Eskişehirspor 30 yıl sonra düştüğü 3. Lig'in ilk maçında deplasmanda Belediye Derincespor'a 3-2 mağlup oldu.
Maçta ilk golü Eskişehirspor attı. Bu golden sonra sosyal medyada paylaşım yapanlardan bazıları maçı siyah-kırmızılı kulübün kazanacağından emin olduklarını yazdılar.
Elbette ki hepimiz Eskişehirspor'un maçı galip tamamlamasını istiyorduk. Lige galibiyet ile başlamak gelecek maçlar için moral olurdu.
Geçen sezon 2. Lig'in ilk maçında deplasmanda Karacabey Belediyespor'u2-1 yenerek sezona galibiyetle başlamıştı. O maçtan sonra bazılarımız şampiyonluk hayalleri kurmaya başlamıştı. Sezon sonunda küme düştü.
* * *
Ligin ilk maçları zordur.
Zaten Derincespor maçı öncesi Cüneyt Hoca da söylemişti.
Siyah-Kırmızılar en azından beraberlikle tamamlayacakları maçtan son dakikada yenilen golle elleri boş döndüler.
Bu mağlubiyete takılmıyorum.
Daha ligin başı, oynanacak çok maç.
Takıldığım nokta bu maçta görülen sarı ve kırmızı kartlar.
68. Dakika da Muhammet Yahya Akbulut kırmızı kart görüyor. 22 dakika takım 10 kişi oynadı.
Bartu Göçmen, Berkay Tanır, Onur Bayramoğlu, Onur Arı'da sarı kart.
Maç 2-2 berabere giderken görülen kırmızı kart maçın skoruna etki eden etkenlerin başında geliyor.
Zaten dar bir kadroyla ligde mücadele ediyorsun. İlk maçtaki kırmızı ve sarı kartlar ileriki maçlarda da devam ederse Eskişehirspor ligde ciddi sıkıntılar yaşayabilir.
Cüneyt Hoca ve yardımcıları bu konuda futbolcuları uyarmalı.
Rakip senin oyun düzenini bozmak, hatta sahada eksik kalmam için sert oynayabilir, kasıtlı fauller yapabilir.
Sen de rakibin sert futboluna karşılık verirsen hem kendi futbolunu oynayamazsın hem de Derincespor karşısında alınan mağlubiyet serileri devam eder.
* * *
Derincespor maçı geride kaldı. Bu mağlubiyet ne futbolcuların, ne Cüneyt Hoca'nın ne de yönetimin moralini bozmamalı.
Önemli olan bu mağlubiyetten çıkarılacak ders.
Yukarıda da yazdım.
Daha oynanacak çok maç var.
Telafisi mümkün.
Eskişehirspor formasını giyen futbolculara sesleniyorum. Pazar günü 1922 Konyaspor maçı var.
Kendi saha ve seyircinönünde oynayacağınız bu maçı kazanın ve mağlubiyeti unutturun.
* * *
Bu mağlubiyetten sonra Eskişehirspor taraftarları ümitsizliğe kapılmasın.
Mevcut teknik adamlara ve futbolculara güvenmek zorundayız. Başka alternatif yok.
Üç-dört hafta sabredeceğiz.
İlk maçta bazı futbolcuların yaptıkları hatalar dikkat çekti. Hafta içerisinde yapılacak antrenmanlarda Cüneyt Hoca hata yapan o futbolcuları uyaracaktır.
* * *

SONSUZA DEK KUTLAYACAĞIZ
Ben 66 yaşındayım. Kendimi bildim bileli Eskişehir'de her yıl 2 Eylül tarihinde Eskişehir'in düşman işgalinden kurtuluşu kutlanır. Bu yılda 100'üncü yılını kutladık.
'Şehrin Düşman İşgalinden Kurtuluşu' diğer illerde, hatta ilçelerde de yüz yıllardır kutlanır. Ancak bir tek kişi bile 'gereksiz kutlama' demedi.
