Alpu Ovası, URAYSİM, raylı sistemler, tren, vagon, lokomotif derken, lafın dönüp dolaşıp buraya geleceği açıktı...
Nitekim geldi de...
'Büyük Eskişehir' edebiyatı yapanlar,
Bugüne kadar TÜLOMSAŞ'ın Eskişehir'in elinden alınışı ile ilgili düşüncelerini hiç açıklamadılar...
Lazım olduğunda,
Eskişehir'in nasıl bir demiryolu şehri olduğunu, 130 yıllık bir geleneği olduğunu, yetişmiş ve kaliteli işgücüne
sahip olduğunu belirtenler;
Alpu Ovası, URAYSİM diye mangalda kül bırakmazlarken,
Neden bir kere çıkıp da,
'TÜLOMSAŞ'a bunu neden yaptılar?' diye sormuyor...
Sormuyor, çünkü soramıyorlar...
İşin ucunda iktidardan azar işitmek var...
***
Gelin bardağın dolu tarafından bakmayı deneyelim...
Diyebilirsiniz ki,
'TÜLOMSAŞ olduğu yerde duruyor...
Bir tek tuğlası bile eksilmedi...
Yalnızca ismi değişti...'
Diyelim ki öyle...
Öncelikle kurumun Eskişehir sanayici ve tüccarına yarattığı alan tamamen yitirildi...
Arık vida bile alınacak olsa, Ankara karar veriyor...
Aidiyet duygusu tamamen Eskişehir'in elinden alındı...
İnternette vikipedi sekmesinde bile TÜLOMSAŞ'tan bakın nasıl söz ediyor...
'Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş.
Kısaltmasıyla TÜLOMSAŞ...
Eskişehir merkezli, TCDD'nin bağlı ortaklığında 1986 (TÜLOMSAŞ adını aldığı tarih. İlk kuruluş tarihi 1894))-
2020 arası faaliyet gösteren lokomotif üreticisi anonim şirket.
Tüm faaliyetleri 2020'de kurulan TÜRASAŞ bünyesine dahil edilerek varlığına son verilmiştir.'
TÜLOMSAŞ literatürde bile artık böyle geçiyor...
1894 yılında Anadolu-Bağdat Demiryolu Hattının inşası sırasında Bakım ve Onarım Atölyesi olarak kuruluyor.
1894 yılında Anadolu-Osmanlı Kumpanyası ismiyle kurulan atölye, 1920'de Eskişehir Cer Atölyesi ismini,
1970 yılında Eskişehir Lokomotif ve Motor Sanayii Müessesesi (ELMS), 1986 yılında Bakanlar Kurulu kararı
ile bağlı ortaklık haline dönüştürülüyor ve Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş. TÜLOMSAŞ adını alıyor.
540.000 m2 açık, 183.700 m2 kapalı alana sahip...
TÜLOMSAŞ Kurtuluş Savaşı'na da önemli katkılar sağlar...
1919'da Anadolu'nun işgali sırasında İngilizlerin eline geçen Anadolu- Osmanlı Kumpanyası 20 Mart
1920'de Kuvayı–Milliye tarafından geri alınır ve adı Eskişehir Cer Atölyesi olarak değiştirilen küçük atölye
ulusal güçlerin elinde işgal ordularına karşı büyük bir koz olur.
İsmet Paşa anılarında:
'İlk esaslı vazifem orduyu hazırlamaktı. Muhtelif depolarda kamaları alınmış, boru halinde bulduğum topların
kamalarını Eskişehir Demiryolu Atölyesinde yaptırdım ve Sakarya'da kullandım' diyor.
20 Temmuz 1920'de Yunanlıların eline geçen Atölye, 2 Eylül 1922'de bir daha el değiştirmemek üzere geri alınır ve
yeni Türkiye'de çağdaş teknolojiye girişin başlangıcı olarak, tarıma dayalı ekonomiden teknolojiye dayalı ekonomiye doğru ilk
adımın atılmasını sağlıyor...'
Belki varlığını sürdürecek, bir süre daha yerinde kalacak ama asla eskisi gibi olmayacak...
TÜLOMSAŞ bu şehrin en derin hafızasıdır...
Küçük bir bakım-onarım atölyesinden dev bir tesise dönüşmüştür...
Eskişehir'de hemen hemen her ailede TÜLOMSAŞ'tan emekli olmuş en az bir-iki kişi vardır...
İşte o TÜLOMSAŞ artık yok...
***
Konuya kafayı takıp biraz karıştırınca internette ilginç bir habere rastladım...
Çin'de yüksek hızlı tren üretimi yapan CRRC isimli devlet kuruluşu,
Saatte 1000 km. hıza çıkabilen maglev treninin test sürüşlerine başlamış...
Proje bazında ise,
Saatte 4000 km. hıza çıkan ultra yüksek hızlı tren çalışmalarını başlatmışlar...
Tren, rayın 22 milimetre üzerinde (yani havada) gidecek...
Çinlilerin kendi tabirleriyle 'uçan tren' yapacaklar yakın bir gelecekte...
Bu arada kuruluş 2021 yılında 41 milyar dolarlık bir gelir elde etmiş...
***
O nedenle biz TÜLOMSAŞ'ı Ankara'ya taşımakla az bile yaptık...
Bir an önce buldozerlerle girip yıkalım, 720 bin metrekare arazisi üzerine rezidanslar, oteller, AVM'ler yapalım...
Nasılsa, önce yokluğuna alıştıracaklar, birkaç sonra da yok edecekler...
Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliği'ne bunları yapanlar TÜLOMSAŞ'ı mı düşünecekler?
TÜLOMSAŞ'a ölüm...
Yaşasın URAYSİM...
Öyle mi?