Çarşamba günü Yunus Emre Esnaf Kefalet ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Refik Pehlivan'ı ziyaret ettim.
45 yıllık arkadaşım.
Bir hafta önce karşılaştığımızda 'beni unuttun herhalde. Arayıp sormuyorsun' diyerek sitem etti.
Ben de aynı sözleri kendisine söyledim.
Neyse, 'en kısa zamanda ziyaretine geleceğim' diyerek ayrılmıştık.
Aklıma geldi.
Telefon ederek, 'Kooperatifte misin? Kahveni içmeye geleceğim' diye sordum.
Saat 15.00'e kadar kooperatifte olduğunu söyledi.
TALEP ÇOK YETİŞEMİYORUZ
Öğle tatilinden sonra soluğu Yunus Emre Esnaf Kefalet ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi'nde aldım.
Kahvemizi içerken sohbete daldık.
'Esnaf ciddi sıkıntı içerisinde, bugün sattığını ay fiyattan alıp rafına koyamıyor. Kaynak sıkıntısı da yaşıyorlar. Kredi çekmek isteyenlerin sayısı geçen yıllara göre artmıştır' dedim.
'Haklısın. Esnaf kredi ile ayakta kalmaya çalışıyor. Talep çok. Hafta da en az 50 kişi geliyor. Dosyaları incelenip istenilen prosedürleri yerine getirenlere müracaat sıralarına göre kredilerini alıyorlar.'
'BENDE BELEDİYEYİ BORÇLU ALDIM'
'Refik Pehlivan'a sohbete doyum olmaz' diyerek izin isteyerek soluğu Pancar Kooperatifi'nde aldım.
Eski Alpu Belediye Başkanı aynı zamanda Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Rafet Demirtaş ile de randevulaşmıştık.
Belediye Başkanlığı döneminde de zaman zaman ziyaret ederdim.
Ziyaretim nedeni geçtiğimiz günlerde yapılan olağan genel kurulda yeniden yönetime seçilmesinden dolayı 'hayırlı olsun' içindi.
Pancar Kooperatifinin hizmetleri hakkında konuştuk.
'Kooperatif üyelerine kimyevi gübre, zirai ilaç, tohum, lastik, tarım alet ve makinalarının uygun fiyatlarla ve zamanında temin edilerek satıyoruz. Bu sayede bölgemizde piyasa fiyatlarını belirleyici bir rol üstlenerek ortaklarımıza hizmet götürülmesi amaçlanmaktadır.Hizmetlerimizin sunulması esnasında üzerinde hassasiyetle durduğumuz başlıca hususlar; ortaklarımızla yakın ilişkiler kurmak, müşteri memnuniyeti ve satış sonrası hizmetlere önem verilmesi, köy çalışmalarının aksatılmadan sürdürülmesi, ortaklarımızın piyasanın en uygun fiyatlarıyla tarımsal girdilerini sağlamak maksadıyla yenilikçi satış şekilleri uygulamaktayız' dedi.
'Önümüzdeki yerel seçimlerde tekrar Alpu Belediye Başkanlığına aday olmayı düşünüyor musun?' diye sordum.
'Bam teline' basmışım.
'Belediyeler halka hizmet kapısıdır. Ben de başkanlığım süresi içerisinde iyi hizmet yaptığıma inanıyorum. Seçim kazanılır kaybedilir. Takdir elbette ki seçmenin, seçmen bana 'bu dönem dinlen' dedi. Seçimi kazanan belediye başkanının belediyenin kapısına şu kadar borç bıraktı gitti' diye yazı asması hoş değildi. Ben de seçildiğimde benden önceki belediye başkanından belediyeyi borçla devraldım. Ama hiçbir zaman 'borçlu belediye aldım' diye yakınmadım. Kaldı ki borcun yüklü miktarı devlete olan borç. Belediyeler ağlama kapısı değil hizmet kapısı. 2024 seçimlerinde bir dönem daha başkanlık yapmak için aday olacağım.'
URAYSİM'E KARŞI ÇIKANLAR PİŞMAM OLACAKLAR
'Termik Santral yapılmasını savundun. Ardından URAYSİM projesine en ciddi destek verenlerden birisi sendin. Bugün birileri karşı çıkıyor. URAYSİM Alpu'ya ne getirecek?' diye sordum.
