Demiryol-İş Sendikası Şube Sekreteri Hüseyin Çakmak,TÜRASAŞ'da yaşanan istihdam sorununa dikkat çekmiş.
Çakmak'ın yaptığı açıklama şöyle:
'Son dönemlerde TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğümüz üst yönetimiyle yaptığımız görüşmelerde de en büyük sıkıntının personel sayısındaki yetersizlik nedeniyle kendi personelimizce yapılmakta olan üretim ve tamir-revizyon işlerinin taşeron firmalar eliyle yapıldığına şahitlik etmekteyiz. Bu uygulamanın her geçen gün artması ve fabrikalarımızda doğrudan üretim ve tamir-revizyon işlerinde çalışan taşeron sayısının neredeyse kendi personelimizi geçmeye başlaması kabul edilemez bir durumdur.'
* * *
Bu konuda Demiryol-İş Sendikasının bir önceki Şube Başkanı Ramazan Uysal'da, 2022 yılının Mayıs ayında yaptı açıklamada, 'TÜRASAŞ'ın, TÜLOMSAŞ döneminde fabrikada yapılan yedek parçaların artık taşeronlara yaptırıyor' demişti.
Uysal'ın bu açıklamasının üzerinden 8 ay geçti. Geçen 8 ayda TÜRASAŞ'ın ihtiyacı olan eleman sıkıntısı giderilmemiş, üstelik emekliliği hak edip emekli olanlarla bu açık daha da büyümüş.
Yeterli sayıda çalışan istihdam edilmediği için bugün TÜRASAŞ üretim ve tamir-revizyon işlerinin taşeron firmalara yaptırmak zorunda kalmış.
* * *
Bilindiği gibi şehrimizin övünç kaynaklarının başında raylı sistem araçları üretim, bakım ve revizyon merkezi olması gelirdi. Eskişehir Cer Atölyeleri olarak başlayan bu hikaye, değişik en son TÜLOMSAŞ ismiyle ülkemizin demiryolu sanayinin liderliğini yapmıştı. Şehrimizin sanayisinin gelişimine, yetiştirdiği nitelikli işgücü ve sanayi teknolojileriyle anaçlık görevi üstlenmişti.
2015 YILINDA TARİHİ REKOR
TÜLOMSAŞ, 2015 yılında 55 lokomotif üreterek, tarihinin en yüksek lokomotif üretim performansına ulaştı. Çeşitli tipte 250 vagon, 4 dizel jeneratör seti, 100 cer motoru üretimi, TCDD filosundaki 66 lokomotifin bakım, onarım ve revizyonuyla 287 cer motorunun onarımı yapıldı.
2003'te 65 milyon lira olan şirketin cirosunun ise 2015'te 399 milyon lira olarak, son 12 yılda şirketin satış cirosu bazında 6 kat büyüme elde edildi.
TÜLOMSAŞ tesislerindeki imalatların ülkemize ekonomik katkısı ise toplam 346 milyon lira oldu.
SANAYİDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİNDE BİRİNCİ OLMUŞTU
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 10 uncusu düzenlenen ve 11-12 Nisan 2019 tarihinde Enerji Verimliliği Forum ve Fuar etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen 'Sanayide Enerji Verimliliği Proje Yarışmasında'TÜLOMSAŞ birincilik ödülüne layık görülmüştü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Enerji Verimli Endüstriyel Tesis (EVET) kategorisinde, bakanlığın veri tabanı 'Enerji Verimliliği Portalı'na kayıtlı olan ve enerji tüketim bilgilerini her yıl düzenli olarak gönderen, yaklaşık 20 işletmenin değerlendirildiği kategoride, TÜLOMSAŞ'ın enerji yoğunluğunu en çok azaltan işletme olduğu bildirilmişti. Bu kapsamda, TÜLOMSAŞ enerji yoğunluğunu 2010-2014 yılları arasında Referans Enerji yoğunluğuna (REY)göre son üç yılda (2015-2017) ortalama yüzde 44,4 oranında azaltarak 'Diğer Ulaşım Araçlarının İmalatı' alt sektörü içerisinde birincilik ödülü almıştı.
* * *
Türkiye'nin ve Eskişehir'in TEI ile birlikte önemli kuruluşlarının birisi olmasıyla övündüğümüz TÜLOMSAŞ, 04 Mart 2020 Tarih ve 2186 Sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile TCDD'nin bağlı ortaklığından çıkarılarak TÜRASAŞ (Türkiye Raylı Sistem
Araçları Sanayii Anonim Şirketi) kuruluşuna aktarılmış ardından TÜRASAŞ Eskişehir
Bölge Müdürlüğü ismini almıştı.
O yıllarda TÜLOMSAŞ'ın TÜRASAŞ'a dönüştürülmesinin doğru olmadığını yazmıştık.
* * *
Demiryol-İş Şube Sekreteri Hüseyin Çakmak'ın yaptığı açıklamayı okuduğumda haklılığımız bir kez daha doğrulandı.
Çakmak'ın açıklamasının özeti şöyle:
'Son dönemlerde TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğümüz üst yönetimiyle yaptığımız görüşmelerde de en büyük sıkıntının personel sayısındaki yetersizlik nedeniyle kendi personelimizce yapılmakta olan üretim ve tamir-revizyon işlerinin taşeron firmalar eliyle yapıldığına şahitlik etmekteyiz. Bu uygulamanın her geçen gün artması ve fabrikalarımızda doğrudan üretim ve tamir-revizyon işlerinde çalışan taşeron sayısının neredeyse kendi personelimizi geçmeye başlaması kabul edilemez bir durumdur. Söz konusu taşeron firmaların fabrikamızdan emekli olan Demiryolcuları bu işlerde çalıştırması ise durumu daha da giriftleştirmektedir. Başta fabrika üst yönetimimiz olmak üzere, şehrimizin siyasi ve mülki erkanından, emeklisi ve çalışanı ile tüm Demiryolu camiası mensubu arkadaşlarımızdan ricamız TÜRASAŞ'a daha fazla istihdam yeni projeler için ellerinden gelen gayretin fazlasını göstermeleridir. 140 yıllık bir kuruluş olan TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğü fabrikalarımızda en üst idarecisinden işçisine kendi teknik personelimizin bilgi ve becerileriyle üstesinden gelemeyeceğimiz bir işin olmadığını bir kez daha ifade ediyoruz. Yeterli personel sayısı noktasındaki eksiklerimizin ise yapılacak daimi işçi alımlarıyla bir an evvel kapatılması için ilgili mercilerin kapısını aşındırmaya devam ettiğimizi de bilmenizi isteriz.'
* * *
Burada yanlış olan emekli personelin taşeron olarak çalıştırılması değil, 8 aydır eksik olan personel sayısının giderilmemiş olması.
Seçim öncesi birçok kamu kurum ve kuruluşuna personel alınacağı duyurusu yapıldı. Çıkan ilanlara baktığımda içlerinde TÜRASAŞ yok.
Bugün gerek meslek okullarından gerekse meslek yüksekokullarından mezun olan binlerce genç işsiz. Kendi meslek alanlarında iş bulamayanlar ise buldukları işlerde çalışmak zorundalar. Artık ailelerine daha fazla yük olmamak, en önemlisi de hiç olmazsa SSK'lı olmak.
* * *
Yukarıda da yazdım. İktidar birçok kamu kurum kuruluşlarına personel alımı duyurusu yapmasına rağmen TÜRASAŞ'ın da açığı olmasına rağmen neden personel alımı duyurusu yapılmıyor?
Kadrolu personel çalıştırmak yerine taşeronlara mı iş yaptırmayı tercih ediyor?
* * *
140 yıllık TÜLÜMSAŞ, TÜRASAŞ olduğunda iktidarın bakanları, önemli isimleri daha önemli yatırımlar gerçekleştirileceğini, örneğin Yüksek Hızlı Tren setlerinin Eskişehir'de yapılacağının sözünü vermişlerdi.
Yapılamaz mı?
Elbette yapılır.
TÜLOMSAŞ döneminde 'Türkiye de yapılamaz' denilen birçok önemli projeler gerçekleştirildi. Bunları tek tek yazarak yazımı uzatmak istemiyorum. Merak edenler o dönemlerde Genel Müdür Hayri Avcı'nın yaptığı bilgilendirme toplantılarında TÜLOMSAŞ'da nelerin üretimlerinin gerçekleştirildiğini internetten veya o yıllardaki gazete arşivlerine ulaşıp okuyabilirler.
* * *

