Dün Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli'nin ziyaretine gittim. Kendisi yoktu. Makam odasında 4 kişi vardı.
Kendilerini tanımıyorum.
'Naci Başkan yok mu?' diye sordum.
'Biz de kendisini bekliyoruz' dediler.
'Gelecek mi, bilginiz var mı?'
'Bir saate kadar gelecekmiş' dediler.
İçlerinden birisi beni tanıdı.
'Siz gazetecisiniz değil mi?' diye sordu.
'Evet' cevabını verince, 'vaktiniz varsa 5-10 dakika bizi dinleyebilir misiniz?' dedi.
'Tabi ki dinlerim' dedim.
* * *
Önce, 'Hiç çiftçi-üreticinin sıkıntılarını gündeme getirmiyorsunuz' diye sitem etti.
'Derdimiz çok, derman veren yok. Ankara'dan da bizi dinleyen yok. Siz yazarsanız belki okurlar' diye başladı anlatmaya.
Yaklaşık 20 dakika konuştu.
* * *
Pancar ekicisi olduklarından öncelikle şeker pancarı taban fiyatlarından yakındı.
336 lira olarak belirlenen A kotası şeker pancarı taban fiyatının beklentilerin çok altında kaldığını söyledi.
'Üretim maliyetin geçen yıla göre yüzde 50'den fazla arttı. Geçen yıl 300 lira olan 16 polar şeker pancarında bu yılki artış oranı yüzde 11'de kaldı. Sene başında 5.80 TL olan dolar kuru pancarımızı fabrikaya teslim ettiğimizde 8.30 TL civarında idi. Bugünlerde her ne kadar 8 TL'nin altına düştüyse de alın terimizin altında kaldı pancar taban fiyatı. Size bir örnek vermek istiyorum. Ocak ayında 58 bin lira karşılığında 10 bin dolar alıp bir kenara koyan vatandaş hiç üretmeden bir vatandaş bugün 25 bin lira civarında kazanç elde etti. Ancak aynı parayı pancar üretimine harcayan çiftçinin kazancı ne yazık ki parasına dolar alan vatandaşın kazancı kadar olmadığı gibi zarara girdi.'
* * *
Odadaki bir diğer pancar üreticisi, 'mademki gazetecisiniz, bunu da yazın' dedi.
'Türkşeker tarafından açıklanan ve 336 lira olarak belirlenen 2020 yılı A kotası şeker pancarı baz alım kesin fiyatının bu yıl en az 390 lira olarak açıklanmasını bekliyorduk. Çokta ümitliydik. Ancak açıklanan rakam biz pancar üreticisinin beklentilerini karşılamadı. Daha doğrusu emeğimizin karşılığı değil. 2019 yılında bir önceki yıl 235 lira olan 16 polar şeker pancarı alım fiyatı, yüzde 27 civarında zam yapılarak 300 liraya çıkarıldı. İçerisinde bulunduğumuz pandemi sürecinde yaşanan sorunlar, yüksek enflasyon, girdi maliyetlerinde yüzde 50'leri aştı. Maalesef pancara verilen taban fiyat enflasyonun altında kaldı. Yüzde 11 civarındaki artışla şekerpancarının ton fiyatını 336 lira olarak açıklanması biz üreticiler arasında şok etkisi yarattı.'
* * *
Pancar üreticisi taban fiyattan, artan girdilerden ve alamadıkları desteklerden dert yakınırken zaman zaman gözlerinin sulandığına şahit oldum.
Nerede ise ağlayacaktı.
Hani biz söz vardır, 'bir dokun bin ah işit' diye.
Daha ben dokunmadan bin ah işittim!
'Ben alın terimin karşılığını alamıyorum. Ama yapacak başka da bir işim yok. Seneye yine pancar ekeceğim. Tek geçim kaynağım bu. Çocuklarım bu halimi görünce çiftçilik yapmak yerine şehirde iş bulup asgari ücretle de olsa çalışmaya razı oldular. Ben vefat ettiğimde tarlamı ekecek kimsem yok. Düşük taban fiyattan dolayı her geçen yıl üretim yapan çitçi sayısı da azalıyor' diyerek noktayı koydu.

