Özellikle 'Kent Meydanı' konusunda Eskişehir kamuoyunda oluşan hassasiyet, son derece yüksek…

Vali Tuna, AKP milletvekilleri bu konuda çeşitli açıklamalar yaptılar…

Eskişehir yerel basını da, kamuoyunun bu hassasiyetini paylaşan haber, yazı ve değerlendirmeleri paylaştı…

Sonrasında,

Eskişehir kamuoyu hiçbir şey söylememiş, gazete sütunlarında hiçbir şey yazılıp çizilmemiş gibi, yine bildiklerini okuyup, hazırlattıkları bir maketi Vilayet Meydanı'na koydular…

Bu dönemde yerel basın, eleştirilerini sürdürse de;

Sanırım hepimizin merakla beklediği;

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı'nın, Eskişehir'e gelerek yapacağı açıklamaydı…

Hem merakla, hem de umutla bekledik…

Bakan Avcı'nın, özellikle kent meydanı konusunda 'siyasi' bir yaklaşım içinde olmayacağını, Eskişehir'in ve Eskişehirlinin isteklerini ön plana alarak değerlendirmelerde bulunacağını umut ettik…

Ne yazık ki, yanıldık…

***

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dün geldiği Eskişehir'de basın önüne çıkarak, soruları yanıtladı…

Kent meydanı, vakıf, belediyeler…

Artık 'Kent Meydanı' ismini kullanmak bile tuhaf geliyor, zira bakan Avcı'nın konuşmasında sık sık 'Millet Bahçesi' ismini kullanması, açıkça kafamızı karıştırdı…

Daha önce bu konu açıldığında sürekli 'Türk Dünyası Meydanı' ismini kullanan Bakan Avcı, nedense bu sefer, birden çok kere 'Millet Bahçesi' ismini deklare etti…

Bu ifade bile;

Meydandan bahçeye (yumuşak) geçişin bir sonucudur…

***

Şu konuyu kabul etmek gerekiyor;

Milli Eğitim Bakanlığı, gerçekten de Türkiye'nin en yoğun bakanlığı…

Eğitim sistemi, okullar, öğrenciler, öğretmenler…

Milyonlarca kişinin yaşamını direk ilgilendiren bir bakanlık…

Bu meşgale içinde Bakan Nabi Avcı'nın 'Eskişehir Kent Meydanı' üzerinde uzun uzun, en ince ayrıntılarına kadar düşündüğünü, çalıştığını söyleyebilmek olanaklı değil…

Doğal olarak,

Eskişehir'den kendisine aktarılan bilgiler üzerine değerlendirmelerde bulunuyor…

Ancak, biz Sayın Bakan'ın, görüşlerinin 'kuş bakışı' bir değerlendirmenin sonucu olarak, ayrıntıları düzenleyici ve yönlendirici şekilde olacağını sanmıştık…

Daha doğrusu umut etmiştik…

Ama olmadı, olamadı…

Bakan Avcı, Vali Tuna ve AKP milletvekillerinin söylediklerinin dışında yeni bir şey söylemedi…

Bu da bize gösterdi ki;

'Eskişehir'i Bakan Avcı da anlamıyor…'

***

HANGİSİ?

MEYDAN MI, PARK MI, BAHÇE Mİ, REKREASYON ALANI MI?

Bakan Avcı, açıklamasında yeni düzenleme içinde yapılaşmaya izin verilmeyeceğini vurgularken, 'rant getirecek yapılara izin verilmeyecek' diyor…

'Hiç bir yapı olmayacak' demiyor…

'Ranta izin verilmeyecek…'

Diğer bir soru da şu;

Bakan Avcı şöyle bir ifade kullanıyor;

'Eski stadyumun yerine de Eskişehir halkının 7'den 70'e herkesin istifade edeceği bir meydan, bir büyük bahçe, bir büyük park, bir rekreasyon alanı ve sosyal etkinlik alanı olarak değerlendirileceğini defalarca söyledim.'

Evet söyledi;

Ancak bu söylem, hiçbir şeyi sonuçlandırmaya yetmiyor ki…

Meydan, park, bahçe, rekreasyon alanı, sosyal etkinlik alanı…

Hangisi?

Hepsi birden mi, içlerinden biri mi?

Yoksa, hiç biri mi?

İşte asıl bilinmez bu noktada gizli…

Şu gerçeği Bakanın bilmiyor olduğu düşünülebilir mi?

Dünya mimari literatüründe, meydan başka, park başka, bahçe başka, rekreasyon alanı başka şeylerdir…

Amaçları, kapsamları, projeleri birbirlerinden çok farklıdır…

***

'GÜDÜMLÜ BASIN NE DEMEK?'

AKP kurmaylarının, özellikle Eskişehir'dekilerin büyük bölümünün sıkça kullandığı 'güdümlü basın' tanımlamasını kullanması da son derece dikkat çekiciydi…

Gerçekten de Bakan Avcı,

Bundan önce de, yerel basının, özellikle muhalif kesimini defalarca eleştirmişti…

Ancak her seferinde, son derece kibar, son derece ince, nazik ama yerine 'cuk' diye oturan benzetme ve ifadelerle yapmıştı eleştirilerini…

Bakan Avcı,

İlk defa, Eskişehir basını için böylesine bir ifade kullandı…

'Güdümlü basın…'

Bir iletişim profesörü olan Nabi Avcı'nın Eskişehir yerel basını için böyle bir ifade kullanması, umuyor ve diliyoruz ki, ya bir dil sürçmesi ya da kendisine abartılarak aktarılan bilgiler nedeniyledir…