Şiir bir düş kurulmasıdır, zaman içinde kırılan düşlere uzanan.Şiir devrimci bir notadır,var olan notalara yoldaş.Kör bir cellat ve bulutsuzluk çeken gökyüzüdür şiirin nehri.Emel İrtem terazide hoyrat,kantarın topuzunu kaçırmış.Sennur Sezer,Zehra Kosova ve Sabiha Sertel çığlığında dokunuyor sabaha,geceye…
Belli ki hıncını alıyor Nazım'ın yitirdiği günlerden ,belli ki susuz kalan bir ağaç düşlem elçisi. Şiirleri eli ayağı bu yağmurun, şiir olsun devamı da.Emel İrtem'in Kağıttan Kapılar'ı evrensel odalara açılıyor.
………..
BİR ŞAİR - AYDIN ŞİMŞEK
AŞK VE AKŞAM
Akşamı güneşleyen su,
aşk ve güvendir çatışıp durduğumuz..
Durmadan bir iç çekiş bedenle ruh arasında,
paslı çivilere asılmış kalabalıklardan
savaş alfabesidir, dudakları upuzun
küçük kalpli adamlar.
Taş ve rutubet birbirini uyurken,
seni sevdiğim bütün yerlerde cam ve ateş.
Merhametim de yanıltıyor beni, aynı seslerden
binlerce bedende geziniyorum içimi,
kendi teninde bir bıçakla oynaşıyor rüzgarım ve
kaba bir yağmurun elleri kalıyor içimdeki kasabada,
taş toza dönüşüyor.
Aşk ve akşam eski bir fotoğrafta duruyor.
Aşk: kuma uzanmış yaralı deniz Kavafis'in gözlerinde,
akşam: Dicle üzerinde gümüş bir kuş, Harran'dan
daha doğuya akan. Kanafganistan. Orada su soğur,
güneş bütün kahrını içer denizin,
sen orada buğday, ben toprak olsam da,
ancak bir asker özetleyebilir annesinin yüzünü
ölümle doğum arasına sıkıştırıp.
Akşamı güneşleyen su,
dili olan suskudur dağlar, göçlerin kedisidir söz,
durmadan konuşan buza bir yanıttır
uzun kapılarda harlı atlar. Çocuk arabaları ve sis.
Ayın kırağında akşamı güneşleyen düş
yeni bir aşk durduğumuz. Durmadan...
………………….
TİYATRO - LEONCE İLE LENA
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları bünyesinde eğitimlerine devam eden Gençlik Sahnesi Kursiyerleri, 'Leonce ile Lena' adlı oyunun provalarını sürdürüyorlar.Gençlik Sahnesinin genç kursiyerlerinin provalarını aralıksız sürdürdüğü ' Leonce ile Lena' Mayıs ayı içinde izleyici ile buluşacak.