Anayasa Mahkemesi (AYM) zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) dersi konusundaki kararını 7 Nisan 2022'de vermişti. Kararın gerekçesi neredeyse dörtay sonra 28 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı.
AYM gerekçeli kararında,Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulmak isteyen Hüseyin El ve kızı Nazlı Şirin El'in başvurusunu haklı buldu.
'Ebeveynlerin eğitim ve öğretimde dini ve felsefi inançlarına saygı gösterilmesini isteme hakkının ihlal edildiğine' hükmeden AYM, başvurucuya 20 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. Yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası ise reddedildi.
2009'da dokuz yaşında ilkokul dördüncü sınıf öğrencisi olan Nazlı Şirin, bugün yirmi iki yaşında bir üniversite öğrencisi oldu.
13 yıllık yargı sürecinin tazminat ödenmesiyle biten sonucununmevcut durumu nasıl etkileyeceği oldukça merak ediliyor.
Önce Nazlı Şirin'in 13 yıllık öyküsünü (!) anımsayalım, sonra da sonucun mevcut durumu nasıl etkileyeceğinin yanıtını verelim…
13 YILLIK MÜCADELE VE ESKİŞEHİR…
Hüseyin El, 2009 yılında Eskişehir Havacılar İlköğretim Okulu Müdürlüğü'ne başvurarak o tarihte 4. sınıf öğrencisi kızı Nazlı Şirin El'in Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinden muaf tutulmasını istedi.
Okul müdürlüğü ise Millî Eğitim Bakanlığı'ndan alınan görüş doğrultusunda bu talebi reddetti. Okul müdürlüğünün ret yazısına eklenen MEB yazısında; 'Okullarımızda sadeceT.C. uyruklu, Hristiyanlık ve Musevilik dinlerine mensup öğrencilerin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine girmelerininzorunlu olmadığı' belirtildi.
Bu arada, sınıf geçme konusunda sorunlar yaşayan Nazlı Şirin, 2012-2013 öğretim yılında önce Eskişehir Mehmet Gedik İlköğretim Okulu'na ardından da Süleyman Havva Kamışlı İlköğretim Okulu'na naklini yaptırmak zorunda kaldı.
Hüseyin El, bu gelişmeler üzerine, Millî Eğitim Bakanlığı ve Eskişehir Valiliği'ne karşı dava açtı.
Bu süreçte uzayıp giden yerel mahkemeler,MEB ve Valiliğin temyiz başvuruları,Danıştay kararlarının ardından aile, 2014 yılında Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
Anayasa Mahkemesi, bu başvurudan tam 8 yıl sonra (7 Nisan 2022) konuyu görüştü ve açıklanan kısa kararda; 'Anayasa'nın 24. Maddesi ile güvence altına alınan; ebeveynlerin eğitim ve öğretimde dini ve felsefi inançlarına saygı gösterilmesini isteme hakkının ihlal edildiğine' karar verildiği belirtildi.
Bu kısa kararın verilmesinden dört ay sonra da gerekçeli karar açıklandı.
ŞİMDİ NE OLACAK?
AYM'nin kararı 7'ye karşı 8 oyla alındı.
AYM'nin talebi üzerine konuya ilişkin yazı gönderen Milli Eğitim Bakanlığı, 'DKAB dersinin sadece İslam dinine mensup öğrencilere değil, hangi mezhep veya felsefi düşünceden olursa olsun tüm öğrencilere hitap eden bir ders olduğunu' iddia etmeye devam etti.
AYM karar verinceye kadarMEB, 2018 yılında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin müfredatını kısmen değiştirdi.
MEB'in yaptığı bu müfredat değişikliğini dikkate alan AYM, aldığı kararın 2018 yılında kabul edilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi yeni müfredatını 'kapsamadığını' ve Nazlı Şirin El'in başvurusu üzerine incelenen müfredatın 2018-2019 öncesini kapsadığınıözelliklevurguladı.
Bu açıklamadan,2018-2019'den sonra zorunlu DKAB dersinden muaf olmak içinyapılacak yeni başvuruların'sil baştan'değerlendirileceği(!) anlaşıldı.
Kararın açıklandığı 7 Nisan 2022 tarihinden bu güne kadar '6 köşeli masadan'karara yönelik hiçbir açıklama gelmemesi akıllara iki soruyu getirdi;
Birincisi; Mevcut zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi müfredatından ve uygulama biçiminden memnun musunuz?
İkincisi; 'Bal yiyelim ama arı kovanına çomak sokmayalım mı'diyorsunuz?