2006 dan bu yana hemen her yıl, bir veya iki, bazen üç ilköğretim okulunda tarım ve çevre ile ilgili bir konuda resim, şiir, kompozisyon ve bilgi yarışması düzenlenmesine öncülük yapmayı eşim ve ben adeta bir görev haline getirdik. Amacımız, kısaca, birbirinin en etkin bütünleyicisi olan tarım ve çevre konusunda çocuklarımızın daha çok bilgi sahibi olmasına, varsa ilgilerinin artmasına, yoksa ilgi duymalarını sağlamaya katkı yapmaktır. Bu etkinlikler sırasında çocuklar katıldıkları dalda dereceye girmek için kendilerine verilen yarışma konusu ile ilgili bilgilerini artırmaya, bildiklerini pekiştirmeye çalışmakta, öğretmenlerin bazısı öğrencileriyle bu heyecanı paylaşarak hazırlanmalarına yardımcı olmaktadır. Böylece etkinlik bir bakıma öğrenime ve eğitime de katkı yapmış olmaktadır. Bugüne kadar etkinliklerin gerçekleştirildiği okulların yöneticilerinin, etkinliğin yürütülmesinde görev alan öğretmen ve okul personelinin ilgi ve gayretleri, Milli Eğitim İl ve İlçe Müdürlüklerinin destekleri memnunluk verici olmuştur. Çocukların heyecanını, sevincini paylaşmak, onların bilgi ve becerilerine şahit olmak, bu vesileyle ilimizin bir okulunu tanımak ve öğretmenlerini, yöneticilerini motive edici olmak için, başta tarımla ilgili olan kuruluşlar olmak üzere bazı belediyeler, bazı sanayi kuruluşları ve kişiler bu etkinliklerin sponsorluğunu yapmaktadır. Etkinliklerin başarısında en büyük paylardan biri yarışma dallarında gerçek bir özveri ve titiz bir çalışmayla seçme yapan jüri üyelerinindir.

Etkinlik için her yıl tarım veya çevre ile ilgili olarak farklı bir konu seçilmektedir. Okulda bulunan her öğrenci, istediği her yarışma dalına, istediği sayıda eserle katılabilmektedir. Tek ve en önemli koşul öğrencilerin eserlerinin özgün olmasıdır. Çizgilerin, cümlelerin kendisine ait olması, bildiklerini veya hayal ettiklerini kağıda dökmesi istenmekte, yöneticilerden ve öğretmenlerden bu konuda hassas davranmaları talep edilmektedir. İnternetten veya kitaplardan ufak tefek alıntı yapanlar olsa da (yarışma dallarının jürilerini en çok yoran kısım budur) büyük bir çoğunluğun tarıma ve çevreye dair bildiklerini, kafalarında canlandırdıklarını, nasıl gördüklerini gösteren kendi resim veya yazılı metinleri, çocukların bu iki konuya büyük bir ilgi duyduğunu göstermektedir. Bilgi yarışmasında da, seçilen konuyu oldukça geniş bir şekilde temsil eden soruların neredeyse tamamına verilen doğru yanıtlar, bu kanıyı güçlü bir şekilde desteklemektedir.

Etkinliğin hazırlanması sürecinde öğretmenlerle yapılan görüşmelerden edinilen izlenim de aynı yöndedir. Çocuklar tarımı doğayla iç içe bir yaşam ve bu yaşamda canlılar için bir şeyler üretmek olarak algılamaktadırlar. Çocukların bu duygularını pekiştirecek, doğru yönlendirecek, doğayı koruyarak üretken olmayı öğretecek tek başına bir ders olarak 'Tarım ve çevre' müfredata girmelidir. Başka dersler içinde bölümler halinde verilmesi çok yetersiz kalmaktadır.

Nüfus artışıyla birlikte giderek azalan kaynaklar, kişi başına düşen yiyecek, giyecek ve ilaç hammaddeleri ürettiğimiz toprak alanının daralması, birim alandan daha fazla ürün elde etmek için uygulanan yoğun kimyasal gübreler, ilaçlar, bilinçsizce yapılan uygulamalar ve yanlışı düzeltmek için yapılan yanlışlar ; üretim alanlarımızı, sularımızı, soluduğumuz havayı bozmakta, kirletmekte, zehirlemektedir. Bunların özelikleri bozulduğunda düzeltmek imkansıza kadar gider. Değerine paha biçemeyeceğimiz bu varlıkları bırakacağımız çocuklarımızın kendi vatan topraklarında üretecekleri sağlıklı gıdalarla beslenebilmeleri, temiz, sağlıklı ve yeterli tatlı sulara sahip olarak, temiz bir havayı soluyarak yaşamaları için , tarımı ve çevreyi iyi öğrenmeleri iyi anlamaları ve sahip çıkmaları gerekmektedir. Bütün bunlar için ağaçları yaşken bükmeliyiz.