Cumhuriyet döneminde Türkiye'nin 3'üncü şeker fabrikası olarak kurulan Eskişehir Kazım Taşkent Şeker Fabrikası pancar üreticisinin sabırsızlıkla beklediği alımlarına başladı. Geçen yıllara göre kampanya geç başladı.
2022-2023 sezonu pancar alım kampanyası nedeniyle düzenlenen tören de fabrika Müdürü Mehmet Yüksel, bu yıl 128 köyde 2 bin 620 çiftçi ailesi ile pancar üretmek üzere 890 bin 200 ton sözleşme yapıldığını söylemiş.
Eskişehir de bu yıl 133 bin 766 dekar alanda pancar ekimi gerçekleşmiş. Salı günü başlayan şeker alım kampanyası bu yıl 100 gün sürecek.Yaklaşık 105 bin ton kristal şeker üretilecek.
* * *
Kazım Taşkent Şeker Fabrikası Müdürü Mehmet Yüksel'in açıkladığı rakamlar dikkatimi çekti.
Bu kampanya döneminde 105 bin ton kristal şeker üretilecek.Oysaki Eskişehir Kazım Taşkent Şeker Fabrikasının şeker üretme kapasitesi 150 bin ton civarında. 2019-2020 üretim döneminde 1 milyon 124bin ton pancarı işleyerek 152 bin ton şeker elde etti. Böylece tüm zamanların en iyi verilerine 2019-2020 üretim döneminde ulaşılmış oldu.
2020-2021 üretim döneminde 1 Milyon 50 bin ton pancarı işleyerek, 140 bin ton şeker, 45 bin ton melas ve 310 bin ton küspe elde edildi. Bir yıl öncesine göre 12 bin ton eksik şeker üretimi gerçekleşti.
Fabrika, günümüzde günlük 8 bin 200 ton pancar işleme kapasitesine sahip. Geçtiğimiz yıllarda ortalama 140 gün şeker üretim faaliyetlerine devam eden fabrika, günde ortalama bin 200 ton, yılda ise ortalama 150 bin ton şeker üretmekte idi.
* * *
Fabrika müdürünün açıklamasına göre bu yıl pancar işleme ve şeker üretimi geçtiğimiz yıllara oranla ciddi düşüş var.
2020-2021 kampanya döneminde Kazım Taşkent Şeker Fabrikasında 1 Milyon 50 bin ton pancar işlendi. 2022-2023 sezonunda ise 890 bin 200 tonişlenecek.
2020-2021kampanya döneminde geçen yıla göre270 bin toncivarında eksik.
Eskişehir'de hem pancar hem de şeker üretimi geçtiğimiz yıllara oranla düştü.
Bir taraftan yurt dışından şeker ithal ederek ülkedeki şeker açığı kapatılmaya çalışılıyor, diğer taraftan ise pancar ekimi daralıyor.
* * *
Oysaki Eskişehir'de üretilen pancarın içerisindeki polar (şeker miktarı) Türkiye'de birçok ilde üretilen pancardan daha yüksek.
'Üretici pancar ekiminden neden vazgeçiyor?'diye araştırırken geçtiğimiz Mart ayında Keskin Mahallesindeki pancar üreticilerinin yapmış oldukları açıklama gözüme çarptı.
İşte o açıklama:
'Devlet ithalatı kolaylaştıracağına kendi çiftçisine, bize sahip çıksın. Geçen yıl görülmemiş kuraklık yaşandı. Bu bir mücbir sebeptir. Ama devlet bizi dinlemeden kotamızı dolduramadık diye on binlerce lira ceza kesti. Bir yanda mazot, gübre, elektrik faturalarındaki artışlar. Bir yanda da üreten çiftçiye gönderilen cezalar. Artık buramıza geldi, üretmekten vazgeçtik. Seneye ekmeyeceğiz. Şekeri de ithal ederler artık'.
Keskin Mahallesindeki pancar üreticileriyle bir araya gelen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer'de şunları söylemişti:
'Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülke iken, ülkenin tarımda nasıl dışa bağımlı hale geldiğini Ukrayna krizinde bir kez daha gördük! Eskişehir'de çiftçiler kota cezaları ve artan mazot, gübre maliyetleri karşısında artık üretemeyeceğiz noktasına gelmiş. Kota cezaları affedilsin, çiftçiye gübre, mazot, yem artışları oranında destek verilsin! Yoksa yiyecek ucuz ekmek bulamayacağız, yağ kuyruklarından sonra şeker kuyruklarına da şahit olacağız'.
* * *
Nitekim de Utku Çakırözer'in 'yağ kuyruklarından sonra şeker kuyruklarına şahit olacağız' sözü gerçek oldu.
Piyasaya göre ucuz şeker satan Şeker Fabrikalarının önünde uzunluğu nerede ise bir kilometreyi bulan kuyruklar oluştu.
Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinde vatandaşlar ucuz şeker alabilmek için yarıştılar.
Diğer illeri bilmiyorum, Eskişehir'deki pancar üreticileri gerçekten üretimden vaz geçmişler.
Pancar üretimi her yıl geriliyorsa Türkiye gelecek yıllarda şekerde de dışa bağımlı hale gelecek demek.
* * *
Yazımı tamamladıktan sonra Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli aradı. Pancar ve şeker üretim miktarlarının neden düştüğünü konuştuk.
Onu da yarına bıraktım.
* * *

