Geçenlerle bir bayan okurumun yazdığı mesajda Anadolu için bir hayat öpücüğü yok mu diyerek serzenişte bulunması beni bu konu hakkında yazmama neden olmuştur. Yaptığı eleştirisi içinde teşekkür ederim. Uzun zamandır takip ettiğim ve kendilerine yakıştıramadığım Üniversite takımının bir alt lige düşme sınırında olması sanırım benim kadar tüm voleybol camiasını da üzmüştür. Koskoca Üniversite sırtında kambur olarak gördüğü bazı yüklerden kurtulmak mı istiyor? Geçen sezon iki takımın Ligden çekilmesi ile İkinci ligde kalan Anadolu Üniversitesi bayan voleybol takımı geçmişten ders almamış ki, bu senede kötü gidişine dur diyemedi. Şimdi bunun sorumlularına soruyorum, Memnun musunuz? Doğrusu Eskişehir'imizin köklü bir kulübü olan Anadolu Üniversitesi aynı sorumsuzluğu alt yapılarda da yaşamaktadır. Müthiş bir çöküş içine giren Üniversite takımında neler oluyor? Oysaki Eskişehir voleybolunun vitrini olan koskoca kulüp sanki kanser hastalığına yakalanmış amansız bir hasta gibi günden güne eriyip gitmektedir. Erkeklerde de pasör Celil in ayrılması ile playoff iddiasını kaybederken, bayanlarda üçüncü lige düşme tehlikesi ile karşı karşıya. T.C.Ziraat Bankasının sponsor olduğu her türlü imkanlarının bulunduğu bir kulüp ün bu hale gelmesi içler acısıdır. Eskişehirli voleybol severler olarak Anadolu Üniversitesinden çok şeyler bekliyorduk. Eskişehir bir spor kenti, voleybol alt yapısı da çok iyi, dolayısı ile yetişen sporcular önlerinde Anadolu Üniversitesini bir vitrin olarak görüyorlardı. Biz bu kulübün hem erkek hem de bayan takımlarının birinci lige çıkması beklentisi içindeyken, bayan takımının küme düşmemesi için ya birilerinin ligden çekilmesini bekleyip gelen haber ile bir hayat öpücüğü bulmak ya da kalan tüm maçlarını kazanması gerekiyor. Buradan da şu anlaşılıyor. Anadolu Üniversitesinde demek ki Voleybol u bir kambur olarak görülmekte ve bu kamburdan nasıl kurtuluruz hesapları yapılmaktadır.