Yüzyılın hastalığı stres diyoruz ama esas sorun strese sebep olan dağınıklık, plansızlık ya da kontrol edilemeyen duruma gelen her şey. Kontrol etmek isteyip edemediğimiz en önemli konu da kilolarımız. Bundan uzun yıllar önce dünyanın hemen hemen birçok yerinde zenginliğin, güzelliğin ve gücün simgesiymiş şişmanlık. Şimdilerdeyse insanların özellikle de bayanların korkulu rüyası. Birçok insan fazla kilolarından kurtulmak için birçok yönteme başvurup, bir sürü para döküyorlar. Hatta bazıları sırf kilo verebilmek için ölümle sonuçlanabilecek şeyler deniyorlar. Peki bu kadar rağbet gören bir simgeyi nasıl oldu da şu an reddeder olduk. Sebebi artan toplum bilinci mi, farkındalık mı, yoksa sadece yeni çıkan akıma uyum sağlamak mı? Özellikle son günlerde obezite, sağlıklı ve dengeli yaşam, diyet gibi terimlerini sıkça duyar olduk. Lakin kaçımız obezite tehlikesinin bilincinde?
Obezite vücutta depolanan yağ miktarının sağlık için ciddi risk oluşturacak şekilde artmasıdır. Obezite kişinin yaşam tarzına ve beslenme alışkanlıklarına bağlı olduğu gibi bazı kişilerde genetik faktörler, hormonel ve metabolik bozukluklar, bazı tedavilerde obeziteye sebep olabilir. Obezite deyince birçoğumuzun aklına Vücut Kitle İndeksi (VKİ) gelir. Bu obeziteyi belirlemeye yarayan yöntemlerden birisidir. Vücut kitle indeksi kişinin ağırlığının, boyunun karesine bölünmesiyle bulunur. Dünya Sağlık Örgütü'nün Vücut kitle indeksi sınıflandırması ise şöyledir;
18,5 kg/m2'den az : Zayıf
18,5 kg/m2 - 24,9 kg/m2 : Normal Kilo
25 kg/m2 - 29,9 kg/m2 : Fazla Kilo
30 kg/m2 - 39,9 kg/m2 : Obezite
40 kg/m2'den fazla : Ciddi Obezite
Bazı bilimsel çevreler obeziteyi bir hastalık olarak görürken bazıları ise obeziteyi ciddi hastalıklara sebep olan bir durum olarak görüyorlar. Fakat her iki görüşe göre obezite sağlık açısından ciddi bir tehlikedir çünkü beraberinde kalp ve damar hastalıkları, diyabet, solunum rahatsızlıkları, sindirim sistemi problemleri, bazı kanser türleri, kemik ve eklem rahatsızlıkları, kısırlık, felç, psikolojik sorunlar gibi durumları beraberinde getirir ve en önemlisi ölümlere yol açabilir. Obeziteden korumak ise hayatımızda yapacağımız en ufak değişikliklerle bile mümkündür. Hatta obeziteden korunurken aslında birçok hastlıktan da kendimiz koruruz. Öncelikle yüksek kalorili yemeklerden kaçınmak gerekir. Çünkü aldığımız her besin bize kalori yani enerji verir ve bu enerjiyi yakamazsak bize kilo olarak geri döner. Öğünlerinizi sık fakat porsiyonlarınızı az tutun. Böylece hem sık sık acıkmaz hem de yeterli besin alırsınız. Egzersizi hayatınızın bir parçası haline getirin. Çünkü egzersiz hem vücuda zindelik verir hemde psikolojik olarak kendimizi iyi hissetmenizi sağlar. Düzenli uyku ise hem metabolizmayı düzenliyor hem stresi azaltıyor. Günde en az 1,5 litre su için. Vücudumuz terleme, nefes alıp verme, sindirim ve idrar yolu ile su kaybeder. Sağlıklı bir yaşam için bu suyun vücuda tekrar alınması gerekir.
Peki ya obezseniz? Bu durumda mutlaka bir doktora başvurmalısınız. Asla kendi başınıza diyet yapmaya veya zayıflama ilaçları kullanmaya çalışmayın. Bir başkasının uyguladığı zayıflama yöntemi size uygun olmayabilir. Çünkü herkesin bünyesi birbirinden farklıdır ve bu sağlığınıza geri dönüşümü mümkün olmayan zararlar verebilir. Uzman kişilerin gözetiminde yavaş ama sağlıklı bir şekilde obeziteden kurtulmak mümkün. Tek ihtiyacınız olan iyi bir motivasyon, kararlılık ve biraz sabırdır. Gelecek sadece biraz daha fazla hayretle güzelleşir...