'YAVAŞ VE İMAMOĞLU'NA İTİRAZIMIZ OLMAZ'
İzmir'de yapılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor. Bazılarınız da isteyerek ya da istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Ama artık karar verin. Beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum' demişti.
Başta CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanları olmak üzere milletvekilleri ve il başkanları 'varız' demişlerdi.
Kılıçdaroğlu'nun 'Benimle birlikte misiniz?' çağrısı bazı kesimlerden tarafından 'Cumhurbaşkanlığı adaylığını kesinleştirdi' diye yorumlandı.
Altılı masada yer alan parti liderleri henüz 'cumhurbaşkanı adayını' belirlemedi. Büyük ihtimalle 2023'ün Şubat veya Mart ayında belirleneceği konuşuluyor.
CHP'liler ise, 'Cumhurbaşkanı adayı Genel Başkanımız olmalı' diyorlar.
Bu tartışmalar yaşanırken Habertürk ekranlarında gazeteci Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayanİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili ilk defa çok net cümleler kurdu. Akşener, 'İster Mansur Bey ister Ekrem Bey aday gösterilecekse biz varız, itirazımız yok. Dolayısıyla buradaki amaç şu, kazanmak. Aday olurlar olmazlar, bu insanların aday olmasını istemek başka bir şey, aday olmalarına dair bu insanların bir tutumunun olması başka bir şey. Söylemek istediğim şey şu, kazanmak önemli. Çok endişem var, Türkiye'de insanlar nefes alamıyor 'dedi.
Akşener, Mahsur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylıklarına sıcak baktığının mesajını verdi.
'KILIÇDAROĞLU'NUN ADAY OLMA HAKKI VAR'
Akşener, Kılıçdaroğlu'nun olası adaylığı hakkında ise şu ifadeleri kullandı: 'Bu masanın oluşmasındaki teklif sahibi Kılıçdaroğlu'dur. 6'lı masayı toplayan o. Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı tarifi vardı. Ben ona katıldığımı ifade ettim. Benim söylediğim bir şey daha var, kazanacak bir aday olmalı. Kılıçdaroğlu'nun aday olma hakkı mevcut. Diğer liderlerin de mevcut. O masada bir tek kişi var o da benim, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda 'ben aday değilim' dedim. Aday değilim dediğim için pişman değilim.'
* * *
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in bu açıklamalarından ben şu yorumu çıkardım:
'Kemal Kılıçdaroğlu da cumhurbaşkanı adayı olabilir. Ancak seçimi kazanacak bir aday olmalı. Onlarda Mahsur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu, bu iki isimden birisi aday olursa kazanma şansları yüksek.'
* * *
Eskişehir'de bir aydan beri birçok eş dosta 'Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?' diye soruyorum.
Çoğunluk Mahsur Yavaş'ın aday olmasını istiyor.
İçlerinden bir kısmı da Ekrem İmamoğlu'na sıcak bakıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu ise en son sırada yer alıyor.
CHP Genel Merkezi'nin de anket yaptırdığını biliyorum.
Ancak anketten kim çıktığı konusunda açıklama yapılmıyor.
Sanıyorum bu anketlerde de Mahsur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu çıkıyordur.
* * *