'Madem konuyu açtın önce şunu söyleyeyim. Termik Santral ilk gündeme geldiğinde çıkıp benim arazi sattığımı söylediler. Bende o zaman bu söylentilerin doğru olmadığını. Araştırın arazi sattığımı ispat ederseniz belediye başkanlığını bırakırım dedim. İspatlayamadılar. URAYSİM projesi tamamlandığında herkes Eskişehir'deki değişim ve gelişimi görünce karşı çıktıkları için pişman olacaklar. AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan'da söyledi. Eskişehir'in 50 yılına dokunan, şehrin sanayisinin gelişimini öngören, gerçekten vizyon sahibi olarak hazırlanan, partnerleri Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Teknik üniversitesi olan gerçekten şehrin raylı sistemler geçmişini geleceğe taşıyan, bu alandaki bilgi birikimini ortaya koyan, şehrin gelişiminde, kavşak noktasında olmasında ve özellikle yenilenebilir enerjide üretim sağlaması mümkün olan bir proje. Projeye karşı çıkmak Eskişehir'in geleceğine karşı çıkmaktır' dedi.
* * *
Sohbet uzadıkça uzadı.
Yer darlığı nedeniyle anlattıklarının hepsini yazamadım.
Diğerlerini de önümüzdeki günlerde yazarım.
* * *

teknik direktör sorunu acil çözülmeli
Eskişehirspor'un kuruluşunun 70. Yıl dönümü pazar günü Adalarda yapılacak etkinliklerle kutlanacak.
Eskişehirspor Anadolu'da sen getiren ve büyük sempati toplayan, o zaman 'üç büyükler' denilen İstanbul takımlarını dize getiren ilk takım.
Bugün geçmişini arasa da Türkiye'nin hangi iline gitseniz Eskişehirli olduğumuzu söylediğimizde yaş ortalaması 50 olanlar Eskişehirspor'un yıldızı parladığı günlerden bahseder.
Bugün yaşam savaşı verse de ismi büyük.
Transfer tahtası açık olsa birçok futbolcunun Eskişehirspor'a gelmek için bir birleriyle yarışacaklardır.
* * *
Süper Lig'den düştükten sonra kulübe sahip çıkanların sayısı da giderek azalmaya başladı.
Hele hele ikinci lige düşünce Eskişehir'de bir avuç insanın haricinde herkes uzak durmaya başladı.
Süper Lig'de de yaşadık.
Kongrelerde kulüp başkanlığına ve yönetime talip olanlar çıkmıyordu.
Hatta geçmişte kulübün anahtarını 'valiye teslim' edelim diyenler vardı.
O zaman para pul var, transfer tahtasını açık olmasına rağmen kulübe sahip çıkacak isimler aranıyordu.
Yeni sezonda Siyah-Kırmızılı Kulüp yıllar sonra yeniden üçüncü ligde mücadele verecek.
Bugünde aynı.
Kulübün kapısından girmeye korkanlar var.
'Kaza ile bile gitsem benden para isteyecekler' diye korkuyorlar.
* * *
Kimse sahip çıkmasa da sahip çıkanlar var.
'Bu kulüp kapanmasın, zorluklar yaşasak da kapısına kilit vurdurmayız' diyerek yaşatmak için bütün zorluklara göğüs geriyorlar.
Kulübün borcunu azaltmak için Mehmet Şimşek ile yönetim kurulu üyelerinin yaptıklarını bilmeyen kalmadı.
Gelir yok gider çok.
Ona rağmen bulup buluşturup kimseye avuç açmadan kulübü yaşatmaya çalışıyorlar.
* * *
Sözleşmesi dolan futbolcularla masaya oturdular.
Ancak kulübün kasası boş olduğu için istedikleri rakamları veremiyorlar.
Bunu da gazeteler her gün gündeme getiriyor.
Şehirde en azından bu futbolcuların kulüpte kalması için kılını kıpırdatan yok.
Yıldızı parlayan futbolcular da giderlerse yeni sezonda bırakım şampiyonluğu orta sıralarda yer almak bile zor.
Şehirdeki iş adamları, sanayiciler ve başta valimiz kulübe gelir getirecek projeler üretmeli.
* * *
Haziran ayı bitiyor.
Temmuz'un ortasında takım toplanacak.
