Geçtiğimiz Pazar günü akşamüstü İlyas KÜÇÜKCAN abimizin telefonda sesi titreyerek verdiği haberi ben de içim titreyerek EĞİT-DER'in ileti sistemindeki arkadaşlarımla paylaştım:

'Asırlık eğitim çınarımız Ali ÖZER abimizi yitirdik. Cenazesi…'

Gerçi Ali Amcamız 90 yaşını aşmıştı ve her an beklenen bir haberdi… Ama her ölüm gibi bu da erkendi ve üzücüydü…

Yaklaşık 20 yıldan beri tanıştığımız Ali Amca, EĞİT-DER etkinliklerinin duyarlı katılımcısı olmasının yanında benim köşe yazılarımın da düzenli ve dikkatli okuruydu. Kendisi ile çeşitli konularda sıkça özel sohbetler yapardık ve yazışırdık…

Ölüm haberini aldıktan sonra ilk işim, Ali Amca'nın 'bir gün belki kullanırsın…' diye bana yazdığı arşivimdeki mektuplarını yeniden okumak oldu. Bugün bana kendisinin sıcaklığını bir kez daha yaşatan o mektuplardan süzdüğüm bazı anıları ve bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

O BİR KÖY ENSTİTÜLERİ SEVDALISIYDI

5 Nisan 1924 tarihinde Aydın ili Ortaklar Bucağına bağlı Dereköy'de doğan Ali ÖZER, ilkokulu kendi köyünde okuduktan sonra, 1944 yılında Kızılçullu Köy Enstitüsü'nü bitirdi.

İki yıl köy öğretmenliği yaptıktan sonra, 1946 yılında Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'ne girdi. Bu kurumun kapatılmasından sonra devam ettiği Ankara Erkek Yüksek Teknik Öğretmen Okulu'nu 'öğretmen/yapı denetmeni' olarak 1949 yılında bitirdi.

Daha sonra sırasıyla Amasya, Erzurum, Kütahya ve Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüklerinde yapı denetmeni olarak çalıştı ve 1977 yılında emekli oldu.

1954 yılında evlendiği Sevim öğretmeni geçen yıl kaybetti. İki çocukları ve iki torunları var.

Benim tanıdığım Ali Amca, 'kendisi gibi köy çocuklarından çağdaş eğitimciler yaratan Köy Enstitüleri sisteminin hayranıydı ve sevdalısıydı…' Son yıllarını 'Köy Enstitülerinin ışığını yeniden güçlendirmek ve yaymak…' yolunda yoğun uğraşlarla geçirdi.

'Aydınlık bir Türkiye için şimdi el ele ve omuz omuza verme zamanı…' diyen bilinci hep taze kaldı.

ALİ ÖZER AMCA'NIN BANA YÜKLEDİĞİ GÖREVLER…

1. 18 Aralık 2012 tarihli mektubunda Ali Amcamın benden şöyle bir dileği vardı: '…yazdığın birbirinden değerli eğitim ve toplumsal yaşam içerikli yazılarını zevkle okuyup, onları iyi birer anı olarak dosyamda saklıyorum. Çok istediğim ve arada bir uyardığım gibi, ileride bütün bu güzel düşüncelerin ürünü yazılarını kapsayan bir eserini topluma kazandıracağını umuyorum. Bu yapıtın beni çok mutlu edecek… Belki benim yokluğumda beni de anımsarsın…'

O günlerde kendisine verdiğim sözü bugün yineliyorum:

'Yaklaşık 18 yıldır yazmakta olduğum köşe yazılarından seçilmiş bir demeti ve yaklaşık 40 yıldır aktif olarak içinde yaşadığım demokratik öğretmen hareketiyle ilgili deneyimlerimi kapsayan iki kitabı toplumla paylaşmak önümüzdeki dönemde temel hedeflerimdendir…Ve oralarda Ali ÖZER'in adı da mutlaka olacak….'

'Geçen hafta yapılan EĞİT-DER genel kurulunda aktif görevlerimi arkadaşlarıma devretmemin temel amacı da budur…'

2. Aynı mektubun bir bölümünde Ali Amca'nın benden başka bir isteği vardı:

'Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED)'nin Eskişehir'de şube açamaması inan ki beni çok üzmektedir… Senden bu konuda destek istiyorum…'

Sağlığında Ali Amca ile çokça paylaştığımız gibi benim bu konudaki sözüm şudur:

' Aktif görev alamam. Ama demokratik öğretmen hareketinin geleneklerine aykırı olmaması ve son 25 yılda Eskişehir'de sağlanan birlikteliğe zarar vermemesi koşuluyla, YKKED'nin çalışmalarına destek olmaya hazırım…'

3. Başta Ali ÖZER ve Sadettin SAV olmak üzere birçok enstitü mezunu ak saçlı delikanlının benim omuzlarıma 'belediye meclisiyle' ilgili yükledikleri bir görev daha var. Ne yazık ki bu görev gelecek baharlara kalacak gibi görünüyor… Çünkü ülkemizde siyaset zemini öylesine kaygan ki…

IŞIKLAR İÇİNDE YAT ALİ AMCA…

24 Şubat 2014 Pazartesi günü, öğle namazından sonra Alaattin Camisi'nde yapılan cenaze töreninde Ali ÖZER'in yakınları, sevenleri ve yol arkadaşları birlikteydi. Sonra onu yaşam arkadaşı Sevim hanımın yanında toprağa verdik.

Yaşamı boyunca Köy Enstitülerinden aldığı ışıkla çevresini aydınlatan Ali Amca'nın ışıklar içinde yatmasını diliyorum.

Yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Ve bugünkü yazımı, o asırlık eğitim çınarı Ali ÖZER'in bir mektubunda bana yazdığı şu sözlerle bitirmek istiyorum:

'Çok yaşamak, topluma yararlı olmak ve güzellikleri paylaşmakla orantılıdır…'

Sevgiyle dostlukla.