Toplumsal yaşamımızda derin izler bırakarak geçen 2021 yılının 'KESİT Köşesi' açısından özgün bir özelliği var. '23 Eylül 1996 tarihinde başlayan KESİT Köşesi 25 yılını tamamladı.'
KESİT köşesinde 25 yıl boyunca Eskişehir'in önemli değerlerinden olan İstikbal, Sakarya ve Sonhaber gazetelerinde toplam 1928 tane köşe yazım yayımlandı.
Benim için bir tutku olan bu yazma işini 25 yıl boyunca 'Hiçbir maddi karşılık almadan (amatörce) ama profesyonel bir sorumlulukla' sürdürdüm. Benim tespit edebildiğim kadarıyla 'Eskişehir basınında amatör köşe yazarlığını 25 yıl aralıksız sürdürebilen başka bir yazar yok…'
Yazdığım köşe yazılarımın okurlarıma hangi ölçüde bilgi kazandırdığı konusunda somut verilerim yok ama o yazılardan ben çok şeyler öğrendim. Çünkü o yazılar benim toplumsal ilişkilerimin canlı kalmasını sağladı. Her yazıyı hazırlarken yaptığım araştırmalar sayesinde yeni bilgilere ulaştım; belleğim, bilincim ve umutlarım sürekli yenilendi…
Bu nedenlerle, 25 yıl boyunca bana yazma olanağı sağlayanlara ve okurlarıma çok teşekkür ediyorum.
'KESİT' YOLCULUĞU 'İSTİKBAL'DE BAŞLAMIŞTI…
Kesit yolculuğunun nasıl başladığının özetini, İstikbal gazetesinin 23 Eylül 1996 tarihli Kesit köşesindeki 'Merhaba' başlıklı yazımdan alıntılarla sizlere sunmak istiyorum. Belleklerin, bilinçlerin ve umutların tazelenmesinin ve paylaşılmasının önemini vurgulayarak…
'29 yıllık devlet memurluğu yaşamımda en çok özlem duyduğum konulardan biri, toplumsal sorunlarla ilgili düşüncelerimi ve önerilerimi yazılı olarak kamuoyunun bilgisine sunabilmekti…'
'15 Ağustos 1996 tarihinde emekli olduktan sonra verdiğim ilk kararlardan biri, düzenli ve planlı bir biçimde 'yazmak' konusu oldu. Bence bu durum salt özlem gidermenin ötesinde, bir aydın olarak toplumsal sorumluluğumun gereğiydi. Aynı zamanda kimliğini, kişiliğini ve toplumsal konumunu örgütsel yaşam içinde kazanmış kişi olarak bu topluma karşı vefa borcumu hiç olmazsa haftada bir yazarak bir ölçüde ödeyebilirdim…'
' İşte bu düşüncelerle öncelikle gazeteniz İstikbal ile görüştüm. Bu fırsatla, önerimi kabul eden Sayın Oğuz Türkmen'e ve kendisiyle toplumsal mücadele içinde uzun yıllar yol arkadaşlığı yaptığımız Vedat Alp'e teşekkür ediyorum. Ömer Duru abimiz ise birçok konuda kendisini örnek aldığım insandır…'
'Her hafta pazartesi günleri okurlara sunacağım yazılarımda, yaşamım boyunca uzmanlık düzeyinde birikim sağladığım 'eğitim, kültür, sanat, örgütsel yaşam (özellikle memur sendikacılığı), kamu yönetimi, yerel yönetimler, siyaset' alanlarındaki genel ve güncel konuları sizlerle paylaşarak birlikte irdeleyeceğiz. Bu konuları irdelerken bilimin ve demokrasinin bana yol gösterici olacağını; yazılarımın araştırmaya ve somut gözlemlere dayalı olacağını ilk günden belirtmek isterim…'
Kesit köşesinin İstikbal yolculuğu 9 Haziran 1997 tarihinde (9 ay 16 gün sonra) sona erdi. Çünkü 'Çözüm Sol Birlik' başlıklı yazım gazete yönetimi tarafından engellendi. Oysa yazıda yasal anlamda hiçbir sorun yoktu, sorun siyasal bakış açısı farklığından kaynaklanıyordu.
