Kişi akıl ile ALLAH C.C. u arar.. Arayış yoluna düşer...
Yani akıllı kimse, bu dünya hayatında asıl görevinin ne olduğu bilincinde olan kimsedir...
Asıl bağın HAK TEALA C.C. ile olan bağ olduğunun bilincinde olan kimsedir...
Asıl AŞKIN, HAK AŞKI olduğu bilincine varandır...
Asıl gayretin, HAK için olması gerektiğinin bilincinde olan kimsedir…
Asıl yolculuğa, sırat-ı müstakim üzerinde gidilmesi gerektiğini bilen kimsedir...
Dünyada pek çok davası olan kişiler vardır... Akıllı kimsenin davası HAK DAVASIDIR...
Akıllıyım diye geçirmemek AKILLI olmak gerekir...
Aklını yele değil, HAK TEALA’ya yani ELE vermek gerekir…
Akıl zahir bilgilerle geçimini sağlar…
Onlarla doyar…
Kişinin ilgi alanına göre adı değişir...
Ancak hangi alan olursa olsun HAK tan uzaksa hep bu dünya içinde kalır da kişiye AHİRETTE hiçbir faydası dokunmaz...
Bu dünya hayatının amacını ve gayesini yani HAK TEALA beni niçin yarattı, benim görevim ne, bu dünyaya niçin bizi gönderdi gibi sorularla aklını kullanmazsa, uyanamaz ve ömrü hep kâbuslarla geçer… Oyalanır ama farkına varamaz ...Ve bu sorulara yanıt arayanı küçük görür... Kendini akıllı sanır... Ve o gün geldiğinde, uyanması ona hiçbir fayda vermez...Hak Teala’nın ona verdiği cüzi aklı KÜLLÎ akla ya da sufli akli ULVÎ akla dönüştüremediği için, hayatı hep dünyalık uğruna yaşamıştır. Ona verilen sürenin ise sonuna gelmiştir... Artık hiçbir şeyin fayda vermediği o dehşetli günnn...!!!
Aklını dünyaya yani yele vermeyip, HAK TEALA ya verenin ise, artık akılla işi olmaz...O GÖNÜL sayfasını açmıştır bir kere...