Pandemi sürecinde hayati noktalardan biri olarak görülen HES Kodu uygulaması giderek yaygınlaşıyor.
Kamu kurumlarına, belediyelere girerken, tramvay, otobüs, trenler ile uçaklara binerken HES Kodu sorgulamasından geçiyoruz.
Uygulama doğru.
Çünkü son gülerde evde karantina da olması gerekirken elini kolunu sallaya sallaya sokakta gezen veya toplu ulaşım araçlarını kullanan Covid-19 virüsü taşıyanlar yakalandı.
HES Kodu, virüsün bulaş riskine karşı tedbir alınmasını kolaylaştırıyor.
* * *
Eskişehir'de bir erkek kuaför salonu işletmecisi Ekrem Kaçar, işyerine gelen müşterilerine HES Kodu ile girmelerini zorunlu hale getirmiş.
'Cool Hair Style adlı' işletmenin sahibi erkek kuaförü Ekrem Kaçar, salona gelen müşterilere HES Kodu zorunluluğu getirerek hem kendi sağlıklarını hem de gelen diğer müşterilerin sağlığını koruma altına aldıklarını söylemiş ve şöyle devam etmiş:
'Günümüzde artık çoğu yerde HES Kodu isteniyor. Biz de salonumuzda müşterilerimizin ve bizlerin sağlığı için HES Kodu uygulamasına başladık. Kuaförler için bu durum zorunlu değil ama biz herkesin sağlığı için artık HES Kodu ile hizmet vermeye başladık. Müşterilerimiz ilk önce el dezenfeksiyon istasyonundan geçiyorlar. Daha sonra ateşi ölçülüyor ardından, telefonlarından e-Devlet uygulaması üzerinden, kısa mesaj ile ya da Hayat Eve Sığar uygulaması üzerinden bize kodunu gösteriyor. Biz de 'risksizdir' yazısını gördüğümüzde rahatlıkla içeri alıyoruz. Sonuçta bir salgın döneminden geçiyoruz. Hastalarımız var. Salonumuza Covid-19 pozitif biri gelebilir diye düşündük ve herkesin sağlığı için böyle bir önlem aldık. Burası temasın en çok yaşandığı yerlerden birisi. Bu sebeple HES Kodu bizim için şart oldu artık'.
* * *
Bu kardeşimizi tebrik ediyorum.
Hem kendi sağlığı hem de müşterilerinin sağlığı önemli.
Bu uygulama ile kendisi ile birlikte müşterilerinin de hastalık taşıdığını bilmeyen kişilerin dükkanına girişini önlemeye çalışıyor.
Vallahi haberi okuyunca hiçbir zorlama veya şart olmaksızın HES Kodu uygulamasına geçmiş olmasından dolayı kendisini kutlamak istedim.
* * *
İnsan sağlığını yakından ilgilendiren, kullandıkları malzemeler her ne kadar her tıraştan sonra dezenfekte edilse bile, dükkana gelen hastalıklı birisini tıraş ederken hem kendisinin hem de o sırada tıraş olan müşterinin ve kalfaların hastalığa yakalanma ihtimali yüksek.
Bu uygulamanın cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile zorunlu hale getirilmesi bulaş riskini azaltma adına daha iyi olacağı bir gerçek.
Ben yıllardır tanıdığım, bildiğim kuaförüme tıraş olmaya giderken bile endişeyle koltuğa oturuyorum.
Beni tıraş edecek kuaförün benden önce tıraş ettiği kişinin 'sağlıklı mı, değil mi?' acaba diye hep endişe duyuyorum.
* * *
Erkek-kadın kuaförlerine girerken HES Kodu sorgulaması zorunlu hele getirilmiş olsa berber koltuğuna oturan herkes gönlü rahat bir şekilde tıraş olur.
HES Kodu uygulamasının zorunlu olmasını önce berber ve kuaförlerin bağlı oldukları odaların başkan ve yöneticileri talep etmeli.
Türkiye Berberler ve Kuaförler Federasyonu yönetimi HES Kodu uygulamasının berberler ile kuaför salonlarında da yapılması için ilgili bakanlıklara taleplerini iletmeleri halinde ben karşı çıkılacağını düşünmüyorum.
* * *

Cumhurbaşkanı Erdoğan gelecek

Aralık ayı içerisinde yapılacak AK Parti İl Kongresine Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak.
Cumhurbaşkanlığı'na yakın bir kaynaktan edindiğim bilgiye göre AK Parti İl Kongresine katılacak olan Erdoğan, yapımı tamamlanan Millet Bahçesi ile yeni İl Halk Kütüphanesi'nin açılışını da gerçekleştirecek.
AK Parti İl Kongresinin tarihi netleşmedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aralık ayındaki programlarına bakılarak Eskişehir'e geliş tarihi belirlenecek. Ona göre de il kongresi takvimi netleşecek.
Erdoğan, eğer hava şartları müsait olursa Vilayet Meydanında Eskişehirlilere de hitap edecek.
Öte yandan, tamamlanması için yoğun bir gayret gösterilen Yenikent Mahallesindeki yüzme havuzu, Erdoğan'ın Eskişehir'e geliş tarihine kadar açılışa hazır hale gelmesi halinde onun da açılışını yapması bekleniyor.
* * * *

