Su bittiğinde yaşam da bitiyor...

Evlerimizde bir kaç saatlik geçici su kesintilerinde neler yaşıyoruz değil mi?

Ne kadar sıkıntılı,

Ne kadar kasvetli bir hal...

Hülasa bu iş,

Öyle 'parasını verir alırım, istediğim gibi de kullanırım' değil...

Böyle giderse,

Dünyalara sahip olsak bile,

Satın alacağımız su kalmazsa ne yapacağız?

Susuz bir dünya,

Cansız bir dünya demek...