Doğrusunu isterseniz,
Gekas Eskişehirspor'a transfer olurken, ne kadar ümitsizsem, Antalyaspor'un Eto'o'yu (nasıl yazılır bu adamın adı?) transferinin de kocaman bir hayal kırıklığı olacağını düşünüyordum…
Gekas,
Eskişehirspor'da 4 maçta 3 gol attı, Sivasspor maçı ortalaması yüzde 75, diğer 3 maç ortalaması yüzde 0…
4 maç üzerinden ortalama hesaplamaya kalkarsanız, maç başı yüzde 18,75…
Eto'o ise,
Antalyaspor forması altında 4 maçta 5 gol atmış…
Antalyaspor'un attığı 9 golün 5'ini atmış…
Antalyaspor'un ilk 4 maçta topladığı 9 puanın tümünde birinci derecede rol almış…
Ama Gekas Eto'o'nun abisi…
Biri 35, diğeri 34 yaşında…
(Yüzdeleri hesaplamayacağım bile…)
***
Gekas elbette bir Eto'o değil…
Her iki futbolcunun da geçmiş kariyerlerine bakarsak, kıyaslama yapmak bile olanaksız…
Eto'o'nun şu ya da bu şekilde Antalyaspor'dan alacağı yıllık ücret, yanılmıyorsam 2,5-3 milyon Euro civarında…
Gekas ise,
Atacağı gollerle orantılı bir ücret alacak Eskişehirspor…
Kulüp Başkanı Mesut Hoşcan,
Gekas'ı önce istemediğini, ancak kendisini yanılttığını ve bundan da çok memnun olduğunu söylemişti Sivas maçından sonra…
'Gekas 20 gol atsa bile yıllık maliyeti 500-600 bin Euro'yu geçmez…'
Ben de diyorum ki,
'Gekas keşke 20 golü geçse de, 1,5 milyon Euro alsa ve Es-Es ligi üst sıralarda bitirse…'
Eto'o'nun Antalyaspor'a katkısı ile,
Gekas'ın Eskişehirspor'a katkısını değerlendirirken, 'fayda-maliyet' analizi mi yapacağız, yoksa, 'maliyet-sonuç' açısından mı bakacağız; bir türlü bilemiyorum…
Bildiğim,
Bizim teknik direktör de, kulüp yöneticileri de, kendi kendimize ne kadar güzelleme derlesek de;
Aynaya bakıp bakıp, 'yahu biz ne kadar güzel takımız' desek de, ülke futbol kamuoyundan henüz olumlu bir tepki alamadık…
Anlayacağınız bu millet,
Güzelden anlamıyor…
ONUR BAYRAMOĞLU
Skibbe'nin geçen yılın yarı döneminde takımın başına geçmesiyle, 'bizim bu yılki en büyük transferimiz Onur olacak' şeklindeki efsane sözleri uzun süre gündemde kalmıştı…
Onur ise,
Mirkan'la birlikte aynı dönemde sakatlanınca, ligin ikinci yarısında takımda yer alamamıştı…
Onur Bayramoğlu için, o dönemde bir yazı yazmıştım…
Sonrasında çok kişiden eleştiri almıştım; 'yazının biraz ağır olduğu' yönünde…
Onur da sakatlanıp sezonu kapatınca, yazacak bir şey kalmamıştı…
Onur Bozüyükspor'dan Beşiktaş'a transfer olunca, her Eskişehirli futbolsever gibi ben de sevinmiştim…
İlhan Mansız'dan sonra bir başka Eskişehirlinin daha '26' numaralı formayı giyecek olması, heyecanlandırmıştı herkesi…
Ancak Onur'un şansı bir türlü yaver gitmedi…
Başını, sakatlık belasından bir türlü kurtaramadı…
Sonunda tekrar Eskişehirspor'a geri geldi…
***
3 büyüklerden birine transfer olduğuna göre, Onur Bayramoğlu'nun futbol kalitesinden ve yeteneklerinden kuşku duymamak gerekiyor…
Ondaki bu kumaşı ve kaliteyi elbette Skibbe de gördü…
Ancak Onur'da başka bir sorun var…
Yeteneksizlik ve kalitesizlik değil…
Sanırım, uzun süren sakatlıkları, zihinsel olarak onu çok fazla yıpratmış…
Rizespor maçının 10'ncu dakikasında çıkması, Antalya maçında 90 dakika kaldığı sahada yaptıkları daha doğrusu yapamadıkları…
***
Onur'un yetenekleri, tamam…
Skibbe'nin Onur'un üzerine bu kadar düşmesi, tamam…
Ama,
Onur'un Es-Es'in puan savaşında yaptığı katkılar, tamam değil…
4 MAÇLIK PERİYODUN
SON MAÇI KASAMPAŞA…
Daha önceki bir yazıda,
Fenerbahçe maçını saymamış ve Sivas, Rize, Antalya ve Kasımpaşa maçlarının Eskişehirspor için 'eşitler arasında bir mücadele' olacağını ve takımın bu rakipler karşısındaki performansının, gelecek adına hepimize fikir vereceğini söylemiştik…
4 maçlık periyod,
Bu hafta içerideki Kasımpaşa maçı ile sona erecek…
Ardından deplasmanda Bursaspor ve içeride Beşiktaş maçları var…
Kasımpaşa,
4 Haftada 2 galibiyet, 2 beraberlik ile 6 puana ulaştı…
Eğer bu hafta Kasımpaşaspor'u yenebilirsek, 5 maçta 6 puan ile 1 puan ortalamasının üzerine çıkacağız…
Bu da takımın orta sıralarda kendisine yer bulabileceğine yönelik umut verecek hepimize…
Zira sonrasında oynayacağımız Bursa ve Beşiktaş maçlarından alınacak her puan, hem sürpriz hem de çok, çok iyi olacak…