ÜRETİCİ ZARARDA
Gübre, ilaç, tohum, tarımsal sulamadan kaynaklanan enerji, işçilik ve diğer girdileri geçen yıla göre yarı yarıya artmış.
Geçen yıl yani 2019'un Eylül ayında açıklanan pancar alım fiyatı, bu yıl Ekim ayının sonunda açıklandı.
Pancar üreticileri yaklaşık 1 ay fiyat belirlenmeden şeker fabrikalarına ürün verdi. Peşin verdi, parasını taksitle alacak. Beklentilerinin çok altında açıklanan pancar taban fiyatı, üreticinin bu yıl zarar etmesine neden olacak.
* * *
Bu durum bana şunu hatırlattı.
Eskiden esnaf dükkanlarının duvarlarında asılı olan 'Peşin Satan-Veresiye Satan' ibaresinin bulunduğu ve peşin satış yapan esnaf ile veresiye satan esnafın yan yana resimler vardı.
O resimlerde, peşin satan esnafın keyifli, veresiye satan esnafın ise üzüntülü hali dikkat çekiyor. O resmi, borçlanarak üretim yapan çiftçi ile parasını döviz ve altına yatıran vatandaşa benzetiyorum.
Üretim yapmadan döviz biriktiren vatandaş keyifli, borçlanarak üretim yapan çiftçi üzgün!
* * *
Yarım saate yakın pancar üreticilerinin sıkıntılarını dinledim.
Onlarda bana içlerini dökerek belki de rahatladılar.
Naci Başkan gelmeyince kendilerinden izin istedim, kalktım.
Odadan çıkarken, 'bu anlattıklarımızı yazacak mısın, takip edeceğiz' dediler.
Kırsalda ikamet ettikleri için yazımı okuma imkanı bulup bulamayacaklarını bilmiyorum.
Ama Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli'nin yazımı kendilerine ulaştıracağından eminim.

* * *

'Millet İttifakı'nın çatı adayı kim olsun?'
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli, 'Cumhurbaşkanlığı seçimleri zamanında yani 2023'te yapılacağını' söylese de 2021 yılının sonbaharında erken seçim olacağı kamuoyunda çokça dillendirilmekte.
Ben Erdoğan ile Bahçeli arasına 'kara kedi!' girmediği veya çok olağanüstü bir durum yaşanmadığı sürece bırakın 2021'i, 2022'de bile olma olasılığını çok zayıf görüyorum.
* * *
Bakın Anayasa mealen ne diyor:
'Erken seçim kararı için gerekli oy oranı milletvekili sayısının en az beşte üçüdür…'.
TBMM'nin sandalye dağılımına göre, AK Parti'nin 291, CHP'nin 138, HDP'nin 58, MHP'nin 49, İYİ Parti'nin 37, Türkiye İşçi Partisinin 2, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokratik Bölgeler Partisinin ise birer milletvekili bulunuyor.
Bu arada TBMM'de 5 milletvekilinin belediye başkanlığını tercih ederek TBMM üyeliğinden ayrılması, 4 milletvekilinin bakan olarak atanma dolayısıyla istifası, 2 milletvekilinin vefat etmesi, 3 milletvekilinin de görevlerinin düşürülmesiyle 14 sandalye boş bulunuyor.
Buna göre, Meclis'teki toplam sandalye sayısı 586 oldu.
Meclisimizin milletvekili sayısı 600 (Şu an 14 vekil istifa ve vefat ya da görevlerinin düşürülmesi nedeniyle eksik…).
Beşte üçü 360 yapıyor…
AKP (291) + MHP (49) = 339…
İktidar ortaklarının milletvekili sayısı, erken seçim kararı almaya yetmiyor…
Ya CHP, ya İYİ Parti ya da HDP milletvekillerinin, AKP – MHP milletvekilleriyle birlikte 'evet' oyu vermeleri şart…
'Erken seçim kararı için gerekli oy oranı milletvekili sayısının en az beşte üçüdür…'.
Bu durumda ne AKP ne de MHP tek başına erken seçim kararı alması için yeterli milletvekili sayısına sahip değil.
* * *
Muhaliflerin de öyle.
Bu durumda AKP veya MHP istemezse erken seçim olmaz.
Diyeceksiniz ki; '2017'de Anayasada yapılan değişikliğe göre Cumhurbaşkanının da erken seçim kararı alma yetkisi var…'.
Bende diyorum ki, seçimlere 2,5 yılı aşkın bir zaman var.
Erken seçim kararını 2. döneminde alan Cumhurbaşkanının, yapılacak erken seçimde aday olamayacağına ilişkin de anayasa maddesi var.
Erdoğan, önünde daha yaklaşık üç yıl varken; katılamayacağı seçim kararını neden alsın?
* * *
Dün internette gezinirken bir anket gözüme çarptı.

