Elektrik tüketim tarifelerine 1 Temmuz-31 Eylül 2021 dönemi için yüzde 15 zam yapıldı. Doğalgazda temmuz ayı için konut abonelerinin tarifesinde yüzde 12, sanayi grubu tarifesinde yüzde 20 artışa gidildi.

Mesken abonelerince 100 kilovatsaat elektrik enerjisi için vergi ve fonlar dahil 91,56 TL ödenecek.

Elektrikte son 3 yıllık artış yüzde 100'ü geçerken doğalgazda yılbaşından bu yana fiyat değişimi yüzde 19'u buldu. Her iki zammın toplamda dolaylı etkileri ile enflasyon üzerinde 1 puanlık bir artışa neden olabileceği hesaplanıyor

3.5 YILDA YÜZDE 122 YÜKSELDİ

Son zamla beraber elektrik fiyatı son 3,5 yılda yüzde 122 yükselmiş oldu. Ocak 2018'de 100 kilovatsaat elektrik vergiler dahil 41.19 liraydı. Son artışla elektriğin kilovatsaati neredeyse 1 TL'ye ulaşmış oldu. Bu demektir ki; 1 Temmuz'dan itibaren 100 kilovatlık tüketime artık 91,56 TL ödeyeceğiz...

DOĞALGAZA BU YIL 7. ZAM

Son zamla beraber elektriğe bu yıl 2. kez zam yapılmış oldu. Ocak ayında elektriğe yüzde 6 zam gelmişti. Doğalgazı ise otomatiğe bağladılar 2021'de her ay zam geldi. Yani son zam yılın 7. zammı oldu. Önceki 6 zammın tamamı yüzde 1 oranındaydı. Son zamla beraber doğalgaz fiyatı 2021'de kümülatif olarak yüzde 18,9 yükseldi.

Her iki zammın toplamda dolaylı etkileri ile enflasyon üzerinde 1 puanlık bir artışa neden olabileceği hesaplanıyor

ELEKTRİĞE 8 AYDA YÜZDE 29 ZAM

Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Ender Kelleci, 1 Temmuz da gelen zamla birlikte faturalara yansıtılan elektrik fiyatları kilovatsaat (kWh) başına; ticarethanelerde 97.74, aydınlatmada 90.65, tarımsal sulamada 86.02, sanayide 84.87, konutlarda 73.93, şehit aileleri ve muharip malul gazilerde 35.43 kuruşa çıkarken; genel aydınlatma bedeli 68.96 kuruş olarak belirlendiğini söyledi.

Bir evdeki asgari tüketim üzerinden 4 kişilik bir ailenin 230 kilovatsaat (kWh) elektrik harcadığı dikkate alındığında, konutların fon ve vergi kesintileri dahil aylık elektrik faturasının 28 TL artışla 183 TL'den 211 TL'ye çıkacak.

Ekim 2020'de yapılan yüzde 5,75 ve Ocak 2021'deki yüzde 6,2`lik artışın ardından son yapılan yüzde 15`lik zamla birlikte, elektrik fiyatlarındaki yıllık artış oranı yüzde 29'a ulaştı.

Yılbaşından bu yana enerjiye 11 kez zam yapıldı

Türkiye'de 1 Temmuz'dan itibaren salgın kısıtlamaları kalkarken, vatandaşın en temel ihtiyacı olan enerjiye fahiş oranda zamlar yapılmasına büyük tepki geldi.

Yılbaşından bu yana elektrik faturası yüzde 22, doğalgaz faturası ise yüzde 18 oranında arttı.

1 Ocak 2021 tarihinden bu yana enerji faturalarına tam 11 kez zam yapılmış oldu. Doğalgaza 7, elektriğe 2, akaryakıta da 2 kez zam yapıldı. Fahiş oranda yapılan son enerji zamları tam da işten çıkarma yasağının son bulduğu gün hayata geçirildi.

Memur ve emeklinin maaşlarına gelecek zam henüz ceplere girmeden eridi gitti.

