Daha önce de yazdım.
İçimizde her siyasi görüşe sahip arkadaşlar var.
Zaman zaman Eskişehir'deki siyasi gelişmeleri tartışırız.
15 gün önceki buluşmamızda yerel seçimde mevcut belediye başkanların tekrar aday olmaları halinde seçmenden karşılık bulup bulamayacaklarını konuşmuştuk.
Onu bir sonraki yazımda değerlendireceğim.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı başlatılan 'değişim' tartışmaları hakkında arkadaşların görüşlerini almak istedim.
'Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kaybeder mi? CHP'de değişim gerekli mi? Seçimin mağlubiyetini sadece Kılıçdaroğlu'na yüklemek doğru mu?' diye sordum.
12 kişiydi.
8 arkadaşım 14 ve 28 Mayıs'ta millet ittifakının seçimi kaybetmesinin faturasını sadece Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklemenin doğru olmayacağını söyledi.
'6 siyasi parti ittifak yapmış. Dışarıdan da HDP'nin desteği vardı. Seçimde başarısız olunduysa bunun faturası 6 siyasi partinin genel başkanlarına da kesilmeliydi. Sadece Kılıçdaroğlu'na başarısızlığı mal edilmesi doğru değil. Kemal Bey bize göre elinden geleni yaptı. Diğer partilerin genel başkanları aday Kemal Bey diye bütün yükü onun sırtına yüklediler. 5 siyasi parti lideri ile Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olmaları yanlıştı. Seçmende kafa karışıklığına neden oldu. Kemal Kılıçdaroğlu tek başına meydanlara çıksaydı daha farklı bir sonuç alınabilirdi.'
MERAL AKŞENER'İN MASADAN KALKMASI DOĞRU DEĞİLDİ
'Arkadaşlara İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in masadan kalkması, İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları ile yaptığı görüşme sonrası tekrar masaya geri dönmesinin seçimim kaybedilmesinin nedenlerinden birisi oldu mu?' diye sordum.
'Evet hem de yüz yüz etkisi oldu. Bir yıldır 'altılı masa' bir arada. Birçok madde de anlaşma imzalamışlar. Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığını resmen olmasa da kabul etmişlerdi. Meral Akşener altılı masa oluşturulduğunda 'Kemal Kılıçdaroğlu aday ise ben yokum' deseydi o zaman hakkını teslim ederdik. Son ana kadar Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı konusunda sessiz kalacaksın. Kemal Bey adayım deyince karşı çıkacaksın. Bu hiçte etik olmadı. Masadan kalktıysa bir daha o masaya geri dönmeyecekti. Oyunu ilk önce Meral Hanım bozdu. Öyle olunca 'bunlar daha başta anlaşamıyorlar. Seçim kazanınca nasıl anlaşacaklar? Hiç olmazsa günahıyla sevabıyla 20 yıldır iktidarda olan Erdoğan'ı biliyoruz. Tek başına yanlışta doğru da olsa karar veriyor. Tercihimiz Erdoğan olsun' dediler.
KEMAL KILIÇDAROĞLU TEKRAR SEÇİLİR
Sohbetin final sorusu.
'Ekim ayında CHP'nin olağan kurultayı yapılacak. 28 Mayıs seçimlerinin kaybedilmesinden sonra CHP içerisinde 'değişim' diyenler oldu. Başını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çekti. Daha sonra gurup başkan vekili Özgür Özer'de 'değişim gerekli. Arkadaşlar desteklerse genel başkanlığa adayım' dedi. Ekrem Bey geri adım attı. Yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olacağını söyledi. Sizce Kemal Kılıçdaroğlu'nun şansı ne?' diye sordum.
'Değişim isteyenler kimler? Ekrem Bey'in haricinde hepsi de en az 4-5 kez üst üste milletvekili, belediye başkanı seçilmişler. Kılıçdaroğlu'nun sayesinde parti üst yönetiminde görev almışlar. Madem değişim istiyorlar önce kendilerinden başlamalılar. Milletvekili seçimleri öncesi hepsi de yeniden listeye girebilmek için Kemal Kılıçdaroğlu'nun en başta destekçileriydi. Şimdi tu kaka mı oldu? Bakma sen 'değişim' diyenlere. Kurultayda hepsi Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verecekler. Kılıçdaroğlu yüzde 90 yeniden seçilir.'
* * *
Ben de aynı düşüncedeyim.
CHP teşkilatları ne 14 ne de 28 Mayıs seçimlerinde canla başla çalışmadı. Büyük çoğunluğu 'Millet İttifakı' adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanacağına çok inandıkları! İçin çalışıyormuş gibi göründüler.
