Umudunu kesenler, 'umurumda değil' diyor.
Yanlışları görmesine rağmen, bir şey yapamamasından kaynaklanıyor umurunda olmaması.
Elinden bir şey gelmeyince,
Umurunda olmuyor.
***
'Model' ülke olarak pazarlanan ülkesinin imajının yerlerde süründüğünü,
Demokrasiden yararlanarak başa geçen sayın büyüklerin(!) otokrasiye geçtiğini,
İyi niyetiyle iktidarın pekişmesini sağlayan komşusunun da -defalarca uyarmasına rağmen- otokrasiden nasibini aldığını,
Devletinin eklemlerini, kaslarını oluşturan kurumların 'anayasal gerekler'den uzaklaştırılıp, 'babayasal vesayet'e tabi edildiğini,
Ülkesinin 'otoriterleşen bir rejim'e dönüştüğünü,
Görüyor, anlıyor, biliyor…
Elinden bir şey gelmeyince,
Umurunda olmuyor.
***
'Kandırıldık edebiyatı' oynanan oyunun bir repliğiydi aslında. Yıllardır süren kandırılma, ta baştan düşünülmüş ve senaryoya dahil edilmişti.
Komşu devlet adamlarıyla kankalık muhabbetleri,
Teröristlerle aynı masada çay içmeler,
Cemaatle aynı yağmurda ıslanmalar,
Hepsi otoriterleşme yolunda atılan adımların gereğiydi.
'Kuvvetler ayrılığı'nın demokrasilerde olmazsa olmaz ilke olduğu bir çağda, 'kuvvetler birliği'ni sağlamayı ve 'tek adam'ın dudaklarının arasına bırakmayı savunanları kandırdılar.
Kandırılmadılar, hep kandırdılar; halen de kandırıyorlar!
Kanmayanların elinden bir şey gelmeyince,
Umurunda olmuyor.
***
Üniversiteler, silahlı kuvvetler, emniyet, yargı, basın, medya, devletin tüm kurumları tek tek dizayn edilirken,
'Meşru' ve 'gayri meşru'nun el ele yürürken ettikleri haltların, kirli çarşafların ortaya çıkışını izlerken,
'Sivilleşme' figanlarıyla başlayıp istihbarat, emniyet, jandarma ekseninde bir 'polis devleti' inşa edilirken,
Çağdaş birey olmaya, çocuklarını da çağdaş normlara göre yetiştirmeye çabalarken, 'biat kültürü'ne kapılmış, her türlü yasadışı karara, olaya 'hoş ve de boş bakan bir toplum'da yaşadığını anlamışken,
Elinden bir şeyler gelmeli,
Umurunda olmalı!
***
Herkesin umurunda olacak!
Cumhurbaşkanını seçilebilmek için yapılan değişiklikler bilinçli gidilen yolun aşamalarıydı.
Haziran seçimlerinde yapılan mızıkçılıkla; tombala taşındaki sayı tersten okundu iddiasıyla 4 ay sonra kendi kartındaki sayının çekilmesi sağlandı:
'Birinci çinko'
Suriye karmaşasında 'kahramanlık' rolünden medet umulmuştu, olmadı. Şimdi, tüm uluslarla aramızın açılmasıyla oluşan 'mağdur' imajı iç siyasette fırsata dönüştürülecek:
'İkinci çinko'
Yurt dışına giderken edilen sürçü lisanla, boşuna mı 'çalkalanma'sı beklenir ülkenin!
Hazır olalım!
'Anayasa değişikliği ve başkanlık' öyle ya da böyle geliyor.
'İşte sana tombala!'
***
Umurunda olacak mı?