9 yıl sonra o da başkasına gönderdi

30 Ekim 2020 tarihinde merkez üssü Ege Denizi'nin Seferihisar açıkları olan 6,6 büyüklüğünde meydana gelen depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. Bir taraftan da hala artçı depremler de olmaya devam ediyor.
9 Kasım'da 4,2, dün de saat: 09.48 de 4,8 büyüklüğünde iki deprem daha meydana geldi.
İnsanlar korkularından hala evlerine giremiyorlar.
* * *
Depremin meydana geldiği ikinci gün AFAD İzmir'de 1040 çadır kurdu. Bornova, Bayraklı, Buca ve Konak ilçelerinde toplam 3 bin 880 çadır daha kuruldu.
Bayraklı ve Bornova'da yıkılan, ağır hasar gören evlerde yaşayan vatandaşlar bu çadırlarda yaşıyorlar.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şimdiye kadar yapılan kontrollerde içerisine girilemeyecek konutların mühürlendiğinden 16 bin kişinin evsiz kaldığını açıkladı.
Havalarda soğumaya başladı.
Çadırda yaşam sürmek kolay değil.
Allah yardımcıları olsun.
* * *
Depremlerden sonra ilginç olaylarda yaşanıyor.
Van'ın Erciş ilçesinde 9 yıl önce yaşanan 7,2'lik depremde 4 katlı binanın enkazından 28 saat sonra kurtarılan depremzede İlyas İşler, yazdığı mektupla birlikte kendisine gönderilen battaniyeyi kendisi gibi aynı acıyı yaşayan İzmirli depremzedelere göndermiş.
'Battaniyeyi hep sakladım'
Van depreminde enkaz altından 28 saat sonra kurtarıldığını anlatan 2 çocuk babası İşler, 'İzmir'de meydana gelen depremi en iyi ben bilirim. 28 saat enkaz altında kaldım. Arama, kurtarma ekiplerinin büyük uğraşlarıyla 4 katlı binanın enkazından kurtarıldım. 2011 Van depreminde bize yardım eli uzatan insanları asla unutmadık. 9 yıl önce bana yardım amaçlı gönderilen battaniyeyi, hep sakladım. Bir de duygularımı yansıtan mektup yazıp, kolinin içine koyup, deprem yaşayan İzmirli depremzedelere gönderdim. Allah yardımcıları olsun' demiş.
* * *
Vanlı depremzede İlyas İşler'in deprem hatırası olarak sakladığı ve şimdi de İzmirli bir depremzedenin ısınmasına yardımcı olması için gönderdiği battaniyeyi İzmirli depremzede de ne kadar kullanır bilemem ama eğer mektup eline geçtiyse manevi değeri büyük, kendisi için anlamlı olan o battaniyeyi ve mektubu umarım hatıra olarak saklar.
Veya o da Allah göstermesin ama bir gerçek.
Olası bir deprem sonunda bir başka depremzedeyi ısıtması için Vanlı depremzedenin mektubunu da içine koyup kendi de mektup yazarak gönderirse, o da kullandıktan sonra eğer yıpranmamışsa manevi değeri çok büyük olan bu battaniye deprem sergilerinde sergilenmek üzere AFAD tarafından korunmalı.
* * *


ÜZGÜN PALYAÇO

Bir gün psikiyatristin muayenehanesine çok üzgün vaziyette ağlayan birisi gelmiş ve başlamış anlatmaya;
– Benim ekonomik durumum iyi. Maddi anlamda bir sıkıntım yok. Sağlık sorunumda yok. Ancak başka bir sorunum var.
– Nedir o?
– Neşelenemiyorum. Sürekli moralim bozuk. Şöyle gülmek, bazen kahkaha atmak, eğlenmek istiyorum. İşte bunun için size geldim.
– Arkadaş, işin doğrusu bu olay, benim uzmanlık alanıma girmiyor. Ancak sana bir öneride bulunabilirim. Şu karşıya 10 gün önce bir sirk geldi. Bir de palyaço var.
Ben gittim. Çok güzeldi, özellikle de o palyaço harikaydı. Gülmekten yerlere yattım, o kadar çok eğlendim ki… Sana da o sirke gitmeni özellikle o palyaçoyu seyretmeni öneririm.
Bunun üzerine adamın suratı iyice asılmış ve adeta fısıltı halinde demiş ki;
O palyaço var ya… O benim işte…
-------
Hayat akarken çevrenizdeki insanların mutluluğu için çabalarken acaba siz mutlu olmak için ne yapıyorsunuz?
* * *