Bir zamanlar İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde bulunan bir zat-ı muhteremin eleştirilere hiç tahammülü yoktu. Beş yıl boyunca siyasilere, basın mensuplarına laf yetiştirmek için uğraştı durdu. Hatta bir gün hızını alamayıp (!) bazı icraatlarını eleştirenlere 'Bunlar karanlık düşünceliler, karanlığı isteyenler...Taşları bağlamışlar…...' demişti.
Hakan Cırıt'ın İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gelişinden sonra yapıcı eleştirilere daha tahammüllü bir dönem başladı. Umarım bu olumlu hava sürer gider.

VELİLER ÜZGÜN
Yönetici atamalarında oldukça adaletli olmaya gayret edildiği ile ilgili genel kanaate rağmen özellikle velilerden çok sayıda şikayet aldık. Anlaşılan bazı yönetici atamalarında yeterince özenli davranılmamış. Şikayetlerin tümünü buraya yazmak mümkün değil ancak şimdilik iki örnekle yetineceğim.
Bilindiği gibi kökü dışarıda ihanet şebekesi FETÖ tam üç yıl önce 15 Temmuz'da Türkiye'ye en karanlık gecelerinden birini yaşattı.
Bu ihanet şebekesinin eğitim alanındaki merkezlerinden biri de İlimiz Tepebaşı İlçesi Muttalip Mahallesinde bulunan bir özel okuldu.
Ayaklanmanın bastırılmasından sonra kamulaştırılan özel okul, Milli İrade İlkokulu adını alarak 2016-2017'de eğitim öğretime başladı. Okul müdürü olarak da Muttalip Atatürk İlkokulu Müdürü Işıl Aktaş Karacak görevlendirildi.
Işıl hanım tam üç yıl boyunca olağanüstü bir çaba harcayarak Milli İrade İlkokulu'nu her yönden özel okullar ile yarışacak bir düzeye getirdi. Tam gün eğitim yapılan okul Eskişehirlilerin çocuklarını verebilmek için sıraya girdikleri bir okul haline geldi.
Üç yıl boyunca müdürlüğü münhal (açık) olarak açıklanmayan Milli İrade İlkokulu müdürlüğü 'her nedense' geçen ay münhal kadro olarak ilan edildi ve bir kişinin başvurusu kabul edilerek yeni müdür ataması gerçekleştirildi. Müdürlük başvurusu için gerekli olan süreyi bu Ağustos ayında dolduracak olan Işıl Aktaş Karacak ise eski okuluna gönderildi.
Okullarını kentimizde zirveye yerleştiren ve 'Eğitim Yönetimi' konusunda yüksek lisans sahibi müdürlerinin üç yıl sonra 'oldu bittiye' getirildiğini iddia eden veliler ve öğretmenler çok tepkili ve üzgünler.
Üç yıl boyunca münhal olarak gösterilmeyen okul müdürlüğünün, başarılı müdürün başvuru hakkına kısa bir süre kala münhale çıkartılmasının nedenini veliler ve öğretmenler gibi hepimiz merak ediyoruz.

SİVİL HAVACILIK DOKTORASI VAR AMA...
Sabiha Gökçen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Süleyman Sırrı Kabadayı Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğüne verildi.
Sırrı Bey, sadece Eskişehir değil Türkiye için bir şans kabul edilecek kadar başarılı, çalışkan ve vizyon sahibi bir eğitim yöneticisidir.
Sabiha Gökçen MTAL, Sırrı Kabadayı döneminde Türkiye'nin en çok tercih edilen ve en yüksek LGS puanı ile öğrenci alan mesleki lise olmuştur. Okul uçak bakım alanında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından 'Tanınan Okul' statüsü almayı başaran tek mesleki lisedir.
Sırrı Kabadayı 'Makine' konusundaki lisans eğitiminin üstüne 'Yönetim Organizasyonu' alanında yüksek lisans yapmış ama daha da önemlisi 'Sivil Havacılık' alanında 'doktora' yapmış bir uzmandır. Yani bulunduğu okul için Türkiye'de örneği bulunmayan niteliklere sahip bir kişidir.
S. Sırrı Kabadayı, MEB'in okul yöneticileri için uyguladığı zorunlu rotasyon ile bu hafta okulundan ayrılmak zorunda kaldı.
Proje okul müdürlüklerinin atanması İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün teklifi ile Bakanlık tarafından yapılmaktadır.
Sivil havacılık konusunda Türkiye'nin tek 'doktoralı' okul müdürünü; uçak bakım ve onarım konusunda en önemli mesleki lisesinin müdürlüğünden almak ve proje okulu müdürlüğü için teklif etmemek galiba dünyada sadece bizim ülkemizde ve Eskişehir'de oldu.

ÖĞRETMENEVİNDEN ŞİKAYETLER ARTIYOR...
Öğretmenevi ile ilgili şikayetler artmaya başladı. Öncelikle öğle yemeklerinin kaldırılması ile çalışan ve emekli birçok öğretmen mağdur oldu.
En çok şikayet çay bahçesindeki yiyeceklerin aşırı pahalı olmasından gelmekte. Fiyatların yüksekliği ile kalitenin aynı düzeyde olmayışı da ayrı bir eleştiri konusu. Çay fiyatının bile çok yüksek tutulduğunu iddia eden eğitimciler kullanılan su konusunda da endişelerini dile getiriyorlar.
Öğretmenevinin genç ve çalışkan yöneticilerinin, kurumun zarar etmemesi için canla başla çalıştıklarını ve eleştirilerin biraz da bu kaygı nedeniyle yapılan uygulamalardan kaynaklandığını tahmin ediyorum. Ancak değerli yönetici kardeşlerimin, öğretmenevinin; bahçe kapısında yazdığı gibi sadece 'Velhasıl Bahçe' değil öğretmenler için sosyal bir tesis olduğunu da unutmamalarını bekliyorum.