Avrasya Araştırma, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı Millet İttifakı'nın adayının kim olması gerektiğini sormuş. Ankette Ekrem İmamoğlu ilk sırada yer alırken, Mansur Yavaş ikinci sırada kalmış.
İLK SIRADA İMAMOĞLU VAR
Yapılan araştırmada katılımcılara 'Cumhurbaşkanlığı seçiminde sayacağım isimlerin çatı adayı olarak Erdoğan'ın rakibi olmaları durumunda kime oy verirsiniz?' sorusu yöneltilmiş. Ankete göre; Erdoğan'a karşı en yüksek oyu alacak isim Ekrem İmamoğlu olmuş. İkinci sırada Mansur Yavaş yer alırken, Meral Akşener üçüncü sırada kalmış.
Ekrem İmamoğlu: Yüzde 43,1
Mansur Yavaş: Yüzde 42,2
Meral Akşener: Yüzde 40,3
Kemal Kılıçdaroğlu: Yüzde 38,9
Ali Babacan: Yüzde 37,9
Abdullah Gül: Yüzde 37,1

CUMHUR İTTİFAKI'NIN ADAYI ERDOĞAN
MHP Lideri Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu bir açıklamada 'Bizim 2023'te Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır' ifadelerini kullanmıştı.
Demek oluyor ki, MHP cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhur ittifakının adayını destekleyecek.
* * *
Millet ittifakının adayı kim olur?
Ankette Ekrem İmamoğlu birinci sırada çıkmış.
Ama cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için İmamoğlu'nun belediye başkanlığından istifa etmesi gerekiyor.
Bence düşük bir ihtimal…
Keza Mansur Yavaş da öyle.
Cumhur ittifakı Ali Babacan veya Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adayı olmasına sıcak bakacaklarını sanmıyorum.
Bu durumda Kemal Kılıçdaroğlu veya Meral Akşener'in aday olur mu?
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun aday olma ihtimalini çok düşük görüyorum.
Cesaret etseydi Erdoğan'ın karşısına çıkardı.
Bu durumda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in aday olma ihtimalini daha yüksek görüyorum…
Sizce…
* * *

Kim Kazanacak?
Bir Kızılderili kabilesinde yaşlılardan biri kabilenin çocuklarına eğitim veriyordu. Onlara dedi ki:
'İçimde bir savaş var. Korkunç bir savaş… İki kurt arasında… Bu kurtlardan birisi korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, suçluluğu, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık gururu, üstünlük taslamayı ve egoyu temsil ediyor. Diğeri ise zevki, huzuru, sevgiyi, umudu paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçakgönüllülüğü, nezaketi, yardım severliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor. Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve diğer tüm insanların içinde…'
Çocuklar anlatılanları anlamak için bir dakika düşündüler ve içlerinden biri yaşlı Kızılderili'ye sordu:
'Hangi kurt kazanacak?'
Yaşlı Kızılderili kısaca cevap verdi: 'Beslediğiniz…'