Tepebaşı Belediyesi’nin bu yıl 17.’sini düzenlediği Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu, tarihi ve sanatı bir araya getiren projelerle dikkat çekiyor. Etkinlik kapsamında 9 sanatçı, Frig medeniyetinin önemli mirası Yazılıkaya için kolektif eserler ortaya koyuyor.
Sempozyum Sanat Direktörü Prof. Bilgehan Uzuner, etkinliğin Eskişehir’in marka değerine katkısını vurgulayarak, “Yazılıkaya gibi tarihi ve törensel önemi yüksek bir anıtı, sanatçılarımızın özgün yorumlarıyla kent merkezine taşıyoruz. Böylece hem turizm hem de kültürel farkındalık açısından değer yaratıyoruz” dedi.
"YAZILIKAYA'YA KENDİ YORUMUNU KATMAK İNANILMAZ BİR DENEYİM"
Sanatçılar ise sürecin kendileri için hem öğrenme hem de üretim açısından eşsiz bir deneyim olduğunu ifade ediyor. Serkan Tok, “Burayı seramiğin mutfağı gibi görüyorum; farklı teknikler öğreniyor ve kolektif çalışmanın gücünü yaşıyoruz. Yazılıkaya’ya kendi yorumumu katmak inanılmaz bir deneyim” diye konuştu.
Özkan İpekçi ise eserinin Yazılıkaya ile birleşmiş olmasının kendisi için gurur verici olduğunu belirterek, “Sanatla binlerce yıl önce yapılmış bir anıtı günümüzle buluşturmak, Eskişehir’in kültürel belleğine katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Aynur Çalışkan da kolektif çalışmanın pozitif etkisine dikkat çekerek, “Her sanatçı kendi yorumunu ekliyor ve bu etkileşim, ortaya çıkacak eseri daha güçlü kılıyor” dedi.
Sempozyum, sanat, tarih ve kültürün buluştuğu bu eşsiz deneyimi 17 yıldır Eskişehir’e kazandırmaya devam ediyor.