Teknik direktör sorunu henüz çözülemedi.
Bu ayın sonuna kadar teknik direktör sorunu çözülmeli.
Hoca belli olmalı ki, alt yapıdan yapılacak takviyelere bakmalı.
Birde yine teknik direktör şehir dışından aranıyor.
Tekrar ediyorum.
Şampiyonluğa oynamayacak bir takımın başına dışarıdan teknik direktör getirmek doğru değil.
Eskişehir'de Eskişehirspor'u çalıştıracak kapasiteye sahip hocalar var.
Yeter ki onlara güvenin.
Onlar gerekirse karın tokluğuna hocalık yapar.
Eskişehir'in çocuğu ve Eskişehirspor sevdalısı olduklarından dolayı dışarıdan gelecek hocadan daha faydalı olurlar.
* * *

'ŞEHRİN MERKEZİNDE YUNUS EMRE'Yİ ANLATAN OLUŞUM YOK'
Mayıs ayında Türk düşünüş edebiyatının en büyük şairlerinden birisi olan Yunus Emre'yi anma Kültür Sanat Haftasını kutladık.
2021 yılı, Türk dili ve kültürünün en önemli şahsiyetlerinden Yunus Emre'nin vefatının 700. Yıl dönümü olması münasebetiyle UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alındı.
30 Ocak 2021 tarihli Resmî Gazete 'de yayımlanan Genelge ile 2021 yılı Cumhurbaşkanlığı tarafından 'Yunus Emre ve Türkçe Yılı' olarak ilan edilmişti. Bu kapsamda 'Dünya Dili Türkçe' adıyla yurt içinde ve dışında etkinlikler düzenlendi.
Ancak Eskişehir'in merkezinde Yunus Emre ile bir obje yok.
* * *
Mustafa Sibji adındaki okurum bununla ilgili mail göndermiş.
İşte o mail:
'Bilindiği üzere Mevlana Konya merkezde. Her gün yüzlerce insan ziyaret ediyor. Ancak Eskişehir merkezindeYunus Emre'yi tanıtan-anlatan bir oluşum yok. Bu nedenle Yunus Emre'nin Eskişehir merkezine gelen ziyaretçilere-eğitim gören öğrencilere görsel olarak tanıtılabilmesi için, merkezde bir Yunus Emre Panorama Müzesi oluşturulmasına, Eskişehir TDV olarak destek verilemez mi acaba?'.
Doğru.
Büyükşehir Belediyesi ve Türk Dünyası Kültür Vakfı kent merkezinde Yunus Emre'yi gelecek kuşaklara daha iyi tanıtmak adına bir müze kurabilirler.
* * *
Bir büyük zattır bilindiği üzere Yunus Emre. Neden mi adı Emre?
Âşıktı Yunus. Hakk'a aşık bir eren.Bu yüzden ona Emre denmişti, tıpkı hocası Taptuk Emre gibi...
Nice Yunuslar vardır halk arasında. Onlar zahirde yani görünüşte halk, özde Hak ile beraberlerdir. Çoğumuz bilmeyiz anlamayız onların vasıflarını.
* * *


FIKRA:

İKİ OLASILIK
Temel ile Dursun konuşuyorlardı…
Temel Dursun'a sorar:
– Savaş çıkarsa yandık galiba.
Dursun düşündü:
– İki olasılık var, dedi. Ya çıkar ya çıkmaz. Çıkmazsa mesele yok, çıkarsa iki olasılık var:
Ya çürüğe çıkarız ya askere alınırız. Çürüğe çıkarsak mesele yok, askere alınırsak iki olasılık var: Ya geri cephe ya ileri cephe. Geri cephede kalırsak mesele yok, ileri cepheye gidersek iki olasılık var: Savaşı ya kazanırız ya kaybederiz. Kazanırsak mesele yok, kaybedersek iki olasılık var: Ya esir düşeriz ya ölürüz. Esir düşersek mesele yok, ölürsek iki olasılık var: Ya gömerler ya kağıt fabrikasına yollarlar. Gömerlerse mesele yok, kağıt fabrikasına yollarlarsa iki olasılık var: Ya gazete kağıdı ya tuvalet kağıdı. Gazete kağıdı olursak mesele yok, tuvalet kağıdı olursaaak… İşte o zaman yandık Temel!
* * *