Sanayici, çiftçi de bu fahiş orandaki enerji zamlarıyla üretim yapamaz duruma geldi. Üstelik bu enerji zamları bütün sektörlerde bir domino etkisi yaratacak. İğneden ipliğe her şeye yeni zamlar gelecek.

EMEKLİYE NE KADAR ZAM YAPILACAK?

EPDK yetkilileri, zamma gerekçe olarak, elektrik üretim maliyetlerindeki artışları göstermiş.

Cumhurbaşkanlığı hükümet kabinesi bu günlerde emekli işçi ve memurlara verilecek zammı belirleyecek.

Daha doğrusu haziran ayı enflasyon rakamları bekleniyor.

Haziran ayı enflasyon oranı için geri sayım devam ediyor. Enflasyon oranı, başta emekli temmuz zammını merak eden vatandaşlar olmak üzere birçok kişi tarafından merak ediliyor. Emekliler her yıl ocak ve temmuz aylarında enflasyon farkına göre maaşlarına zam alıyor.

Haziran ayına ait enflasyon oranları 5 Temmuz'da açıklanacak.

(TÜFE) 2021 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,89, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,39, bir önceki yılın aynı ayına göre %16,59 ve on iki aylık ortalamalara göre %14,13 artış gerçekleşti.

Henüz açıklanmayan enflasyon oranının ilk 6 ay toplamında %7'leri bulacağı düşünülüyor.

SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin zam oranını, memurların ve memur emeklilerinin ise yüzde 3'lük artışa eklenecek enflasyon farkını gösterecek.

Diyelim emeklilere %10 zam yapıldı.

Elektrik ve doğalgaza gelen toplam 27'lik zammın karşılığı %10.

Zaten 2021 yılının başında emeklilere verilen zam çoktan eridi.

Emekliler cepten yiyorlar

Emekli zam oranı en az %30 olmalı ki biraz olsun nefes alsınlar.

Bu tabi ki 'olmayacak duaya amin' demek gibi olur.

Peki, zam oranı ne olur?

6 aylık enflasyon tahmini %7 olarak açıklanacağı yorumları yapılıyor.

Yılbaşı'nda yılın ikinci ayında emekli zam oranı %3+6 aylık enflasyon oranı olarak belirlenmişti.

%3 artı %7'de enflasyon farkı=%10.

Emeklilerin maaşı %10 artsa memnun eder mi?

Doğalgaz ve elektrik zammı toplam %27, maaşa %10.

%17'si ise cepten çıkmaya devam.

Madem EPDK elektrik ve doğalgaz zamlarını maliyet artışına bağlamış.

Cumhurbaşkanlığı hükümet kabinesi de emeklinin temmuz maaş artışını tüm girdilerdeki maliyet artışlarını gözden geçirerek belirlesin?

Ama bu hükümet belli ki emekliyi fazla önemsemiyor.

Vesselam bu kış emekliler, işçiler ve memurlar için çok zor geçecek.

Kasım ayından itibaren canlarının ne kadar yandığını daha çok hissedecekler?

* * *

'KREŞ' DİYENLERE 'CUMHURBAŞKANINA SORUN' DİYECEK

Cumhurbaşkanlığı kamuda tasarruf tedbirlerini içeren genelge Resmî Gazete 'de yayımlandı. Cumhurbaşkanlığı'nca, yayınlanan kamuda tasarruf tedbirleri genelgesine göre kamu kurumlarında 2020 yılındaki taşıt sayıları, 2023 sonuna kadar en az yüzde 20 oranında azaltılacak.

Taşıt sayısı yüzde 20 azaltılacak, yeni inşaata başlanmayacak, kiralama yapılmayacak, hiçbir surette hizmet binası, lojman, sosyal tesis arsa ve arazi satın alınmayacak. İletişim ve temsil giderleri, cep telefonu limiti sınırlandırılıyor.

