Hani bazen insanın boğazında tükürüğü veya lokması düğümlenir ya işte bizim de öyle olduğu anları yaşadık. Her iki takımında mutlak puana ihtiyacı olduğu maçta deyim yerinde ise altı puanlık maçı kazanan taraf olduk. İlk yarı kendi sahamızda topu kabul edip ani ataklarla gol bulmaya çalıştık. Hani nerde o eski dar alanda pas yapıp rakibi yoran takım resmen korku planları yapmışız. Goran Causic ile bulduğumuz golle sevinirken ikinci yarı 49 dakikada yediğimiz gol le resmen yerlere serildik. Belki de bütün hayallerimiz tükendi. Aklımızdan çeşitli senaryolar yazmaya başladık. Her türlü olasıları hesaplamaya başladık. Bence daha rahat kazanacağımız maçı riske sokarak açıkçası şok yaşadık. Tabiri yerinde ise ölümü gösterip sıtmaya razı etmek diye buna derler herhalde. Lawal'la resmen ipten döndük. Hint fakiri gibi sırtımızda çivili tahta ile dolaşmaktan kurtulamadık. Neyse buna da şükür. 896 dakika sonra esmesini öğrendik. Zor olsun ama bizim olsun. En çok Eskişehir çiftetellisi oynamayı özlemiştik onu da yaptık. Ne diyeyim tebrikler Eskişehirspor'um.