Bütün yükü Kemal Kılıçdaroğlu'nun sırtına yüklediler.
Kılıçdaroğlu'nun göstermiş olduğu performansın yarısını teşkilatlarda göstere bilseydi bugün cumhurbaşkanıydı.
Kemal Kılıçdaoğlu, kurultayda yeniden Genel Başkan seçilir.
'Değişim' diyen belediye başkanları yeniden aday gösterilir mi?
Ben çok ihtimal vermiyorum.
Kendisini 'yok' sayan belediye başkanlarını Kılıçdaroğlu'da 'yok' sayar diye düşünüyorum.
'Partiyi dağıtacak kadar sert baskı altındayız'
CHP içindeki 'değişim' tartışmaları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun adaylığı sinyali vermesiyle biraz yatışsa da seçim sonuçları nedeniyle Kılıçdaroğlu'na yönelik tepkiler devam ediyor.
Kılıçdaroğlu da bu tepkilere cevap olarak yeni açıklamalarda bulundu, 'Seçim sonrası üzerimizde ağır bir baskı oluştu. Partiyi dağıtacak kadar sert bir baskı. Bu baskı hala devam ediyor' dedi.
'Parti böylece yenileniyor'
Kurultay sürecinde yönetim açısından bir sorun yaşanmayacağına inandığını dile getiren CHP lideri, şu anda il ve ilçe örgütlerinin başında olan kişilerin çoğunun eski gençlik kollarında çalıştığını ifade ederek, 'Bu şekilde parti yenileniyor' diyerek 'değişim' diyenlere mesaj verdi.
'Korkularından dolayı oylarını
tekrar Erdoğan'a verdiler'
KılıçdaroğluSeçim sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
'İktidardan ayrılma eğiliminde olan muhafazakar seçmen grubu sonucu belirledi. Bu aday listelerine karşı gösterilen aşırı tepkiler, bu seçmen grubunu olumsuz yönde etkiledi. Kararsız muhafazakarlar, 'Ulusalcılar iktidara gelirse eski günlere dönebiliriz' endişesiyle oylarını dönüp tekrar Erdoğan'a verdiler.'
* * *
GEÇEN ZAMAN BİR DAHA GERİ GELMİYOR
Bankada bir hesap sahibi olduğunu düşün, hesabına her sabah 86.400 dolar para yatırılıyor, fakat bu paranın hepsini akşama kadar harcamak zorundasın, ertesi güne transfer edilemez. Paranı kullansan da kullanmasan da hesap her akşam sıfırlanıyor.
Ne yaparsın? Tabii ki hepsini harcamaya çalışırsın. Hepimiz, 'Zaman'adlı bu bankanın müşterileriyiz.
Her sabah 86.400 saniyeye sahip oluyoruz; yarına transfer edilemez. Her sabah hesabımız dolar, her akşam boşalır. Geri dönüş yok, saniyelerini şu anı yaşayarak harca, en iyisi bunlarla yatırım yap.
Mutluluk, sağlık ve başarı için. Zaman kaçıyor. Her gün için en iyisini yap.
Bir senenin değerini anlamak için sınıfta kalmış bir öğrenciye sor.
Bir ayın değerini anlamak için, 8 aylık bir bebek doğuran anneye sor.
Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık dergi çıkaran bir çilekeşe,
Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyen sevgililere sor.
Bir dakikanın değerini anlamak için, trenin kaçıran yolcuya sor.
Bir saniyenin değerini anlamak için, bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor.
Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için olimpiyatlarda gümüş
madalya kazanan koşucuya sor.
Her anını değerlendir, her dakikanı çok özel biriyle paylaş.
Zamanına ortak edebileceğin kadar özel biriyle…
* * *
Unutma! Zaman hiç kimse için durmaz. Geçmiş zaman tarihtir. Gelecek
zaman sırlar, meçhullerle dolu.
Sadece şu an sana verilen gerçek bir armağandır.
* * *
KISSADAN HİSSE:

* * *
FIKRA:
Hapı Yuttuk
Bir adam uçağıyla Afrika'nın üzerinde gezerken birden uçağı arızalanır ve ormanlık bir alana düşer. Üstüne üstlük bir Afrika kabilesinin ona doğru yaklaştığını görür. Adam içinden 'İşte şimdi hapı yuttuk' der. O anda düşüncesinde nur yüzlü dedenin sesini duyar.
- Hayır evladım henüz hapı yutmadın.
- Peki ne yapmam gerek?
- Şuradaki mızrağı görüyor musun?
- Evet.
- Al onu öndeki renkli giysili adamın tam kalbine batır.
Adam mızrağı alır ve adamın tam kalbine batırır.
- Evladım işte şimdi hapı yuttun.
* * *