KISSADAN HİSSE:

Fidan Ekmek
Bir hükümdar mahiyeti ile birlikte ülkesinde bir gezintiye çıkmıştı. Yolun üzerindeki bir köyde çok yaşlı bir adamın tarlasına fidan dikmekle meşgul olduğunu gördü. İhtiyara uzaktan seslendi:
-'Baba sen ne diye fidan dikmekle uğraşıyorsun. Maşallah yaşını başını almışsın, yaşamışsın bu diktiğin fidanın meyvesinden herhalde yiyemezsin, ömrün vefa etmeyecektir.'
İhtiyar cevap verdi: 'Bu diktiğim fidanların meyvesini bizim yememiz şart değil evlat. Biz nasıl bizden öncekilerin diktiği fidanların meyvesinden yedikse, Bizim diktiğimiz fidanların meyvesine de bizden sonrakiler yer.
Dünyada zaten böyle dönmüyor mu evlat.'
Bu cevap hükümdarın hoşuna gitti ve ihtiyara bir kese altın verilmesini emretti. İhtiyar bu ihsanı karşılıksız bırakmadı.
'Gördün mü evlat bizim diktiğimiz fidanlar şimdiden meyve verdi'. Bu cevapta hükümdarın hoşuna gitti, bir kese daha altın verilmesini emretti.
Yaşlı köylü sıradan biri değildi. Çarıklı Erkan-i Hak diye nitelenen o bilge kişilerden biriydi. 'Evlat herkesin diktiği fidan yılda bir defa meyve verir. Bizim diktiğimiz fidan bak yılda iki defa meyve verdi.'
Bu diplomatça cevap da hükümdarın hoşuna gitti ve bir kese altın daha verilmesini emretti. Vaziyetin mehabetini gören akıllı vezir araya girdi ve hükümdarı uyardı.
-'Aman aman sultanım hemen biran önce buradan uzaklaşalım. Bu bilge ihtiyar bu gidişle tarlasına fidan dikmek yerine bizim devletin hazinesine darı ekecek.'
* * *

FIKRA:

ALDIĞIMIZ FİYATA
Günlerden bir gün hırsızlığa çıkan iki ortak bir at çalmışlar. Atı satmak için şehir merkezine inen ortaklardan biri kahveye gitmiş diğeri meydanda müşteri beklemiş. Tam bu sırada atın yanına gelen bir adam iyice inceledikten sonra;
- 'Ben bu atı çok beğendim fiyatı nedir?' demiş. Hırsız '3000 TL' deyince adam;
- 'Niye bu kadar ucuz, çok güzel bir at' deyince adam da 'Acil satmam gerektiği için bu fiyata veriyorum' demiş.
Adam; 'Tamam o zaman ben ata bir binip gezeyim hoşuma giderse 3000 TL verir alırım' deyip ata binip gitmiş. Meydanda bekleyen hırsız bakmış ne gelen var ne giden atın çalındığını anlayınca ortağının yanına kahveye gidip oturmuş.
Ortağı; 'Ne yaptın atı sattın mı?' deyince o da 'evet sattım' demiş.
-'Kaça sattın peki?'.
-'Aldığımız fiyata'.
* * * *