Milli bayramlar dışında davetler düzenlenmeyecek, hediye verilmeyecek, atamalar yönetici kadrolarıyla sınırlı tutulacak, danışmanlık hizmetleri kısıtlanacak. Uçuş milleri şahıslar tarafından kullanılamayacak. Bakanlar makam hizmetinde en fazla 3 hizmet taşıtı kullanabilecek. Ömrünü tamamlamayan demirbaş değiştirilmeyecek.

Genelgede Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı ve TBMM Genel Sekreterliği ise tasarruf tedbirlerinin dışında bırakılmış. Yani bu önlemler onları kapsamıyor.

Madem kamu kurumlarında herkes tasarruf uygulamasına harfiyen uyacaksa o zaman başta devletin en tepesinin de uyması gerekmez mi?

Başta cumhurbaşkanı uyacak ki diğer kurumlara örnek olsun.

* * *

AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Av. Ali Acar, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'a, 'Yenikent ve Osmangazi Kapalı Pazar Yerlerinin hala bitmemesi, yavrularımıza sözü verilen 100 kreşin hayata geçirilmemesi, her mahalleye sözü verilen halk merkezlerinin açılmaması, halı sahalar, yüzme havuzları, spor salonları sözlerini tutmaması en büyük ihanettir' demişti.

Acar'ın bu açıklaması 'Pandemi döneminde, belediye gelirlerinin çok ciddi oranda azaldığını bilmiyor muydu?' diye eleştirilmişti.

Yaşanan bu zor dönem de bahsettiği yatırımların yapılmasının ne kadar güç olduğunu aslında kendisi de çok iyi biliyordur.

Ama siyaseten eleştirilecek çok fazla bir şey olmadığı için aklına bunlar gelmiş olacak.

* * *

AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar'ı Odunpazarı Belediye Başkan aday adaylığı döneminde tanıdım.

Daha önce Avukat olmasından dolayı tanıyordum ancak çok fazla samimiyetimiz yoktu.

Aday adaylığı döneminden bugüne kadar ağabey-kardeş ilişkileri çerçevesinde zaman zaman siyaset dışında sohbetlerimiz oldu.

Saygılı, hatır naz, beyefendi bir kişi…

Çok fazla siyasi geçmişi olduğun dolayı olacak ki Kazım Kurt'u, seçim dönemi söz verdiği yatırımları yapmamakla eleştirmişti.

* * *

Sevgili Ali Acar, Kazım Kurt iyi ki de o söz verdiği yatırımlar için ihaleye çıkmamış.

Yoksa tasarruf tedbirleri nedeniyle duracaktı.

Boşa yapılmış masraf olacaktı.

* * *

Ali Acar'ın o açıklamasından sonra Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'u, başkaları da 'verdiğin kreş, kapalı pazar, yüzme havuzları sözlerini tutmadığı için eleştirmişlerdi.

Bugün de aynı soruya maruz kalırsa eğer onlara 'cumhurbaşkanı ve genel başkanınıza sorun. İzin versin yaptırayım' diye cevap verirse ne diyeceksiniz?

* * *

ARTIK YOLDAN GEÇENEDE AŞI YAPILIYOR

Covid-19 ile mücadele ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin ardından Türkiye'de vatandaşların aşılanması için Çinli aşı firması ile anlaşma yapıldı.

Aşılar yapılan sözleşmeye göre belirli partiler halinde Türkiye gelecekti.

Ve gelmeye de başladı.

Ancak aşıya talep üretim kapasitesinin üzerinde olması ve başka ülkelerinde anlaşma yapmasıyla aksamalar yaşandı.

Yapılan anlaşmaya rağmen aşıların gelmesi gecikince hepimiz homurdanmaya başladık.

Başta cumhurbaşkanı olmak üzere sağlık bakanını da tefe koyduk.

Sağlık Bakanlığı Alman aşısı dediğimiz 'Biontech' aşını almak için aşıyı üreten Türk kökenli Prof. Dr. Uğur Şahin ile görüşerek bu aşı için kendisiyle anlaşma yapıldı.

