Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü duruşmasının geçen hafta takip edebildiniz mi bilemiyorum takip edemeyenler için 15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın yönetimini devralmaya gelen Tuğgeneral Semih Terzi'yi vuran Astubay Ömer Halisdemir'e son iki kurşunu sıkan Üsteğmen Mihrali Atmacanın yaptığı savunmasının bir bölümünü paylaşmak isterim savunmasında; 'Semih Terzi vurulunca, biz kaçan Ömer Halisdemir'i darbeci sandık. Tabur Komutanı Fatih Şahin'in 'Etkisiz hale getirin' demesi üzerine yerde yatan Halisdemir'e iki el hedef gözetmeden ateş ettim. Benim vicdan azabım, neden Ömer'in darbeci olmadığını fark edemedim diyedir' demiş.
Darbe girişiminden haberleri olmadığını, aksine 'paralelcilerin darbesini bastırmaya geldiklerini' iddia eden Atmaca, 'Tabur Komutanı bizi kandırdı' ifadelerini kullanmış. Sonuç olarak bunlarda kandırılmış! Şaşırdık mı? Tabi ki hayır! Bizi 15 yıldır idare eden bir hükümetin ilk ağzından yapılan her yanlış sonrasında kendilerini 'aklamak' amacıyla kullanılan bu sözün ülkeye darbe girişiminde bulunanlarca da söylenmesi tuhaf olmasa gerek!
Ülke yönetimi ile hiç bağdaşmayan bu tür savunma mekanizması suçlu olduğu iddia edilen her insan için de adeta bir savunma kalkanı hale geldi. Nasıl bir ülke olduk anlayamadım gitti ister yönetici olsun ister asker ister sivil vatandaş olsun terör örgütleri herkesi kolayca kandırıyor.
Herkes kandırılmak suretiyle ülkeyi rahatlıkla kaosa sürükleyecek hatalara imza atabiliyor. Bu nasıl bir kandırılmaksa! Bildiğim kadarıyla irade denen bir şey var, yoksa artık onu da mı kaybettik ne? İrade demek; zeka, dirayet, bilgi ve kavrayış gücü edinme demektir. İrade demek; isabetli bir fikir söyleyebilme gücü edinmek demektir. Dinen de irade demek imanın altı şartından biri kaza ve kader bilgisi edinmektir. Bunlara yetişkin her insanın sahip olduğu varsayılır kanunların uygulanışı da tamamen buna göredir. Doğal olarak yetişkin kabul edilen her insanın kendi iradesinin de var olduğu kanunlar önünde bir kabuldür.
Ancak artık herkesin kolayca kandırıldığı bir yerde bu ne kadar geçerlidir bilemiyorum. Ama şunu biliyorum ki bu kadar sorunla boğuşan bir ülkede kıvrak zekalarıyla köşe başlarını tutmayı başarmış kişilerin kandırıldık gibi savunma yaparak temize çıkma çabaları hiç inandırıcı değildir. Sivilin kandırılıyor askerin kandırılıyor esnafın, memurun, köylün işçin kandırılıyor en kötüsü başımıza getirip bizi idare et dediklerimiz de kandırılıyor hem de her yönden kandırılıyor. İç siyasetten kandırılıyor dış siyasetten kandırılıyor. PKK tarafından kandırılıyor FETÖ tarafından kandırılıyor! E doğal olarak terör örgütüne yardım yataklık yapanlarda biz de bu örgütlerce kandırıldık diye kendilerini savunuyor. Şaşırdık mı? Başta da söylediğim gibi hiç şaşırmadık sonunda olacağı buydu kandırılan kandırılana bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. Allah sonumuzu Hayreyleye!..