'Bu seçim kurtuluş savaşı'
CHP Tepebaşı İlçe Başkanlığı seçime sayılı günler kala yoğun bir katılımla '2'nci Yüzyılda Sandık Güvenliği' konulu toplantı gerçekleştirdi.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç, 'Çok önemli bir seçime 3 ay gibi bir süre kaldı. Çok belirsiz kısa bir süre kalmasına rağmen Cumhuriyet tarihinin süreç açısından en belirsiz seçimlerinden birine gidiyoruz. Biz bu sisteme ucube sistem dedik ve arızalarını vermeye başladı. Bu sistem hiçbir zaman demokratik bir sistem olmadı. Biz bir sistem kurma peşindeyiz. Biz 6 parti bir araba yapmak derdindeyiz. Onların tartıştığı bu arabayı kim sürecek? Bu arabayı sürecek bunu ülkede çok insan var. Adaylık üzerinden yürütülen tartışma bizim işimiz değil. Bizim adayımız Genel Başkanımız. Biz sandıklarımızı bitirdik. Yedeklerimizi bitirdik. Sandıktaki en önemli görev müşahitlerimizdir. Bir sandıkta birkaç müşahit bulundurmak zorundayız. Hepimiz okulların bahçesini doldurup hiçbir olumsuzluğa fırsat vermeyeceğiz' dedi.
'Atatürk'ün kurduğu laik cumhuriyeti geri alacağız'
Bu toplantıda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın özellikle üzerine basa basa vurgu yaptığı şu sözleri dikkatimi çekti:'Önümüzde iki seçim var. Biri bu yıl yapılacak genel seçim bir de 2024'te yerel seçim var. Cumhurbaşkanının aday olup olmaması konusunda tartışmalar var. Olsun arkadaşlar ne sıkıntı var. Var mı bir sıkıntı? Mehmet Akif ne demiş. Korkma sönmez demiş. Bu çok önemli, hiç kimseden korkmuyoruz. Gelsin aday olsun onu yolcu edeceğiz. Bu seçim kurtuluş savaşı, inanın kurtuluş savaşı. Başka şansımız yok. Hiç aklınızın ucundan kaybedeceğiz diye geçirmeyin, ağzınıza bile almayın. Çok kullanılan bir deyim vardır. Köprüden son çıkış diye. Partimiz bu konuda hazır. Milletvekillerimiz hazır, bütün CHP hazır. Burada biz başarının dışında hiçbir şey düşünmüyoruz. Atatürk'ün kurduğu laik cumhuriyeti koruyacağız, geri alacağız. Bu seçimi rahatlıkla alacağız, 2024'te yerel seçimler de sular seller gibi olacak'.
* * *
CHP'liler büyük olasılıkla 14 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde gerek 6'lı masanın göstereceği cumhurbaşkanı adayının seçimi kazanacağı gerekse CHP'nin birinci parti olmasıyla yine altılı masayı oluşturan partilerin çıkaracakları milletvekili sayısı ile TBMM'de çoğunluğu ele geçireceklerine inanmışlar.
* * *
İnanmak başarmanın yarısı derler. Ancak CHP seçmene kendisini bu kez daha iyi tanıtması ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamış olduğu vaatleri anlatabilmesi.
Geçmiş seçimlerde kahvede oturarak seçim kazanacaklarına inananlar hüsrana uğradılar. Seçime 3,5 ay var. Her ne kadar seçim tarihi resmi olarak açıklanmamış olsa da bugünden mahalle mahalle, ilçe ilçe, köy köy dolaşarak projelerini halka anlatmalı.
Mart'ta kesinleşecek seçim takvimiyle seçime iki ay kala dolaşmaya başlarsanız hem geç kalmış olursunuz hem de zaman yetmeyebilir.
* * *

