“Temel görev birlik bütünlüktür, beraberliktir”

Odunpazarı Belediye Başkanı Avukat Kazım Kurt’un kongre süreçleri ile ilgili görüşlerini yazımızın ilk bölümünde aktarmaya ve yorumlamaya çalıştım.

Bu hafta da bu görüşlere devam edersek;

Kazım Kurt diyor ki,

“Ben (Eskişehir’de) partinin bütünleştiğini, bütün örgütleriyle birlikte başarılı olduğunu düşünenlerdenim…

“Şu devir, bu dönem kişisel beklentilerin öne çıkarılacağı bir devir değil. Ben ilçe başkanı olacağım, ben il başkanı olacağım, ben bilmem ne olacağım denilecek nokta değil. Bu devir, herkesin partiye sahip çıkma dönemi, sahip çıkmasının zorunlu olduğu bir dönem. O zaman birçok arkadaşımız, çok istemesine rağmen aday olmayacak, diyecek ki, beklemem lazım, filanca yürüsün aday olsun. O nedenle bakacağız.”…

Odunpazarı Belediye Başkanı Avukat Kazım Kurt, politika ve siyaset alanında çok kongre geçirmiş, bunca yıllık politik ve siyasi hayatı boyunca hep kazanmayı hedeflemiş ve kazanmış, kongreler konusunda çok şey öğrenmiş-öğretmiş deneyimli birisi. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim, Kurt, sadece Eskişehir’de değil, Türkiye genelinde politika yapan birisi. CHP Genel Merkezi tarafından da kritik zamanlarda fikri sorulan bir politikacı ve siyasetçidir.

Kazım Kurt parti üyelerine mesaj verirken, ayrıca kendi grubuna da “bu dönem bekleyin” mesajını vermiş oldu. Grubu bu karara uyar.

Ancak, geçmişte Kazım Kurt’un ekibinden olup da bugün birlikte olmadığı arkadaşlarından adaylık için isimleri geçenler var. Kazım Kurt’un bu arkadaşlarından hiçbirine onay vermediği ve CHP üyelerinin de bu kritik dönemde onlara hiç şans tanımayacağı çok konuşuluyor.

Bir de hiç gereği yokken, gereksiz hariçten gazel okuyanlar var, onlar da başka yazıların konusu olsun şimdilik.

.

Kazım Kurt’un üzerinde önemle durduğu bir başka konu ise, parti iktidara yürürken herkesin partiye sahip çıkması gerektiğinin altını çiziyor.

Nasıl sahip çıkılır?

Birlik beraberlik içinde hareket edilirse ve güç birliği ile sahip çıkılır. Kişisel hırslar bir kenara bırakılırsa sahip çıkılır…

“Ben (Eskişehir’de) partinin bütünleştiğini, bütün örgütleriyle birlikte başarılı olduğunu düşünenlerdenim. Onun için, bizim bütünlüğü sağlayarak devam etmek isteyen arkadaşlarla devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Temel görev birlik bütünlüktür, beraberliktir”…

“Ben bu dönem uzlaşmacı, uzlaştırıcı, bütünleştirici bir abi olarak partide görev yapmak isterim. Bunu da benim pozisyonumdaki herkese tavsiye ederim. Hiç kimsenin kişisel beklentisini öne çıkarma hakkı yoktur. Bu dönem o dönem değildir”.

“Sağda solda adı geçenler var, konuşanlar var. Şimdiye kadar ne yaptınız da bundan sonra ne yapacaksınız?”…

“Bu arkadaşların yöneticilik yaptıkları dönemde aday bulmakta zorlanıyorduk. Şimdi seçim kazanıyoruz. O nedenle herkesin oturduğu yerde oturmasını, bu partinin iktidarı için, bu partinin birliği için, bu partinin bütünlüğü için, Türkiye’deki hukuk sisteminin, cumhuriyetin, demokrasinin, sosyal hakların yeniden gelebilmesi için bir bütün halinde hareket edecek bir kadro yaratmamız lazım. Ben buna gayret ederim, becerir miyim bilemem ama bunu ısrarla ve iddiayla her yerde söylerim”…

CHP’nin Türkiye genelinde ve Eskişehir özelinde, hiçbir zaman olmadığı kadar birlik-beraberlik ve bütünlüğe ihtiyacı var. Bütün partililer ve partiye gönül verenler bunun bilincinde. Ancak falanca yıldır partiliyim, devrimciyim, solcuyum deyip de bu bilinci kişisel hırslarına kurban edenlere ne diyelim?

Yine aynı cümleyi tekrar edelim,

Şimdilik hiçbir şey,

Şimdilik hiçbir şey söylememek, çok şey söylemektir diyelim nokta!

-sürecek-