İlk etapta sorun yaşansa da bugün Türkiye, Pfizer ile BioNTech'in geliştirdiği COVID-19 aşısından 30 milyon dozu opsiyonlu olmak üzere 90 milyon doz daha satın almak için anlaşma imzaladı.

Bir taraftan yapılan anlaşma gereği Çin aşısı Sinovac'da geliyor.

Aşı sorunu tamamen kalktı.

Bollaşınca sağlık kurumlarının dışında da AVM'lerde, fabrikalarda, OSBB, ESO, BORSA'da kurulan mobil ekipler tarafından insanlara aşı yapılmaya başlandı.

Hatta şehrin belirli bölgelerinde açılan stantlarda bile randevu almadan aşı hakları kontrol edilerek isteyen vatandaşlara aşıları yapılıyor.

Vatandaşların da ilgisi yoğun, Eskişehir'de şu ana kadar yapılan aşı sayısı 700 binin üzerine çıkmış.

* * *

NİHAYET ANLAŞMA SAĞLANDI

Fetullahcı Terör Örgütü mensubu olduğu iddia edilen ve 15 Temmuz hain darbe girişimden önce Türkiye'den kaçan Dr. Mustafa Emeksiz'in açtığı Sakarya Hastanesi'ne devlet el koymuştu.

Hastane olarak kullanılan binanın yeri ise bir vakfa aitti.

Adı geçen hastaneye devletin el koymasından bir süre sonra da boşaltılmıştı.

Eskişehir de özel hastane inşasına başlayan Gürlife Hastaneleri sahipleri inşanın tamamlanmasına kadar boşaltılan Sakarya Hastanesi'nin binasını kiralamış Sağlık Bakanlığı'nın izni ile de hizmete başlamıştı.

Daha sonra SGK ile anlaşma imzalamak istenilen şartları yerine getirerek müracaatlarını yapmışlardı.

Yıllardır da SGK'nin anlaşma yapmamasına rağmen Eskişehir halkına hizmet ediyordu.

Bu konu hakkında bende köşemde iki kez SGK'nın Gürlife Hastanesi ile neden anlaşma imzalamadığı hakkında yazı yazmıştım.

Yazdığım yazılar hastanenin ilan panosunda duruyordu.

Nihayet yıllardır SGK'dan sabırla beklenen müjdeli haber geldi.

Gürlife Hastanesi Başhekim Op. Dr. Mustafa Başpınar, 'uzun soluklu görüşmelerin ardından SGK anlaşmamız sağlandı. Bu uzun soluklu bir süreçti aslında. Ancak bizim başhekimliğimiz dönemine denk geldi. Şehrimize hayırlı olsun' diye duyurdu.

Sabırla ilgili çok atasözü var ama benim en çok hoşuma gideni ise şu:

'Sabırla koruk helva olur dut yaprağıyla atlas'.

Açıklaması: 'Sabreden kişi olmayacak gibi görünen her şeyi başarır'.

Şehrimize hayırlı olsun.

* * *

İyi ve kötünün yüzü aynıdır
Kanadalı ünlü Doktor William Osler, Montreal de Tıp Fakültesine devam ettiği yıllarda derslerinde başarılı olamayacağını, iyi bir doktor çıkamayacağını düşünüp üzülüyordu.
Doktor oldu aynı üzüntü ve endişeler kendisinde devam etti. Fakat bir gün İngiliz tarihçi Thomas Carlyle den okuduğu bir cümle onun tüm hayatını değiştirdi. Öldüğü 1919 yılına kadar tüm dünyanın adını saygı ile andığı bir doktor olmasını sağladı.
William Osler'in hayatını değiştiren o cümle şu idi:
-Bizim hayatımızdaki en önemli işimiz, belli belirsiz, puslu şekilde uzaklarda bulunan şeyleri görmeye çalışmak değil. Gözümüzün önünde apaçık halde duran şey için ne yapacağımıza karar vermektir.'

(alıntı)

* * * *