Eskişehirspor, Spor Toto Süper Lig'de deplasmanda Beşiktaş ile oynayacağı maçta galip gelmenin planlarını yapıyor. Her iki takımda sahaya galibiyet için çıkacaklar. Eskişehir spor Avrupa kupasına gitmek için, Beşiktaş ise lider ile arasındaki puan farkının kapanması için mücadele edecek. Ligin yedinci haftasında kendi sahamızda Ömer Şişmanoğlunun golü ile 1-0 mağlup olmuştuk. Şimdi de aynı şeyi neden biz yapmayalım. Oynadığımız futbol ve sistem Beşiktaş ı durdurmaya yeter. Açık futbol değil de orta sahaya hakim olan Beşiktaş ı her zamanki gibi paslaşmalar ile yorarak ani atılacak toplarla gole gitmek gerekir. Zaten Ertuğrul hoca bunun planlarını yapmıştır. En azından Antalya maçını izlemiştir. Ben Beşiktaş ı yeneceğimize inanıyorum. Yeter ki başka şeyler yaşanmasın. Çünkü Türk Futbolunun 3 Temmuz süreci ile yapısı değişmiştir.. Bu süreçten sonra futbolun kalitesi düşmüştür. Çıkan dedikodu kirliliği futbolun önüne geçmiştir. Biz Anadolu takımları futbolumuzu oynayıp yolumuza devam etmek, futbolun güzelliklerini seyirciye sunmak isterken nedense kaybeden taraf oluyoruz. Birilerinin sesi daha gür çıktımı ibre ona dönüyor. Valla şunu bütün içtenlikle söylüyorum, eski maçlar daha güzel ve daha heyecanlı idi. Kimisi TFF den şikayetçi ikide bir kupamı isterim deyip yürüyüş yapar. Kimisi hakemlerden memnun değil, kimisi futbolculardan, kimisi yönetimden diye devam ediyor. Artık bunlar öyle safhalara geldi ki Milli takıma tesis vermemeye kadar uzandı. Şimdi soruyorum size Ülkenin Milli takımına tesis vermeme gibi bir şey olabilir mi? Velhasıl futbolunda adaleti bitti. Yok, efendim sahada bilmem kaç saniye küfür edilmiş ceza, para veya çakmak atılmış ceza, pankart açmış ceza. Bütün bunlar kulübe zarar. Yapanlara bir yaptırım yok. Anadolu takımları bu cezaların altından nasıl kalkacak. Bir şeyler yapılmak isteniyor ama bir türlü ortası bulunamıyor. Bundan da Kulüpler zararlı çıkıyor. Bu söylediklerimi destekleyen biri değilim. Suç varsa cezası verilsin ama bu suç kulübe yüklenmesin. Bu durumu kısacası şöyle izah edeyim; Çok eski yıllarda İngiltere'de bir gelenek varmış. Sıradan bir vatandaş öldüğünde çan bir kere çalar ve herkese duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını öldüğünde ise üç kez, Kral öldüğünde ise dört kez çalarmış. Günün birinde herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkûm etmiş. Ve kilisenin çanı tam beş kez çalmış. Ahali merak içinde kalıp papaza koşmuş. Ey papaz efendi kraldan daha üstün biri var mıdır ki çanlar beş kere çaldı. Papaz yanıt vermiş. Kraldan daha önemli bir şey var, ADALET ÖLDÜ.