Geçtiğimiz Perşembe günü akşamı eşim ile birlikte İstanbul'da Sapphire AVM'de düzenlenen kızımız Melisa'nın 'başrol' oynadığı 'Korku Takvimi' galasındaydık.
Daha önce 10'a yakın sinema filmlerinde ve TV dizilerinde rol almıştı. Ancak ilk kez 'başrol' oynadığı filmdeki performansını merak ediyorduk.
Önce filmin galası yapıldı.
Yüzlerce davetlinin katıldığı Galada ve daha sonra izlenen filimden sonra insanlar göstermiş olduğu performans nedeniyle tek tek kutlayınca eşim ile birlikte duygulandık. Çok mutlu olduk. Hatta mutluluktan ve duyduğumuz gururdan gözyaşlarımıza hakim olamadık.
Senaryosu Esma Şevik imzası taşıyan ve kardeşi Yunus Şevik yönetmenliğinde Ağva'da çekimleri tamamlanan 'Korku Takvimi' filmi daha gösterime girmeden Avrupa ve Amerika'da gittiği 4 festivalden ödülle dönmüştü.
Galada yoğun ilgiyle karşılanan filmin konusu şöyle:
'Kimsesiz büyüyen Hülya'nın en büyük hayali ünlü bir oyuncu olmaktır. Yıllar sonra bir gün beklediği başrol teklifi gelir, ancak film setine giderken başına gelen talihsiz kazayla başlayan serüven, filmin çekimlerinin başlamasıyla beraber kabusa döner. Hülya cevabını bilmediği birçok soruyu çözmeye çalışırken kendisini bir kördüğümün ortasında bulur, artık tek istediği bu labirentten kurtulmaktır.'
2 FARKLI KARAKTERE
HAYAT VERDİ
13 Mayıs'ta gösterime girecek filim Eskişehir'e de gelecek. İzlediğinizde hak vereceksiniz. Zor bir rol üstlenmişti. İki farklı karaktere hayat vermişti. Bir filimde iki farklı karakteri oynamak kolay olmadığını bilenler bilir.
Aslında filmin adı 'Korku Takvimi' olmasından dolayı 'korku filmi' akla ilk gelir.
Tabii ki de korku sahneleri var. Ancak çok anlamlı ve duygusal bir filim.
Kızımla filim hakkında sohbet ederken şunu söylemişti:
'Çok zorlandığım ve etkisinde kaldığım çok sahne var, keşke set arkası bir kamerayla çekilse izleyicide izleyebilse çok isterdim. Korku Takvimi kamera önü başka film, arka kısım başka bir film, böyle renkli bir ekiple çalışmak benim için keyif oldu. Oyunculuk hayatım boyunca çıkardığım bu iki karakterde hep aklımda olacak izleyici çok şaşıracak'.
NEVİN EFE VE
YÖNETMENDEN ÖVGÜ
DOLU SÖZLER
Filimde yılların karakter oyuncusu Nevin Efe kızımın annesi rolünde. Kendisini birçok filimde izledim. Başarılı performansı ile herkesin gönlüne girmeyi başarmış usta oyuncu.
Filimi izledikten sonra kendisiyle kısa bir sohbetimiz oldu. Kızımın filimdeki performansını sordum.
'İlk kez bir filimde birlikte olduk. Gösterdiği performans beni gerçekten çok etkiledi. Üstlenmiş olduğu rol kolay değildi. Daha yeni yeni ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir sanatçının böylesine zor bir filimde göstermiş olduğu performans beni etkiledi. Kutluyorum. Yolu bahtı açık olsun' dedi.
Genç yaşta çok sayıda filmin yönetmenliğini yapan Yunus Şevik ise, ilk kez genç bir sanatçıya başrolde şans tanıdığını, Melisa'nın ise bu zor karakterdeki başarısından dolayı hayran kaldığını, kendisiyle farklı karakterle çalışmak istediğini söyleyince kızımızla bir kez daha gurur duyduk.
* * *
Bu arada eşim Güler'den de bahsetmezsem haksızlık yapmış olurum.
Filmin çekimlerinde başından sonuna kadar kızımın yanında idi… Kendisine destek oldu. Sette onunla birlikte uykusuz saatler geçirdi.
* * *
Yolun bahtın açık olsun kızım.
Çıktığın bu zor ve meşakkatli yolda başarılar diliyorum. Seninle bir kez daha gurur duyuyoruz.
İSİMLERİYLE BİRLİKTE TARİHLERİ DE SİLİNDİ
40 yıl Milli Eğitim'e gerek öğretmen gerekse idareci olarak hizmet vermiş, bugün emekliliğin tadını yaşayan bir arkadaşım telefon etti.
Yarım saate yakın sohbet ettik. Yıllardır aynı ismi taşıyan bazı okulların bugün isimlerinin değiştirilmiş olmasından dolayı duymuş olduğu üzüntüyü paylaştı.
Dedi ki; 'Eskiden kent merkezinde 'Necatibey İlkokulu, Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu, Gazi Lisesi' vardı. Şimdi bu okullar yok'.
64 YILLIK AD TARİHİ OLDU
Necatibey İlkokulu 1940 yılında açıldı. Okula 1925–1929 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapan Mustafa Necati Bey'in adı verilmişti. Mustafa Necati Bey, 1 Ocak 1929'da, harf inkılabının yaygınlaşması amacıyla millet mekteplerinin açıldığı günde apandisitinin patlaması ile hayatını kaybetti. Atatürk'ün yakın
arkadaşlarından Falih Rıfkı Atay, Çankaya kitabında, ölüm haberini alan Mustafa Kemal'in derin bir üzüntüye kapıldığını ve ağlamaya başladığını belirtti. 2004 yılında Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı
'%100 Eğitime Destek Kampanyası çerçevesinde'
ilimizin hayırseverlerinden Suzan Gürcanlı okula 'ek olarak 8 derslik, çok amaçlı salon ve bilişim teknolojileri sınıfı' yaptırdı. Bundan dolayı 'okulun 64 yıllık adı' değiştirildi. 14 Eylül 2004'ten bugüne eğitim kurumu Suzan Gürcanlı İlkokulu olarak faaliyet gösteriyor.
Gazi Lisesi 'yıllarca Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsünde' faaliyet gösterdi. Gazi ismi 'Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten geliyordu. Hayırsever işadamı Tayfur Bayar, %100 Eğitime Destek Kampanyası Uluönder Mahallesi'nde yeni okul binası yaptırdı. Kampüs içerisinde bulunan Gazi Lisesi bu yeni binaya taşındı. Okulun ismi de Tayfur Bayar Anadolu Lisesi oldu. Bu değişiklik 2004 veya 2005 yıllarında yapıldı. Kesin bir tarihi veremiyorum. Çünkü Tayfur Bayar Anadolu Lisesi'nin 'resmi sitesinde okul tarihçesi kısmı' boş. Belki de 'Gazi adının kimse tarafından hatırlanmaması için böyle uygulama yapılmışta' olabilir.
Kırmızıtoprak Mahallesi'nde bulunan Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu kentimizin eski okullarından birisiydi. Çok sayıda ünlü isim bu okuldan mezun oldu. Bu okul binası yıkıldı. ETİ ailesi buraya 'son derece güzel ve donanımlı bir okul binası' yaptırdı.
Buraya 4 Ağustos 2015 tarihinde tatil için gittiği Yunanistan Sömbeki de (Simi) geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşamını yitiren ETİ Şirketler Grubu Onursal Başkanı Firuz Kanatlı'nın eşi Gülay Kanatlı'nın adı verildi.
Böylece 'İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'in adı okuldan' silinmiş oldu.
'Ekrem Toklucu'nun Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü döneminde Necatibey İlkokulu ve Gazi Lisesi isimleri kalktı. Necmi Özen'in Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü döneminde de Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu tarih oldu.' Bu isim silinme olaylarında hayırseverlerin hiçbir kabahati yok.
YENİ OKULLARA VERİLMELİ
Eskişehir'den, Eskişehir'in tarihinden, kentin okullarından bihaber olan iki Milli Eğitim Müdürü yüzünden Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Atatürk'ün, İstanbul'u fetheden büyük padişah Fatih Sultan Mehmet'in, Cumhuriyetin ilk Milli Eğitim Bakanları arasında yer alan Mustafa Necati Bey'in üç okuldan adları silindi.
Türk tarihinin en önemli isimleri nasıl bu kadar kolaylıkla okullardan adları silinebildi. Milli Eğitim, Necatibey ilkokuluna ek derslikleri yaptırabilirdi. Böylece eski Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati Bey'in ismi silinmemiş olurdu. Bakanlık sıfırdan bir okul yapıp, adı Gazi Mustafa Kemal'den gelen Gazi Lisesini yaşatabilirdi. Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu'nun eski yerindeki okul binasını Milli Eğitim kendisi yapabilirdi. Böylece Fatih Sultan Mehmet'in ismi de silinmemiş olurdu. Ne yazık ki; üç okulun isimleriyle birlikte tarihleri de ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. (Tayfur Bayar Anadolu Lisesi ve Gülay
Kanatlı Ortaokulu'nun resmi sitelerindeki eğitim kurumlarının tarihçeleri yer almıyor.) Milli Eğitim Bakanlığının Eskişehir'e üç okul yapma borcu var. Eskişehir'de yapılacak ilk eğitim kurumlarına Gazi Lisesi, Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu ve Necatibey İlkokulu adları verilmeli.
* * *
Öğretmen ve idarecilik yaparak Milli Eğitim camiasına büyük emekleri geçen arkadaşıma bu hatırlatmasından dolayı teşekkür ediyorum.
Bu yazıyı okurlarsa isimleri silinen üç önemli değerin isimleri devlet tarafından yaptırılacak okullara tekrar verilirse bu borçta yerine getirilmiş olunur.

İNTERNETTEN DEĞİL ECZANELERDEN ALIN
9. Bölge Eskişehir Eczacı Odası Başkanı Metin Kamış, vatandaşları, ilaçlarını eczanelerden almaları konusunda uyarmış.
Kamış, 'İnternetteki ilaçların tümü sahtedir. Bu sahte ilaçların kullanımı rahatsızlığınıza çare olmadığı gibi vücut fonksiyonlarınızı da kötü yönde etkilemektedir
İnternetten ilaç temin edip sağlığınızı korumak isterken sağlığınızdan olmayın' demiş. İnternet aracılığıyla satılan ilaçların, halk sağlığını tehdit ettiğini, ağır sağlık sorunlarına yol açtığını ve sonu ölüme varan zararlar verdiğini de vurgulamış.
'İnternetteki ilaçların
tümü sahtedir'
'Şunu net olarak belirtmek isterim ki internetteki ilaçların tümü sahtedir. Bu sahte ilaçların kullanımı rahatsızlığınıza çare olmadığı gibi vücut fonksiyonlarınızı da kötü yönde etkilemektedir. Başta böbreklere ve karaciğere zarar vermesi kaçınılmazdır'.
'İlacınızı eczaneden alın'
9. Bölge Eskişehir Eczacı Odası Başkanı Metin Kamış'ın açıklaması şöyle:
'Ülkemizde ilacın en güvenli adresinin eczaneler. İlacınızı eczanelerin dışında bir yerden temini, halk sağlığı açısından büyük tehlike arz etmektedir. İnternetten temin edilen ilaçların sahte olmasının yanı sıra vatandaşlarımıza ulaşana kadar ki saklama koşullarından dolayı da sağlığımızı riske atmaktadır. Dünya'da ve ülkemizde her geçen gün artan sahte ilaç pazarına karşı en güvenli adresin yine eczaneler olduğunu hatırlatmak isterim. İnternetten ilaç temin edip sağlığınızı korumak isterken sağlığınızdan olmayın. Dünyada da internet üzerinden ilaç satışına karşı tepkiler gün geçtikçe büyümektedir. İlacın uzmanı da adresi de eczacıdır. İlaçlar hekim kontrolünde ve eczacı danışmanlığında halka sunulması gerekirken internetten yapılan satışlar, bu iki önemli sağlık profesyonelini devre dışı bırakarak pek çok soruna davetiye çıkarmaktadır. İnternetten satılan ilaçların herhangi bir denetime tabi olmadığı unutulmamalı'.
* * *
Metin Kamış yerden göğe kadar haklı…
Doktora ve eczacıya danışmadan kulaktan dolma bilgilerle internet üzerinden alınan ilaçların sağlığa ne kadar tehlike verdiğini zaman zaman yaygın basın yayın organlarında ve TV'lerde yayınlanan haberlerden bilgi sahibi oluyoruz.
Bir ilaç eczanede örneğin 100 TL'den satılıyorsa internet üzerinden satış yapanlar neden ucuza satıyor?
Onlarda üretici firmadan o ilacı alıp satıyorsa neden ucuz? Hiç düşündünüz mü?
Çünkü o ilaçların çoğu muadil. Farklı kanallar tarafından üretilmiş.
İçerisinde kullanılan ham maddeler farklı.
O nedenle ilaçlarınızı almadan önce doktorunuza ve eczacınıza mutlaka danışın. Alırken de eczaneleri tercih ediniz. Onlar sizi kandırmaz.
* * *
Dün TV'de bir vitamin ilacı reklamı gördüm.
Reklam da, 'sadece eczanelerde satılmaktadır' yazıyordu.
Peki, bu ilaç firması neden internet üzerinden satış yapan firmalara bu ilacı vermiyor?
Neden mi? Çünkü gerçek. Gerçek ilaçta eczanelerde satılır.

KILIÇDAROĞLU'NU GEÇTİLER!

Avrasya Araştırma Şirketi, sonuçlarını paylaştığı son araştırmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısında Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne kadar oy alacağını belirledi. Buna göre Erdoğan karşısında Mansur Yavaş yüzde 43.5, İmamoğlu yüzde 44.8 ve Kılıçdaroğlu ise 43.1 oy oranına ulaştı.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri aklaşırken seçim anketleri art arda yayınlanmaya devam ediyor. Muhalefete
yakınlığıyla bilinen anketçiler arasında yer alan Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz, sosyal medya hesabından 27 Nisan ile 3 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarını paylaştı.
ÜÇ MUHTEMEL ADAY DA
AYRI AYRI SORULDU
Araştırmada katılımcılara, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısında muhalefetin çatı adayı olarak Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesi halinde hangisine oy verecekleri konusunda ayrı ayrı sorular yöneltildi.
HANGİSİNİN ŞANSI
DAHA YÜKSEK?
Sonuçlara göre Mansur Yavaş'a oy verenlerin oranı yüzde 43.5 çıkarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oranı ise
yüzde 33 olarak belirlendi. İmamoğlu ise Erdoğan'ın 32.7 oy oranı karşısında, 44.8 oy oranına ulaştı. Öte yandan Kılıçdaroğlu ise Erdoğan'ın 33.2 oy oranı karşısında 43.1 oy oranına sahip oldu.
'İKİNCİ TURA KALIRSA
KILIÇDAROĞLU'NU DESTEKLERİM'
Demokratik yollarla, sandıkla gitmesini istiyorum. Erdoğan yorgun. Artık yorgun, Türkiye'nin sorunlarını çözemez. Fakat tek hikayemiz Erdoğan'ı göndermek olursa onu gönderirsin ama kendin de kısa sürede gidersin. Onun için eğitim, Suriyeliler, laiklik, yolsuzluk, kamu ihale konusunda anlaşmak lazım. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa tabii ki Kılıçdaroğlu'nu desteklerim. Ama ben kalırsam onlardan da destek beklerim.
Gerekirse ikinci tur için partimizde üyelerimizin önüne sandık koyarız. Çünkü Erdoğan'ın Türkiye'ye vereceği artık bir şeyi kalmadı.'