Geçtiğimiz hafta Eskişehir'in gündeminde yine çevre yolu vardı. Ulaşımdan sorumlu bakan geldi, çeşitli ziyaretler, incelemeler yaptı. Gazeteciler, siyasiler çevre yolunu sordular.
Kentin dışından, güneyinden ve kuzeyinden geçecek çevre yolu Eskişehir'in yıllardır değişmeyen politik gündemi. Her seçimde konu olur, sözler verilir, tutulmaz…
Şaşılacak şey, Eskişehir'in bir çevre yolunun olmaması. Zamanında yapılan kentin ortasında kalmış, çevre yolu olmaktan çıkmış.
Daha şaşırtıcı olan bence, ulaşım sorununa çözümü çevre yolundan beklememiz. Kentin dışından yapılacak bir çevre yolu ancak gelenin, gidenin, durmadan geçenin ulaşımını kolaylaştırır, biz kentlilerin değil.
Çevremize bir bakalım, çevre yolu ile ulaşım sorununu çözen var mı? Bursa'da, Ankara'da çevre yolları var da kent içi ulaşım sorunu çözülmüş mü? Yoksa her gün daha da artıyor mu?
Yol yapmakla ulaşım sorununu çözen kent örneği Türkiye'de yok, Dünya'da da. Çözüm ulaşım yöntemlerini değiştirmekte, çeşitlendirmekte. Sürdürülebilir ulaşım yöntemlerini ve kent tasarımlarını geliştirmekte.
Bu açıdan bakarsak, çözüm için Eskişehir'de en elverişli yöntem bisikletli ulaşımın desteklenmesidir. Kenti sırasıyla toplu ulaşım, yaya ve bisikletli öncelikli düzene göre tasarlamalıyız. Daha çok yol yapmak daha çok araba için çağrı yapmaktan, trafik sıkışıklığını artırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Birçok kez yazdım, paylaştım burada, Eskişehir nüfus dağılımı, büyüklüğü, toprak yapısı, iklim ve kültür özellikleri ile bisikletli ulaşım için Türkiye'nin en uygun kenti.
İyi tasarlanmış —işlevsel ve güvenli— bir bisiklet yolu ağı Eskişehir'in ulaşım sorununu çözmek için ilk adım olabilir.
Bizim öncelikli ihtiyacımız da bir kuzey-güney yolu. Ama bu kent merkezini kuzey güney yönünde geçecek bir bisiklet yolu.
Doğu batı hattında bisikletli ulaşım için birkaç seçeneğimiz var. Porsuk kanalları ve ara sokaklar bisikletli ulaşıma fırsat veriyor. Ama kuzey güney yönünde kent merkezini geçemiyoruz. Arabaların işgal ettiği caddelerde bisikletlerimize yer bulamıyoruz.
En az bir hatta, kent merkezini güvenli geçmemize hizmet edecek bisiklet yoluna ihtiyacımız var. Bu şimdilik işimizi görür. Eskişehir'in ulaşım sorununun çözüm yolunu da açar.
Gelecekte belki bir bisiklet çevre yolunu da tartışırız, kim bilir.
BOZÜYÜK ORGANİZE BANLİYÖ TRENİ
Kuzey güney çevre yolu tartışmalarında sözü geçen konulardan biri de Bozüyük ile Organize Sanayi arasında düzenlenecek banliyö tren hattı. Bakın işte buna sonuna kadar varım. Çok çağdaş bir öneri bu; sürdürülebilir, erişilebilir.
Daha okuduğumda nabzım hızlandı, gözlerim parladı, heyecanlandım. Bakın, şimdiden istiyorum. İstasyona pedallayıp geleceğiz, bisikletimizle birlikte trene bineceğiz ve indiğimizde yine pedallayıp yolumuza gideceğiz.
Bu tam da bizim savunduğumuz ulaşım yönteminin en güzel örnekçesi.
Her şeyin ötesinde şunu da itiraf edeyim, beni en çok heyecanlandıran şey tren ile Bozüyük yönüne ulaşıp, oradan başlayacağımız nefis bisikletli doğa turlarıdır.
-----------------------------------------------------------------
BİSİKLOPEDİ
Neden Üşürüz?
Soğuktan ilk el ve ayaklar etkilenir, üşür. Daha sonra hayati organlara yayılır soğuk. Soğuğa yenik düşmek hipotermi nedeniyle doku kaybına ya da ölüme neden olabilir. Bunlar genellik bisikletlilerin karşılaştığı durumlar değildir.
Vücut Isısı 37 derecedir. Bu vücut yüzeyinde, uzuvlara doğru 33 dereceye kadar düşer. Vucutta ısı alışverişi kan dolaşımı ile sağlanır. Soğuk havada uzuvlara giden kan azalarak ısı kaybı sınırlanır. El, ayak ve burun gibi uzuvların üşümesinin nedeni budur.
Isı Üretmek
- Doğru beslenme ve yeterli sıvı alımı bedenin gereksinimi olan enerjinin sağlanmasını, ısınmasını sağlar.
- Spor yapmak ısı üretmenin bir başka yoludur. Bu nedenle bisiklet üzerindeyken soğuktan etkilenilmez, üşünmez.
- Titreme de vücut soğurken ısı üreten bir reflekstir.
Bisikleti Fark Et!
Yolda bisikletli gördüğünde kornaya değil frene bas! Arkadan gelecek ani bir korna sesi bisikletlinin korkarak ölümcül bir hata yapmasına sebep olabilir.
