Biliyorsunuz CHP İl Örgütü mahkemelik…
Aslında il örgütü değil de genel merkez mahkemelik…
Önceki il yönetimi genel merkez tarafından görevden alınıp, yerine yeni bir yönetim atanınca, görevden alınanlar;
CHP Genel Merkezinin bu tasarrufunu mahkemeye taşıdılar…
Önceki il başkanı Ersen Yeniceli…
Avukat da Yunus Emre Karabulut…
Önceki yönetimle şu anki yönetim
Mahkeme salonunda karşı karşılar…
***
Geçtiğimiz günlerde duruşma yapıldı…
Hakim davayı daha doğrusu kararı açıklamayı sanırım, 10 Aralık'a erteledi…
Gazete haberlerinden öğreniyoruz ki;
Hakimin böyle bir karar almasını 'partisini çok ama çok seven' önceki il başkanı istemiş…
Bunu da,
Partisinin çıkarını her şeyin üstünde gördüğü için yapmış…
1 Kasım'da yapılacak seçim öncesi açıklanacak karar, parti içinde çatışmaya-tartışmaya yol açmasın diyeymiş…
***
Şimdi söyler misiniz bana,
'Bu ne sevgi ah bu ne ıstırap' durumları değil midir bu?
Önceki il başkanı partisini o kadar çok seviyor, o kadar çok düşünüyor ki,
Kendisi atamayla göreve geldiğinde gıkı çıkmazken, görevden alınınca hiç düşünmeden mahkemeye gidiyor…
Üstelik avukatlığını da,
Yine partide daha önceki dönemlerde il başkanlığı yapmış bir partili üstleniyor…
CHP'nin 69 yıl sonra Eskişehir'de birinci parti olmasını 'partisini çok seven önceki il başkanı'na ve yönetimine mal etmeye çalışanlar da, bu sevgi ve ıstırap kıskacının gölgesinden kıs kıs gülüp izliyorlar olup biteni…
***
Gerçi CHP'nin içindeki bu görüntüye bakıp,
Eskişehir'de 69 yıl sonra nasıl birinci parti olabildiğini herkes çok iyi biliyor…
Biliyorlar bilmesine de,
Partisini çok ama çok sevdiği için mahkemeye veren 'görevden geldiği gibi geri alınmış' bir il başkanını ve yönetimini de nereye koyacaklarını bilemiyorlar…
OYUNUZU İLLA Kİ KULLANIN…
Cumhuriyet Bayramı'ndan tam 5 buçuk gün izin çıkartan hükümete teşekkür ediyoruz…
Görevli öğretmenlere ve öğrencilere 5 buçuk, kamu çalışanlarına 4 gün…
Ne güzel…
Zaten o kadar çok o kadar çok çalışıyor ve üretiyoruz ki, ürettiğimiz şeyler depoları rafları doldurduğu için tatil hepimiz için iyi oldu…
Kurban Bayramı 9 gün,
Cumhuriyet Bayramı 4-5 gün…
Ne var önümüzde?
Yılbaşı…
3-4 gün de o zaman yaparız…
Hafta sonları falan…
Hesaplamaya kalksak, kimbilir nasıl bir tablo çıkar karşımıza…
***
Neyse bu tarafı işin bir başka yönü...
Asıl meseleye gelelim…
İşlerine gelmediğinde (yoksa geldiğinde mi demeliyim) ulusal bayram kutlamalarını bile iptal eden AKP, Cumhuriyet Bayramı'ndan en az 4 gün izin çıkardı…
Peki neden?
'Tatilin cazibesine kapılıp gidenler olur' diye olabilir mi?
Bu kadar küçük hesaplar peşinde olabilirler mi?
Elbette orasını bilemiyoruz…
Ama,
Siz siz olun, oyunuzu illa ki kullanın…