Bunun üzerine, 'Benim düşünce özgürlüğümü ve onurumu zedeleyen o engellemeyi protesto ederek Kesit köşesinin İstikbal birlikteliğine son verdim…'
'KESİT' KÖŞESİNİN 'SAKARYA' YILLARI
Kesit köşemizin Sakarya Gazetesi ile birlikteliği 25 Ağustos 1997 tarihinde 'Sakarya'dan Sevgilerle' başlıklı yazım ile başladı. O yazıda 'Sakarya'da yazmaya başlama nedenlerimi, ilkelerimi ve hedeflerimi' okurlarla paylaştım.
Sakarya Gazetesi Kesit Köşesinde, 25 Ağustos 1997 tarihinden 11 Kasım 2013 tarihine (16 yıl, 3 ay, 16 gün) kadar 1428 köşe yazım yayımlandı. Uzmanlık alanım olan konular yanında, o yıllarda Sakarya Yazarlar Ekibi olarak ilçelerde ve merkez mahallelerde yaptığımız inceleme gezilerinden birçok özgün yazı ortaya çıktı.
Bu süre içinde gerek gazete sahibi Ünügür Ailesiyle gerekse başta yazı işleri müdürleri Engin Bayrı ve Hakkı Sağlam olmak üzere tüm Sakarya çalışanlarıyla sıcak ilişkilerimiz oldu. Sakarya'nın o yıllarda üzerinde taşıdığı 'Yerel gazetelerin amiral gemisi' unvanı nedeniyle gerek basın çevresiyle gerekse okurlarla yoğun ilişkiler yaşadık.
Ancak Sakarya'da 14 Kasım 2013 tarihinde yayımlanması gereken 'Kazım Kurt ve Eğitim Sorunlarımız' başlıklı yazım gazete yönetimi tarafından engellendi. Bana gerekçe olarak 'yazının Kazım Kurt'tan yana olduğu…' söylendi. Oysa o yazı, o günlerde milletvekili olan Kazım Kurt'un TBMM'de yaptığı eğitim ile ilgili çalışmaları anlatıyordu.
Bunun üzerine (sanki tarihin yinelenmesi gibi), 'Benim düşünce özgürlüğümü ve onurumu zedeleyen o engellemeyi protesto ederek Kesit köşesinin Sakarya birlikteliğine son verdim…'
SONHABER – KESİT KÖSESİNDEN SEVGİLERLE
Kesit Köşemizin Sonhaber gazetesiyle birlikteliği 17 Aralık 2013 tarihinde başladı ve sürüyor. Bu süre içinde sizlerle 464 yazı paylaştık.
Sonhaber'de yazmaya başladığımdan beri sırasıyla yazı işleri müdürlüğü görevini sürdüren Kemal Aydoğmuş, Ayhan Aydıner, Ayşegül Hümmet ve Esgroup yönetimiyle çalışma ilişkilerimiz karşılıklı saygı ve uyum içinde sürdü/sürüyor.
Bilindiği gibi 'yazı', insanoğlunu 'insanlaştıran' ilk buluştur ve insanın duygularını/ düşüncelerini diğer insanlarla 'paylaştığı' en önemli araçtır. Yani 'düşünce özgürlüğünün en önemli aracıdır yazmak…'
İnsanın en önemli gereksinimlerinden biri olan 'yazmak', bazı insanlarda tutkuya dönüşür. Tüm tutkular gibi, 'yazma tutkusunun' da nedenlerini anlamak ve anlatmak zordur...
Köşe yazarlığının parasal anlamda 'profesyonelce' ya da 'amatörce' yapılması tartışmaları ise bana pek anlamlı gelmiyor. Bence aslolan bu işin 'özgürce, iyi, güzel, doğru özde ve biçimde' yapılmasıdır…
Ülkemizde düşünce ve basın özgürlükleriyle ilgili çok ciddi sorunların yaşandığı bir dönemde bu özgürlüklerin korunması ve geliştirilebilmesi için çok güçlü birliktelikler gerektiğini unutmayalım.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla...