KESİT köşesinde 'önceki yılın eğitim karnesini oluşturmak' artık geleneğimiz oldu.

2015 yılı boyunca bu köşede yazdığım 82 yazının 22 tanesi 'eğitim' konuluydu. O yazılardan süzdüğüm alıntılardan da yararlanarak bir '2015 eğitim karnesi' oluşturmaya çalıştım.

Okunması dileğiyle bu karneyi sizlerle paylaşıyorum.

EĞİTİM ALANIMIZIDAKİ YANGIN BÜYÜDÜ

2015 yılında ülkemizin genel durumuna baktığımızda ne yazık ki kapkara bir YANGIN görüyoruz. Şöyle ki:

· Türkiye toplumu Cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde bu denli 'ötekileştirilmedi.' AKP iktidarının ve bazı ayrılıkçı terör örgütlerinin kışkırttığı çatışmalar ülkemizi bölünme noktasına getirmiş durumda.

· Ve Türkiye, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde bu denli 'gericileşmedi.'

· 'Savaş yangını' hem içimizde hem kapımızda ortalığı kasıp kavuruyor.

Bu karanlık yangın ortamı içinde eğitim alanının aydınlık olması elbette mümkün değildir.

TERÖR VE SAVAŞ 'EĞİTİM HAKKI'NI YOK EDİYOR

Çağdaş dünya değerlerine göre, 'nitelikli bir eğitim bireyler için temel bir hak, sosyal devlet için de temel bir görevdir…'

AKP iktidarı döneminde 'çağdaş' niteliklerini zaten yitiren eğitimimiz, son aylardaki savaş ortamı yüzünden sürdürebilirliğini de yitirmeye başladı.

Güneydoğumuzda PKK ve güvenlik güçleri arasında inatla sürdürülmekte olan kirli savaş ortamı yüzünden, tüm yaşamsal haklar gibi 'eğitim hakkı' da tamamen ortadan kalktı…

Güneydoğumuzda başlayan eğitim kangreni yurt genelini de tehdit etmektedir.

Bu bağlamda 2015 yılı ülkemiz için eğitim hakkı açısından bir 'kayıp yıl' olmuştur.

Ülkemizde sağlıklı bir eğitim hakkının (ve diğer temel hakların) sağlanabilmesi için 'çatışmalar derhal durdurulmalıdır…'

Bu konuda, 'terör ve dikta yanlışlarından birine yandaşlık yaparak yangına körükle gitmek yerine, barış ve demokrasi güçlerinin seslerini daha da yükseltmek gerekiyor…'

UTANDIRAN KARNE

2015 Yılını genel olarak değerlendirdiğimizde açıkça görüyoruz ki Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)'nın zaten kötü giden karnesi iyice bozulmuştur. Bu karne şöyle özetlenebilir:

· Kesintili 4'lük sistem pekiştirildi: Geçmiş yıllarda başlatılan yasal oldubittilere son olarak eklenen torba yasalarla bu bozuk sistem iyice güçlendirildi.

· Eğitimin dinsel içeriği ağırlaştı: Yıl içinde yapılan hukuksal düzenlemelerle, ülkemizde 'laik, bilimsel ve demokratik eğitim ilkelerinin dibine darı ekildi…

· Eğitimin 'kamusal' özelliği zayıflatıldı: Yıllardır beraber yürüdükleri 'cemaat' ile rant paylaşım kavgasına tutuşan AKP, sözde özel dershaneleri kapatmak ve 'temel liseler' açmak görüntüsü altında, eğitimde kamu kaynaklarını özel sektöre aktaracak düzenlemeler yaptı.

· Eğitim yöneticisi kadroları tamamen militanlaştırıldı: AKP yandaşlarına zemin hazırlamak için, torba yasalara serpiştirilen hükümlerle yöneticiliğin evrensel kuralları olan 'liyakat' ve 'yeterlilik' koşulları yok edilerek, mevcut eğitim yöneticileri tasfiye edildi. AKP'nin eğitimci militanları konuyla ilgili yargı kararlarına uymuyorlar…

· Eğitimde 'eşitlik' iyice bozuldu: Bölgeler ve köyler/kentler/kenar semtler arasındaki eğitim olanakları uçurumu büyüdü. Sosyoekonomik durumu iyi olmayan öğrencilerin, okullaşma ve okul başarıları iyice düştü. Okullar arasında yapılan sınıflandırmalar ve ayırımcı sınav sistemi yüzünden yoksul aile çocuklarının kaliteli okullara girmesi çok zorlaştı. Artık iyi okullarda okumak sadece varlıklı aile çocuklarının hakkıdır…

· Eğitimimizin kalitesi daha da düştü: Dünya çapındaki ölçütlerin açıkça ortaya koyduğu gibi, ülkemizdeki eğitim kurumlarının tüm kademelerinde kalite çok düşüktür. Çocuklarımızın yüzde 90'ı yetersiz eğitim almaktadır.

Böylesine kırık bir karneye sahip olan MEB'in ve Nabi AVCI'nın ortalıkta ne yüzle dolaştıklarını ise anlamak mümkün değildir…

ÖĞRETMENLERİMİZİN DURUMU

2015 Türkiye'sinin 'öğretmenlerine' baktığımızda da durum çok karanlık görünüyor:

· Öğretmenlerimizin ekonomik durumları bu yıl daha da bozulmuştur. Yüzde 85'i borç batağındadır.

· Öğretmenlerin örgütlenme ve diğer demokratik hakları, dünya ölçütlerinin çok gerisine düşmüştür.

· Cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde, öğretmen örgütlerimizin ve öğretmenlerimizin çoğunluğu, gerici zihniyet ile bu kadar iç içe olmamıştır…

· Ve 2015 yılında öğretmenlerimiz yine defalarca tomayla, copla, gazla, suyla ve kelepçeyle ödüllendirilmişlerdir(!)…

Öğretmenlik mesleğinin toplumsal saygınlığı çok yıpranmıştır.

EĞİTİMİN ADI YOK

Bir 'seçim yılı' olan 2015 yılında, ülkemizin temel sorunlarından olan 'eğitim' konusu ne yazık ki çok az tartışıldı.

Siyasal partilerin seçim bildirgelerinde eğitimle ilgili olarak yer alan tespitler ve öneriler, o kitapçıkların içinde kayboldu gitti…

Seçim sonrası ortaya çıkan savaş ortamında ise eğitimin adı bile yok…

Sözün özü, 'Türkiye eğitim alanında yeni bir yıla değil, eski ve karanlık bir çağa doğru gidiyor…'

CB/RTE ve partisi bu uğurda 'yüksek siyaset(!)' yapıyor…

'MEB'e Bakan AVCI' ise nedense Eskişehir'in yerel siyasetiyle uğraşmayı daha çok seviyor…

Böylesine kör ve sağır bir ortamda, TBMM'de eğitim alanımızla ilgili olarak yürütmekte olduğu nitelikli çalışmalarla adeta umutlarımıza can suyu vermekte olan CHP Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye USLUER'e çok teşekkürler.

Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla…