362 sayfalık, kalın kuşe kağıda baskılı, üzerinde çok büyük emek ve zaman harcandığını hemen belli ediyor…
İsmail Kadıoğlu tarafından hediye edildi…
İsmail Kadıoğlu,
Savaş Özaydemir'le birlikte Sanayi Odası ve Organize Sanayi Bölgesi yönetimlerinde bulunmuş, başkan yardımcılığı ve başkan vekilliği görevlerinde bulunmuş, hem şehrin hem de Eskişehir sanayisinin ve EOSB'nin gelişmesinde büyük emekleri olmuş bir sanayici…
'Son dönemde Sanayi Odası ile ilgili yazdığın yazıları okuyorum. Bu kitap, o uzun ve büyük emek verilerek vücuda getirilen Sanayi Odası ve EOSB'nin gerçek hikayesini anlatıyor. Sana hediye etmek istiyorum' dedi…
Seve seve kabul ettim…
İşte bundan sonraki birkaç günde anlatacağımız ESO'nun ve EOSB'nin kuruluş hikayesinden küçük kesitler, anlatılar, alıntılar ve tüm bilgiler, BİR SANAYİLEŞME MUCİZESİ KENDİNİ VAR ETMEK adlı kitaptan alınmıştır.
Kitaba emek verenlerin ve anıların sahiplerinin hoşgörüsüne sığınarak...
***
Aslında kitap, bir anlamda Eskişehir'in sanayileşme tarihini de anlatıyor...
Eskişehir Ticaret ve Sanayi Odası olarak başlayan, 1960'lı yıllardan itibaren yerel sermayenin gelişmesiyle birlikte Avrupa'ya okumaya giden genç nesillerin Eskişehir'e geri dönmeleriyle birlikte başlayan bir hevesin, bir tutkunun ve bir iradenin nasıl filizlendiğini ve bu günlere nasıl geldiğini anlatıyor…
Kimlerin anılarından seçmeler yok ki içerisinde…
Yılmaz Büyükerşen'den Yavuz Zeytinoğlu'na,
Firuz Kanatlı'dan Eşref Güngör'e…
Orhan Aydın'dan Savaş Özaydemir'e…
Metin Ersözlü, Zühtü Çolpan, Yılmaz Çakır, İsmail Kanatlı, Rüştü Bozkurt, Fethi Heper, Yunus Emre Heper…
Ve burada ismini belki de istemeyerek atladığım nice değerli insan…
***
1 Kasım 1968 tarihinde Ticaret Odası ile Sanayi Odası birbirlerinden ayrılır ve müstakil birer oda olurlar…
Ancak ortada bir sorun vardır…
İkiye ayrılan oda için mal bölüşümü yapılacaktır…
Odaya 7 binin üzerinde tüccar kayıtlıyken, kayıtlı sanayici sayısı 50'den azdır…
İsmail Kanatlı Zühtü Çolpan'ı arar ve mal paylaşımı için girişimde bulunmasını ister…
Zühtü Çolpan, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Muzaffer Aksal'ı arar ve randevu alır…
Buluşurlar, Çolpan isteklerini dile getirir…
Oda Başkanı Muzaffer Aksal'ın cevabı çok açık ve kesindir…
'La ağa, sana değil Sanayi Odası, bir kırık sandalye bile vermeyiz…'
Bu gelişmenin üzerine odanın mal varlığının paylaşılmasında Sanayici grubu iki kişiyi görevlendirir…
Biri Mali Müşavir Selami Vardar,
Diğeri de o dönemde henüz genç bir Maliye doçenti olan Yılmaz Büyükerşen'dir…
Yılmaz Büyükerşen, iki oda arasındaki mal paylaşımını bakın nasıl anlatıyor…
'Nasıl ayrılacaklardı?
Mal varlığının paylaşılması lazımdı…
Onun için iki tane hakem tayin edildi, biri hesap uzmanı Selami Vardır, bir de iktisat ve maliye doçenti olarak ben vardım.
Oturduk konuştuk, ama tüccarlar bizi çırak çıkardılar.
Nasıl çırak çıkardılar?
Mal varlığından pek bir şey alınamadı…
Sanayi Odası için bir apartman dairesi bile kiralayabilecek durum yoktu…
Önce, kısa bir süre için Eskişehir Bankasının bulunduğu binanın bir odasında yürüttük çalışmalarımızı…
Akademi Başkanımız Orhan Oğuz'du…
Bugünkü Orduevi'nin hemen köşe başındaki –şimdiki Halk Bankası binası- üstünde iki kat kiralamıştık, Akademiye bağlı Zirai Araştırmalar Enstitüsü'nün kurmak üzere. Onun bir katını doldurmuştuk, ama bir katı boştu…
Henüz ihtiyacımız da yoktu oraya… Geçici olarak Sanayi Odası'na tahsis ettik…'
***
Yılmaz Çakır (Dönemin ESO Genel Sekreteri) devam ediyor anlatmaya;
'O dönemde, İstanbul, Ege Bölgesi, Ankara, Adana ve Denizli Sanayi Odaları vardı.
Altıncı Sanayi Odası olarak biz vardık…
Adana Sanayi Odası Başkanı Sakıp Sabancı idi…
Bu beş odanın başkanlarını davet ettik, geldiler…
Sıkıntılarımızı anlatınca, beşer, onar destek verdiler…'
O dönemdeki yönetmeliğe göre,
Bağımsız bir sanayi odası kurabilmek için 5 meslek grubu ve her gruba üye en az 20 sanayici gereklidir…
Oysa ilk çalışmalarda zar zor 80 sanayici bulunabilmiştir…
Çalış çabala, 20 üye daha yapılır ve yönetmelik hükmü yerine getirilir…
Eskişehir Sanayi Odası yönetimi ilk toplantısını 1 Kasım 1968 tarihinde gerçekleştirir…
Yapılan gizli oylama sonucunda,
İsmail Kanatlı yönetim kurulu başkanlığına,
Orhan Erden de Başkan vekilliğine oy birliği ile seçiler…
Diğer üyeler ise,
Zühtü Çolpan, Mümtaz Zeytinoğlu ve Eşref Güngör'dür…
Şehrin makus talihi, bu tarihten sonra hızlı bir dönüşüme, gelişime ve değişime uğrayacaktır…
Öyle sanıyorum ki,
Bu yazı dizisi, birkaç gün sürecek…
Zira, yeri sınırlı bir köşe yazısında anlatılabilecek bir süreç değil…
***
Peki bunları neden gündeme getirme gereği duydum…
Kanımca,
Herhangi bir girişimi ve o girişimin ardından ortaya çıkacak değeri, farklı açılardan ele almak gerekiyor…
Bugün 3-4 aylık bir seçim çalışmasıyla başkanlığına ve yöneticiliğine gelinebilen bir kurumdan söz ediyoruz…
Daha doğrusu iki kurumdan…
Biri Sanayi Odası,
Diğeri Eskişehir Organize Sanayi Bölge Başkanlığı…
Ortada,
İdeallerden, umutlardan, vizyondan başka bir şey yoksa,
Paylaşacak bir şey de yok, demektir…
1 Kasım 1968'de öyleydi…
Bugün 15 Kasım 2020…
Tam 52 yıl geçmiş üzerinden…
O günkü umutların ve çabaların yerini bugün paylaşılamayan büyük bir değer almış...
***
Hikayeyi anlatmaya devam edeceğiz…
* BİR SANAYİLEŞME MUCİZESİ - KENDİNİ VAR ETMEK (Eskişehir Sanayi Odası - Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı 2011 basımı)