Dr. Akyüz, hipertansiyonun çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini vurguladı. "Toplumda hipertansiyon genellikle sadece baş ağrısıyla ilişkilendiriliyor. Ancak birçok kişi ‘Başım ağrımıyor, tansiyonum yüksek olamaz’ diye düşünüyor. Oysa hipertansiyon uzun süre sessizce ilerleyebilir, bu yüzden düzenli tansiyon takibi çok önemli," dedi. Haftada en az bir veya iki kez tansiyon ölçülmesi gerektiğini söyleyen Akyüz, 130/80 mmHg üzerindeki değerlerde kardiyoloji uzmanına başvurulmasının şart olduğunu ifade etti.
Panik Atak ve Kalp Krizi Arasındaki Benzerlik ve Farklar
Panik atak ve kalp krizinin benzer şikâyetlerle ortaya çıktığını belirten Dr. Akyüz, her iki durumda da göğüs ağrısı, çarpıntı ve nefes darlığı gibi belirtilerin acil servise başvurulmasına neden olduğunu anlattı. Ancak, bu iki durumun sadece uzman değerlendirmesiyle ayırt edilebileceğini söyledi. Panik atak genellikle stres, anksiyete gibi psikolojik nedenlerle gelişirken, kalp krizinde EKG ve kan testlerinde kalp hasarına dair bulgular ortaya çıktığını açıkladı.
Kalp Krizi Belirtileri Kalıcı ve İlerleyici
Dr. Akyüz, panik atak belirtilerinin sakinleşmeyle hafiflediğini veya tamamen geçtiğini belirtirken, kalp krizinde göğüs ağrısının geçici olmadığını ve genellikle şiddetinin arttığını vurguladı. "Kalp krizinde belirtiler ilerleyici olup evde beklemek ciddi riskler taşır. Zaman kaybı hayati sonuçlara yol açabilir," dedi.
Ne Zaman Hastaneye Başvurulmalı?
Göğüs ağrısı, çarpıntı veya nefes darlığı yaşayan kişilerin bu belirtileri hafife almadan en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini söyleyen Dr. Akyüz, özellikle ailesinde kalp hastalığı olan bireylerin daha dikkatli olmasını önerdi. Erken müdahalenin hayat kurtarıcı olduğunun altını çizdi.
