Kurtuluş savaşı sırasında kaybedilen genç nüfus, hayvan iş gücü kayıpları, tarım alet, araç ve gereçlerinde yetersizlik ve kalan çok az miktarda tohumluk nedeniyle, ülke genelinde olduğu gibi Eskişehir'de de birçok arazi ekilemez hale gelmiş, üretim zorlaşmış, verim düşmüştür. 1922'de Türk ordusu tarafından kurtarılan Eskişehir'den ayrılmadan önce, Yunanlılar şehri yakmış, yıkmış, tahrip etmiş, mağazaları, evleri soymuş, bunu yapmak için özel kundakçı birlikleri oluşturmuşlardır. Taşıyabildikleri kadar buğday, arpa ve saman ile binlerce beygir, öküz, manda ve yüz binlerce koyun götürmüş, götüremediklerini itlaf etmişlerdir.
Varlığının çok büyük kısmını yitiren Eskişehir çiftçisi, yaşamını sürdürebilmek için acil desteğe muhtaç bir hale gelmiştir. Birinci dünya savaşı ve ardından kurtuluş savaşından çıkmış yorgun ve yoksul bir milletin fertleri olan köylüler, ülkenin acil ihtiyacı olan temel ürünleri yeterince üretemedikleri için Cumhuriyetin ilk yıllarında başta şeker, buğday, un olmak üzere çeşitli tarım ürünleri ithal edilmiştir. Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişmesi ve çağdaş medeniyeti yakalamasında bir motor güç olacak tarımın sorunlarının hızla giderilmesi ve üretimin artırılması için ciddi araştırmalar yapılması gerektiği dikkate alınarak, yurdun çeşitli yerlerinde 'Tohum Islah İstasyonları' kurulması kararlaştırılmıştır. İlk üç istasyon Eskişehir, Adapazarı ve Yeşilköy'de kurulmuştur. Eskişehir'de 13 Eylül 1925'te kurulan 'Islah-ı Büzür' (Islah-ı Buzr, Tohum Islahı) Türkiye'de ilk araştırmaların başladığı yerdir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, ürünlerde verim düşüktür, mibzer (ekim makinesi) henüz bilinmemektedir. Toprak işleme kara sabanla yapılmakta, çeki gücü olarak hayvanlardan yararlanılmaktadır. Gübre kullanılmamakta, hastalıklara, zararlılara, yabancı otlara karşı mücadele yapılmamaktadır. Çeşit kavramı henüz yerleşmemiştir. Islah-ı Büzür, öncelikle ekmeklik ve makarnalık buğday çeşidi ihtiyacını karşılamaya yönelmiş ve ilk buğday çeşidini 1931 yılında üretime sokmuştur. Yeni teknikleri çiftçilere yaymak ve onların eğitilmesini sağlamak için 'Köy başları kursu' ile önder çiftçi yetiştirmiş, Köy kalkınma kursları, demonstrasyonlar, tarla günleri ve kış aylarında toplantılar, seminerler düzenlemiştir.
Islah-ı Büzür, bugün adıyla Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Türk tarımına; 20 buğday, 8 arpa, 1 yulaf, 2 tritikale, 7 nohut, 9 kuru fasulye, 4 mercimek, 6 haşhaş, 4 aspir, 2 kimyon, 4 yemlik, 1 domates, 3 biber, 4 taze fasulye, 1 lahana, 2 soğan, 2 turp, 2 kavun, 1 çörekotu ve 1 safran çeşidi kazandırmıştır. Hayvancılığın gelişmesi için hemen 1923'te Islah-ı Hayvanat Şubesi kuran İktisat Vekilliği (Ekonomi Bakanlığı), Eskişehir ili genelinde bulunan geniş meralar ve çayırlıkların hayvancılığın gelişmesine önemli katkı sağlayacağını düşünerek Eskişehir'e damızlık hayvanlar göndermiş, ıslah çalışmalarına ve sık görülen salgın hastalıklarla mücadeleye de önem verilerek, aşı ve serum dağıtmıştır. 1925 yılında çıkartılan bir kararname ile Eskişehir'de bu günkü adı 'Eskişehir Ticaret Borsası' olan bir 'Zahire ve Hububat Borsası' açılmasına karar verilmiş ve aynı yıl faaliyete geçmiştir. Halkın öncelikli ihtiyaçları arasında yer alan şeker, ispirto vb. gibi ürünleri üretecek olan Türkiye'nin üçüncü şeker fabrikası, Eskişehir'de kurulmuş olup, Eskişehir tarımına, il ekonomisine ve sosyal hayatına büyük etkiler yapan Fabrikası'nın temeli 1 Şubat 1933'te atılmış ve yine aynı yıl, 25 Aralık 1933'te işletmeye açılmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk, 'Türkiye'nin hakiki sahibi, efendisi, hakiki müstahsil olan köylüdür', 'Köylünün çalışmasının karşılığını, kendi menfaatine en yüksek şekilde değerlendirmek ekonomi politikamızın ruhudur' demiş, büyük önderin işaret ettiği amaç doğrultusunda 1938'de Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kurulmuştur. Kurulduğu yıl çiftçilerin ürünlerini almaya başlayan ofisin ilk alım yapan işyerlerinden biri de o zamanki adıyla 'TMO Eskişehir Ambar Şefliği' olmuştur. Bu gün Eskişehir Şube Müdürlüğü adı altında görev yapmaktadır. Cumhuriyet'in başlangıcından itibaren tarımının gelişmesi için öncelik verilen illerden birisi olan Eskişehir, bu güveni ve desteği boşa çıkarmamış, sağladığı gelişmeler ve yaptığı hizmetlerle ülke ekonomisine önemli katkılar yapmış, başka yerlere de örnek olmuştur.