7 Haziran'da yapılacak genel seçime bugün itibariyle 71 gün var...
Milletvekili aday listelerinin verileceği 7 Nisan'a ise 12 gün...
Her ne kadar aday listeleri, 24 Nisan'da Yüksek Seçim Kurulu tarafından kesinleştirilecek olsa da, 7 Nisan'dan itibaren partiler ve adayları 59 günlük bir yarışa girecekler...
Ancak 12 günlük yarışın ilk etabında adaylar kendi partileri içinde birbirleriyle yarışacaklar...
Yarışıyorlar da...
***
AKP'deki yarış, diğer iddialı iki partiden (CHP ve MHP) daha sessiz ve derinden gidiyor...
38 kişilik listenin önemli bir bölümü, daha önceki seçimlerde de aday adayı oldukları ve AKP 2002 seçiminden bu tarafa aday belirlemeleri konusunda aynı sistemi kullandığı için, hangi kanalları kullanacakları konusunda biraz daha deneyimliler...
O nedenle de;
AKP şimdilik derin bir sessizlik hakim...
CHP ise,
Her genel ve yerel seçimde, farklı yollar ve uygulamalar içinde olduğu için,
Adayların kesinleştirilmesi aşamasında, ulaşılacak kanallar ve kişiler sürekli değiştiği için, süreç daha dalgalı işliyor...
Aynı zamanda CHP'nin adaylarını, aralarında maalesef Eskişehir'in olmadığı 50'den fazla ilde önseçim ve eğilim yoklaması ile belirleyeceği için bazı illerdeki adaylar şimdiden belli oldu bile...
Her ne kadar Eskişehir'de önseçim yapılmaması nedeniyle Genel Merkeze önemli bir tepki olsa da, CHP'nin hakkını tümden de yememek gerekli...
Neredeyse siyasi hayatımızdan çıkma noktasına gelen 'adayların önseçimle belirlenmesi' CHP sayesinde küllerinden yeniden doğuyor...
29 Mart Pazar günü yapılacak önseçimlerin ardından CHP adaylarının önemli bir kısmı belli olacak...
Eskişehir için ise, son 7 Nisan olmak üzere, biraz daha bekleyeceğiz galiba...
MHP ise,
Adaylarının tamamını AKP gibi merkez yoklaması ile belirleyecek...
Ruhsar Demirel'in geçtiğimiz hafta sonu yapılan MHP Kurultayı'nda yeniden MYK'ya girmesi, henüz kesinleşmiş olmasa da, genel başkan yardımcılığı görevini sürdürecek olması ve bununla birlikte Eskişehir'den aday olmasının beklenmesi, bir çok kişinin elini kolunu bağlıyor...
Yine de,
MHP örgütünün, örneği 2007 genel seçiminde görüldüğü üzere, genel merkez tarafından gönderilecek listeye diğer partilere göre çok daha ciddi tepkiler verebileceği de biliniyor...
Diğer taraftan,
Saadet Partisi, Demokratik Sol Parti, Büyük Birlik Partisi, Merkez Partisi, Anadolu Partisi, Liberal Demokrasi Partisi'nden de aday isimleri belli oluyor...
Ancak bu partilerimizin şu aşamada iddialı olmaları çok da mümkün görünmediği için, onların konumlarından çok söz edemiyoruz...
***
Dikkatlerden kaçmaması gereken bir parti daha var elbette...
Demokrat Parti...
1946'da kurulan, 1950-1960 döneminde ülkeyi tek başına yöneten, 1961'den sonra 1980'e kadar Adalet Partisi olarak siyasi yaşamını sürdüren, defalarca hükümet olmuş, 1980 sonrasında da yine yakın tarihe kadar Türk siyasi hayatında söz sahibi olmuş bir parti...
Bir süre önce de, yine Türk siyasi hayatında önemli bir yeri olan Anavatan Partisi'yle de birleşmiş...
Ne yazık ki;
Artık siyasetin tozlu raflarına kaldırılmak üzere...
Hatırladığım kadarıyla bugüne kadar, DP'den adaylığını açıklayan bir isim bile yok...
ESKİŞEHİRSPOR'UN LOGOSU...
24 Mart Salı günü yapılan tanıtım toplantısı ile,
Eskişehirspor'un 50. yıl kutlamalarında kullanacağı logosu kamuoyuyla paylaşıldı...
Bu tür konularda doğal olduğu üzere, logoyu beğenenler de oldu, beğenmeyenler de...
Ben ise,
Bir türlü net bir karar verebilmiş değilim...
Estetik olarak ilk bakışta yarattığı izlenim olumlu...
Ancak o olumlu izlenim, bir süre sonra yerini daha normal bir beğeniye bırakıyor...
Bu tür çalışmaları binbir bahane bulup eleştirmeyi çok sevmesem de, yine de düşüncelerimi söylemek istiyorum...
Bir kere,
50. yıl ve sonsuzluk çağrışımı yaratan görüntü özgün değil...
Fenerbahçe ve Altay 100. yıl kutlamaları için aynı tasarımı kullandılar...
1 rakamının yanındaki iki sıfır yan kullanılarak, sonsuzluk algısı yaratılmıştı...
Yine Atatürk'ün ölüm yılı olan 1938 tarihinde...
8 rakamı yine yan çevrilerek sonsuzluk algısı yaratıldı...
Bu açıdan, imge kesinlikle özgün bir çalışma ürünü değil...
Diğer taraftan, logoyu bu haliyle aldığınızda, sıradan bir şirketin 50. kuruluş yılı için bile düzenlenmiş olabilir...
Eskişehirspor'a ait bir özgünlüğü ve kimliği yok...
50. yıl ve sonsuzluk!
Peki öncesi ya da sonrası?
Ya da, logoyu çıplak haliyle gören yabancı birinin, bu logoyu Eskişehirspor'la bağdaştırması olası mı?
Değil...
Peki öyleyse?
Yine de verilen emeğe, harcanan zamana saygı duyulması da gerekiyor...
Sırf o yüzden elinize sağlık...