Geçtiğimiz günlerde eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Rize Dernekler ve Vakıflar Birliği Vakfı (RİDEVA) tarafından düzenlenen Rize'nin fethinin 651. Yılı etkinliğinde yapmış olduğu, 'Rize kurtulmuş, kim diyor? Yok, Erzurum şu Mart'ta. Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz. 'Ben esirdim, esaretim bitti, ben köleydim' diye ikrarda bulunulmaz. Bu küçüklük kompleksi verir, bu yanlıştır, böyle şey olmaz. Fetihler kutlanır. Tarihi zengin ve engin bir milletiz biz. Biz köklü bir devletiz. Zaferlerle dolu bizim tarihimiz. İstanbul'un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir'in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki. 2 Mart'ta da aynı şey var. Ruslar çekildi gitti. Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık. Tarihi doğru dürüst niye bilmiyoruz? Övünecek büyük bir tarihimiz varken kölelikten kurtulduğumuz tarihe niye bayram diyeceğiz. Fethettiğimiz tarihe diyeceğiz' konuşmasına kadar.
* * *
İsmail Kahraman TBMM Başkanlığı yaptı. O yıllarda neden gündeme getirmedi? Elinde de güç vardı. AK Parti ve MHP Grup Başkan Vekilleri ile görüşüp kanun teklifi verdirerek 'Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım. Kutlanmasın. Şehirlerin kurtuluşu kutlanır mı?'TBMM gündemine gelmesini isteyebilirdi. Bakalım o kanun teklifi TBMM'den geçer miydi?
Kahraman'ın sözlerine siyasiler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile vatandaşlar büyük tepki gösterdiler.
Hatta memleketi Rizeliler bile.
Rize'nin tarih ve kültürüyle ilgili araştırmalar yapanFatih Sultan Kar, şu sözlerle tepki göstermiş:
'Kurtuluş Savaşı'na, kurtuluş günleri şehrin kurtuluşuyla ilgilidir ama bir bütün olarak bakmak lazım. Şehrin işgali döneminde burada ciddi savaşlar var, Fırtına Vadisi'nde, Askoroz Deresi'nde o şehitlerin cebinden çıkan paralarla yapılan yakın zamana kadar gelen bir çeşme vardır. Yani kurtuluş düşmanlığı, Cumhuriyet düşmanlığı, Atatürk düşmanlığı olarak nitelendiriyorum. Madem kurtuluş yok fetih de yok. Bunun arkasında Atatürk düşmanlığı yatıyor diye düşünüyorum'.
KÜLTÜR MERKEZİNDEN İSMİ KALDIRILSIN
İsmail Kahraman isminin Rize Kültür Merkezi'nden kaldırılması gerektiğini ifade eden emekli çay fabrikası müdürü Sedat Toprak, şöyle demiş:
'Meclis başkanlığı yapmış kişiye yakışmıyor, Atatürk'ün koltuğuna oturuyordu. Zaten kurtuluşu kabul etmemek, fetih kabul etmek Türkler işgalcidir demekle eşdeğerdir. Yoksa silah atmadık, mermi atmadık öyle bir şey olur mu? Gazoz kapağıyla mı öldü o şehitlerimiz? Gerçekte Rizeli olarak çok üzüldük. Şevki Yılmaz'dan beri daha da üzmeye devam ediyorlar bizi. Özür dilemeli. İsmail Kahraman Kültür Merkezi'ndeki ismi söküldüğü zaman ancak rahatlarız.'
'UTANÇ DUYUYORUM'
Atatürk'ü yok saymaya çalışanlardan utanç duyduğunu ifade eden İYİ Parti Rize Merkez İlçe Başkanı Gönül Er ise, 'Bu tarz siyasal İslamcılar Atatürk'ten ve Cumhuriyetimizden bir kuyruk acısı içerisindeler. Dolayısıyla Kurtuluş Savaşı yoktur diyerekten Atatürk'ü yok saymaya çalışıyorlar. Bizim Atatürk'ümüz var. Her zaman da yaşayacak' demiş.
* * *
Kahraman tepki çeken'Kurtuluş günleri kutlanmaz,' sözlerine birkaç gün sonra açıklık getirdi.
' 'Esaretten tutsaklıktan kurtuldum' diye bayram yapılmaz, fetihler kutlanır' diye.
Yani İsmail Kahraman'a göre Yunan'ın denize döküldüğü gün kutlanılmaz!
* * *
Kurtuluş günü kutlanmazsa Yunan 25 Mart da neyi kutluyor?
Osmanlı'dan kurtuluşunu.
Hem de ne kutlama ama.
Bir tanesi 25 Mart 2021. Pandemi nedeniyle dünya milletleri evlerine kapandı ama
Yunanistan Ulusal Bağımsızlık Günü'nün 200. yıl dönümünü uluorta kutladı.
Suriyeliler 24 Ekim'de neyi kutluyor?Fransızlardan kurtuluşunu.
09 Mayısta RuslarAlmanları yendiklerini kutluyor.
Birde İsmail Kahraman'ın 'Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım. Kutlanmasın. Şehirlerin kurtuluşu kutlanır mı?'sözlerine AK Partililer katılıyor mu? Destekliyorlar mı? Merak ediyorum. Bu konuda ne Cumhurbaşkanı ve AK Parti'nin üst düzey yöneticilerinden ses seda çıkmadı. Neden sessiz kalıyorlar?
ÇAKIRÖZER, KURT VE ATAÇ'DA TEPKİ GÖSTERDİ
Kahraman'IN tepki çeken 'Kurtuluş günleri kutlanmaz,' sözlerine CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ta tepki gösterdiler.
Çakırözer'ın açıklaması şöyle:
'Dünyaya örnek olmuş Kurtuluş Savaşımızı, Büyük Taarruzu, Sakarya'yı, Dumlupınar'ı 'Kurşun sıkmadık ki' diye aşağılayanlar, şehirlerin kurtuluşu kutlanmaz diyenler unutmasınlar ki ATA'mızı, bağımsızlığımızı, Cumhuriyetimizi unutturmayacağız! 100 yıl geçse de hem şehirlerimizin kurtuluş günlerine, hem de ulusal bayramlarımıza sonsuza dek sahip çıkacak, ilelebet yaşatacağız!'.
Kurt'tan İSMAİL KAHRAMAN'A CEVAP
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise şu değerlendirmeyi yaptı:
'Düşmanın işgalinden kurtulmuş bir şehrin kurtuluş günü kutlanmazsa ne kutlanır? Şehirlerin kurtuluş günleri olur. Şehirlerin kurtuluş günlerini de o şehirde yaşayan halk, coşku ile kutlar. Kurtuluş Savaşı dünyada parmakla gösterilen ender bağımsızlık savaşlarından biri. Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir'in ve Eskişehirlilerin rolünü Mustafa Kemal Atatürk şöyle anlatmıştır; 'Eskişehir'i ve Eskişehirlileri çok iyi tanırım.' Bu bize yeter. Mustafa Kemal Atatürk'ün Eskişehir'i ve Eskişehirlileri biliyor olması bizim için yeterlidir. Türkiye'de 100 yıl önce atalarımız bu mücadeleyi vermeselerdi, şu anda pek çoğumuzun adı başka olurdu. O nedenle bizi kurtaran, Cumhuriyet'i kuran Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet borcumuzu, 100 yıl sonra da olsa, tekrarlıyoruz.'
'ZAFERİ KAZANANLAR KUTLAR'
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, şöyle konuştu:
'2 Eylül bizler için çok önemli. Eskişehir'imizin düşman işgalinden kurtuluşunun üzerinden tam bir asır geçti. Eskişehir'in kurtuluşu, 30 Ağustos Zafer Bayramı'ndan sonra gelir. 1 Eylül'de Dumlupınar'da Atatürk, 'Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri' emrini veriyor. Bu şekilde Eskişehir'imiz de diğer vilayetlerimiz ile birlikte kurtulmuş oluyor. Zaferi kazananlar kutlar, kazanamayanlar kutlayamaz. Bir asır önce de kutlayamadılar, şimdi de kutlayamayacaklar.'
* * *
Bu kutlamalar sıradan kutlama değil.
Aynı zamanda gelecek kuşaklara şehrin tarihini hatırlatmak.
Ruhlarda benlik ve birlik duygusunu uyandıran, güçlendiren Milli Kurtuluş Günlerini coşku ile kutlamak Türk Milleti için çok önemlidir.
Tarihini bilmeyenler geleceğine sahip çıkamaz.
* * *

FIKRA:
Temel'in Çektiği
Temel ile Dursun ranzada yatarlarmış Temel altta Dursun üstteymiş. Hırsızlar gece gelip alt ranzadaki Temel'i dövmüşler bi daha dövmüşler bu bir hafta sürmüş. Bundan bıkan Temel Dursun'a:
-'Ben hep altta yatıyorum, bundan böyle sen altta yat' demiş.
Dursun kabul etmiş. Hırsızlar geldiğinde, 'hep alttakini dövüyoruz biraz da üsttekini dövelim' demişler.
* * *