İlk önce fikir olarak, 2009-2010 yıllarında ortaya çıktı…
Anadolu Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Davut Aydın'dı…
Daha sonra rektörlüğe Prof. Dr. Naci Gündoğan geldi…
Ulusal Raylı Sistemler Araştırma Merkezi'nin (URAYSİM) Kalkınma Bakanlığı'nca 2016 yatırım programına alındığı açıklandı…
166 milyon 500 bin TL olan proje bütçesi bakanlık tarafından 400 milyon TL'ye çıkarıldı.
2011 yılından bu yana bekleyen projenin 2019'da tamamlanması planlandı…
2016 yılında yapılan ve 8 firmanın katıldığı ihale sürecinin ardından AÜ rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan bunları söylüyor…
'Projenin 2019 yılında tamamlanması bekleniyor…'
Tarih 27 Mart 2019…
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, Eskişehir'in Alpu ilçesinde kurulacak Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezine (URAYSİM) ilişkin bilgi veriyor.
Manşetler şöyle;
'Milli Ray Sistem Test Merkezi URAYSİM 3 Yıl İçinde Hazır Olacak'
Yineliyorum, tarih Mart 2019 ve bugün itibariyle 3 yılın yarısı neredeyse geçilmiş bile…
Tarih, Eylül 2020…
Haber başlığı;
'4 Eylül günü URAYSİM projesinin yatırım süreçleri, ilgili kurumların yöneticilerinin katılımlarıyla yerinde incelendi.'
Katılanlar, aman aman…
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal,
Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Temizel,
Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Şenyel,
ESTÜ Ulaştırma MYO Müdürü Prof. Dr. Mete Koçkar
Albayrak Makine Elektronik San. Tic. ve Ltd. Şti. Genel Müdürü Gürhan Albayrak'ın eşlik ettiği incelemelere,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün,
Genel Müdür Yardımcısı Serdar Ünsal,
Danışman Mustafa Mermutlu,
Danışman Murat Etyemez,
Emlak ve Kamulaştırma Dairesi Başkanı Hakan Bozkurt,
Emay Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş. Genel Müdürü Yardımcısı Bülent Demirca
Emay Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş. proje mühendisi Munzur Aşkın…
Sonuç;
Haber metninin geri kalanı, katılımcıların isimlerinin aktarıldığı metinden daha kısa…
URAYSİM şöyle olacak, URAYSİM böyle olacak…
Şöyle katkı sağlayacak, böyle işe yarayacak…
Peki ne yaptık, ne ettik, ne kadarı bitti, URAYSİM ne zaman hizmete girecek?
Tık yok…
***
Şimdi…
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş,
Eskişehir'de, daha doğrusu Alpu Ovası üzerinde Raylı Sistemler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurmak istiyor…
Neden Alpu Ovası diyoruz?
Çünkü URAYSİM orada kuruluyor, ilgili OSB'nin de URAYSİM'in yakınında kurulması gerekli, diyor…
Yani mazereti,
URAYSİM'in Alpu Ovasında kurulması…
'URAYSİM Çifteler'de kurulsaydı orada, İnönü ilçesinde kurulsaydı, orada kurulmasını talep edecektik…'
URAYSİM nerede, Raylı Sistemler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi orada diyor…
Kısmen haklı…
Değil mi ki biz, URAYSİM'in Alpu Ovasında kurulmasına ses çıkarmadık, bir anlamda rıza gösterdik şehir olarak, öyleyse, bana da ses çıkarmayın diyor ESO…
Yani bir anlamda Eskişehirlileri, URAYSİM Projesine karşı da kışkırtıyor...
***
Şimdi mesele şu;
URAYSİM projesinin fiziki inşaat durumu hangi aşamada?
Ne kadarı tamamlanmış?
Yüzde 20 mi, yüzde 50 mi, yüzde 70 mi?
Kesinlikle yüzde 20 noktasına bile erişmediğine eminim…
Hatta, ilk heyecanla yapılan bir kaç yapı da sürüncemeye bırakıldı…
Zaten kömürlü termik santrale ve kömür maden ocaklarına yer açmak için, durmadan yeri değiştiriliyor;
3'üncü kere yerinin değiştirilmesi, daha doğuya kaydırılması yine gündemde...
Öyleyse URAYSİM projesini çıkarın Alpu Büyük Ova'nın dışına…
Konvansiyonel Eskişehir-Ankara tren hattının da geçtiği başka bir bölgeye,
ESO da gitsin, çok istediği OSB'yi orada kursun…
***
Yine, yeni, yeniden tekrarlamak zorundayım…
Bizim sorunumuz, sanayileşme ya da şehre yeni sanayi yatırımlarının gelmesi değil…
O konudaki rezervimizi saklı tutmak kaydıyla, bizim derdimiz,
Alpu Büyük Ova…
Oraya, tarım dışı amaçla bir tek çivinin bile çakılmaması…
***
Biz kömürlü termik santral, kömür maden ocakları, sondajlar filan derken,
Bakıyoruz ki,
Hançer, bizim kendi içimizden saplanıyor…
Eskişehir Sanayi Odası tarafından…
İnanılır gibi değil…
Eskişehir'in 3 yıldır Alpu Ovasına kurumaya çalışılan kömürlü termik santrale bu şehrin nasıl karşı çıktığını, nasıl mücadele ettiğini, hukuki mücadelesinde ne denli yol aldığını, şehrin Sanayi Odası görmüyor ya da anlamıyor olabilir mi?
Celalettin Kesikbaş,
Eskişehir'in yürüttüğü bu mücadeleyi nasıl görmezden gelebiliyor?
Nasıl yok sayabiliyor?
Yok, efendim ovanın binde 5'ine kurulacakmış…
O konuşulanlar, hikayeymiş, masalmış, kasaba zihniyetiymiş, bunlar ne demek?
Alpu Ovasında şu olacakmış, bu olacakmış, bunlar romantik yaklaşımlarmış, o ve ESO yönetim kurulu romantik yaklaşımlara pabuç bırakmazlarmış, onların derdi kurumlar ve matematikmiş…
***
Allah'ım,
Eskişehir bilincinden bu kadar yoksun, şehrin ruhunu hiç anlamamış, şehrin 21 yıldır verdiği mücadelenin fikriyatını ve hedeflerini bu kadar anlamamış bir kişinin, bu şehrin Sanayi Odası Başkanı olmasına nasıl izin verdin?
Ne yapayım, sana sığındım sonunda…