URAYSİM Projesi ile ilgili yaşanan son gelişmelerle ilgili Anadolu Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Fuat Erdal'dan bir açıklama geldi...
İlginç bir şekilde yine aynı gün (dün) URAYSİM'le ilgili AKP İl Başkanlığı'ndan yapılan yazılı bir açıklama gazetelerde yer aldı...
Gerek Sayın Rektör'ün,
Gerekse AKP İl Başkanlığı'nın açıklamaları,
URAYSİM Projesi'nin şehir ve ülke ekonomilerine katacağı faydadan söz ediyor...
Rektör Erdal,
Olayı hiç bir şekilde siyasete alet yapmadan ele alırken,
AKP açıklaması beklenildiği üzere, siyasi bir üsluba sahip...
Yine Rektör Erdal,
Yalnızca URAYSİM üzerinden konuyu ele alarak, yapılacak kamulaştırmanın ovanın yalnızca 520'de 1'ini (770 dönüm) kapsayacağını dile getiriyor...
***
URAYSİM Projesi fikri ilk kez Prof. Dr. Davut Aydın'ın Anadolu Üniversitesi rektörü olduğu (2009-2013) dönemde ortaya atıldı.
Ardından rektör olan Prof. Naci Gündoğan tarafından sürdürüldü.
Kamuoyuyla sürekli proje üzerinden bilgi paylaşıldı, bittiğinde nasıl bir proje olacağı, temsili resimlerle anlatıldı.
Alpu Ovası, o dönemde henüz Bakanlar Kurulu Kararıyla 'Büyük Ova Koruma Alanı' ilan edilmemişti.
(Alpu'nun Büyükova olması Bakanlar Kurulu'nun 12.12.2016 tarih ve 2016/9620 Sayılı Kararı ile gerçekleşmiştir.)
O nedenledir ki,
URAYSİM'in Alpu Ovası üzerine kurulma fikri, kamuoyu tarafından tepki görmedi.
Üstelik bir türlü inşaatlar başlamamış, proje fikir bazında sürdürülmekteydi.
URAYSİM Projesi, bölgede tarım yapan çiftçileri bir nebze rahatsız etmiş olsa da, kamulaştırmanın başlamaması, dolayısıyla inşaatların da başlamamış olması nedeniyle 'çevre ve tarım' açısından fazla tepki çekmedi.
Projenin sahibinin Anadolu Üniversitesi'nin olması da, şehirden tepki çekmemesinin diğer bir nedenidir.
Ardından, şehrin ve ülkenin yoğun gündemi içinde göz ardı edildi...
Ta ki,
Sanayi Odası'nın URAYSİM'in hemen yanı başında İhtisas Organize Sanayi kurma çalışmaları deşifre olana kadar...
Çünkü İhtisas OSB ile birlikte Alpu Ovası'ndan koparılacak verimli arazi 3 bin 200 dönüme çıkıyordu...
***
Belki de,
Eskişehir Sanayi Odası'nın ihtisas OSB kurma girişimi olmasaydı ya da üzerinde bu kadar ısrarla durulmasaydı, URAYSİM Projesi için mahkemeye gidilmeyecekti...
Belki de,
Eskişehir kamuoyu 'ne yapalım URAYSİM'e en başında karşı çıkmadık... Artık iş işten geçti... İnşaatı da herhalde bitecek hale gelmiştir...' diye düşünecekti...
ESO, ihtisas OSB için çok ısrarcı oldu ve kurulacak yerle ilgili gelen her eleştiriyi, 'ne yapalım, o zaman URAYSİM'i Alpu Ovası'na yapmasaydınız' şeklinde savuşturmaya kalktılar...
Bu yaklaşım insanların ve kurumların URAYSİM'in kurulduğu alanı yeni baştan tartışmalarına ve 'Alpu Ovası zarar görecekse, o zaman URAYSİM'den de vazgeçilsin' düşüncesine evrilmesine neden oldu...
Tipik bir,
'Kendim ettim, kendim buldum' durumu...
***
Bir de şu yaklaşıma bir açıklık getirmek gerekiyor...
Hani hep deniyor ya,
'Otomobil fabrikasına sahip çıkamadık, gitti...'
'Mobilya sektörüne sahip çıkamadık, gitti...'
'Demiryolu sektörüne de sahip çıkamazsak, o da gidecek...'
(TÜLOMSAŞ'ın başına gelenlerden sonra geriye elden gidecek ne kaldıysa...)
Kimse merak etmesin, URAYSİM hiç bir yere gitmez...
Zira URAYSİM, devlet projesi değil, Anadolu Üniversitesi'nin projesi...
Devlet Yatırım Programına alınması ise,
Aynen Büyükşehir'in Tramvay Projesi'nde olduğu gibi, devletin projeye onay verip vermemesiyle ilgili...
Hatırlarsanız, hükümetin yıllarca Yatırım Programına almaması nedeniyle Tramvay sisteminin 2. etap inşaatı en az 3-4 yıl gecikmeli olarak başlayabilmişti...
Yani URAYSİM'in maliyetini devlet değil, Anadolu Üniversitesi karşılayacak...
Eğer, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ya da başka bir üniversitenin böyle bir projeyi karşılayacak geliri varsa, buyursun yapsın...
(Şu aşamada bile 500 milyon TL'lik bir maliyetten söz ediyoruz...)
Projenin fikir bazında ortaya atıldığı ilk dönemde, (Rektör Davut Aydın dönemi) Anadolu Üniversitesi'nin Açık Öğretim Fakültesi nedeniyle inanılmaz büyüklükte bir bütçe fazlası oluyordu.
İşte URAYSİM için kullanılması düşünülen para o bütçe fazlasıydı...
Ancak Maliye Bakanlığı, Meclis'ten çıkarılan bir yasa ile Anadolu Üniversitesi'nin her yılın sonunda ortaya çıkan bütçe fazlasına el koymaya başladı...
Bence URAYSİM'in inşaatının tamamlanmasının bu kadar gecikmesinin ana nedenlerinden biri de bu...
***
URAYSİM'le ilgili yapılan iki açıklamaya tekrar geri dönersek;
Her iki açıklamada da, bir konuya hiç değinilmiyor...
Mahkemeye başvuran belediyelerin de, Eskişehir kamuoyunun da, her iki projeye karşı çıktıkları falan yok...
Onların karşı çıktıkları tek nokta, her iki projenin de Alpu Ovası üzerine kurulmasına... Sahiden de,
Murat Taşkın'ın dünkü köşesinde belirttiği gibi,
'Daha yolu bile yapılmayan Alpu'ya ve Alpu Ovası'na nedir bu düşkünlük?
Hiç fikri olan kimse var mı?'