DERS VEREN HİKAYE:

Han ve Yolcu
Günlerden bir gün, zamanın ünlü bir bilgesi hükümdarın sarayının kapısına geldi. Muhafızların hiçbirisi saygıları nedeniyle onu durdurmaya çalışmadı. Bilge, sonunda hükümdarın tahtında oturduğu odaya girdi. Ziyaretçisini hemen tanıyan kral saygıyla ayağa kalkıp sordu:
'Ne istiyorsun? Sana nasıl yardım edebilirim?'
'Bu handa uyuyacak bir yer istiyorum' cevabını verdi bilge.
'Ama burası han değil ki' dedi kral hafif kızgınlıkla, 'Benim sarayım.'
'Sorabilir miyim: Senden önce bu sarayda kim yaşıyordu?'
'Babam. O öldü ama.'
'Ondan önce kim yaşıyordu?'
'Büyükbabam. O da öldü.'
'O zaman burası insanların kısa bir süreliğine gelip kaldığı, sonra da terk edip gittiği bir yer demek ki. Neden ona han demeyeyim?'.
* * *

FIKRA:

Ben Zaten Erzurum'Un İçinden Değilim!
Erzurumlu İstanbul'a gelir, berbere gider sakal tıraşı olacak. Berber fırçayı sabunlayıp köpürtürken müdahale eder:
–'Ben Erzurumluyum; sabuna, köpüğe gerek yok!'.
Kuru kuruya tıraş olur, kalkar.
Sıradaki de Erzurumluymuş, koltuğa oturunca o da fiyakasını bozmaz:
–'Ben de Erzurumluyum; sabun, köpük istemez!'.
Berber tıraşa başlar. Bizimkinin canı yanar ama serde erkeklik var, sesini çıkarmaz.
Ama tıraşın yarısına gelince dayanamaz:
–'Berber efendi, sen bu tarafı köpükle yine, ben zaten Erzurum'un içinden değilim!'.
* * *