Tartışmaların en başından beri, içinde olan biri olarak, konuyu kaç yıldır tartıştığımızı unuttum bile…
Son dönemeçte, yeni stadyum için Sazova'daki alan kesinleşince, 'bari şimdiki stadyum alanının şehre bırakılsın' mücadelesi içinde, Eskişehir kamuoyunun neredeyse tamamının görüşlerine uygun olarak, bu alanın 'Şehir Meydanı' yapılması için çaba harcadık…
Eskişehir'in hem kamuoyunun hem de basının tamamı bu görüşteydi…
En sonunda,
Önce dönemin Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, hemen ardından Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, Eskişehirlilerin içine su serpen açıklamayı yaptılar…
'Kimse merak etmesin, bu alan kesinlikle Şehir Meydanı olacak…'
Hatta ismini bile koydular;
'Türk Dünyası Meydanı…'
***
Önce Burhan Sakallı ardından Bakan Avcı bu sözü verince, o güne kadar 'TOKİ'ye verilecek'ten başka ağızlarından tek kelime çıkmayan iktidar milletvekilleri de, zorunlu olarak bu sözü yinelediler…
'Mevcut stadyum yıkılınca yerine Şehir Meydanı yapılacak…'
Açıkcası ben ve birçok kişi, bu sözler verildikten sonra rahatlamış ve konunun kapanmış olduğunu düşünmüştük…
Ancak, deneyimli bazı gazeteci arkadaşlarımız hala 'tereddüt içindeydiler…' ve bir türlü verilen sözlerin mutlak surette tutulacağına emin olamıyorlardı…
'Mevcut stadyum yıkılıp Şehir Meydanı yapılmadan, hatta başlansa bile inşaatı bitirilmeden inanmam…' diyenler vardı…
'O kadar da değil' diyordum, 'bakan söz verdi, milletvekilleri söz verdi, bu sözlerden sonra geri dönülmez artık' diye düşünüyordum…
Ta ki, Vali Güngör Azim Tuna'nın, geçtiğimiz 2 Kasım Pazar günkü ŞEHİR Gazetesindeki açıklaması çıkana kadar…
Hayretten küçük dilimi yutuyordum neredeyse…
'Nasıl yani?' diye sordum kendi kendime…
'Şaka mı bu şimdi?'
'Sanırım yanlış bir anlaşılma oldu, Vali Bey böyle bir demiş olamaz' diye geçirdim içimden…
Bir taraftan da, 'verilen o sözlere çok güvenme' diyen meslektaşlarımın söyledikleri de aklımdan çıkmıyordu…
Dün Valilikten, konunun farklı ya da yanlış anlaşıldığına yönelik yeni bir açıklama da gelmeyince, işin ciddi olduğunu anladım…
Elbette benim gibi, diğer gazeteciler de durumu anladı ve dünden itibaren tepkilerini dile getirmeye başladılar…
***
SİYASET BİR KEZ DAHA ESKİŞEHİR'İN GELECEĞİYLE
OYNUYOR…
Anadolu Üniversitesi, bu şehrin gözbebeğidir…
Şehrin en önemli simgelerinden biridir…
Eğitim kurumu olarak, hiç kimsenin hiçbir şekilde toz kondurmayacağı bir kurumdur…
İşte şimdi,
Eskişehir kamuoyuyla üniversite karşı karşıya getirilmek istenmektedir…
Bugün hiçbir Eskişehirlinin vazgeçmeyeceği iki unsur olan 'Anadolu Üniversitesi ile Şehir Meydanı' birbirlerine kırdırılmaya çalışılıyor…
Zannediyorlar ki,
İşin içine üniversiteyi karıştırırsak, insanları Şehir Meydanı fikrinden vazgeçirmek daha kolay olur…
Ya da estek köstek, toz duman, ortalığı karıştırıp, sapla samanı, etle balığı, elmayla armudu birbirine karıştırıp, aradan sıyrılır, alanı yine önceki hesaplara göre, birilerine pazarlayabiliriz…
Diğer bir niyet de, çok açık olarak görülüyor ki, bu meydanı Büyükşehir Belediyesi dahası Yılmaz Büyükerşen'in inisiyatifine bırakmak istemiyorlar…
Büyükerşen'in şehrin merkezine bir kere daha damgasını vurmasını istemiyorlar…
Bunu, kimlerin istemediğini sanırım açıklamaya gerek yok…
Alanı hem ranta açmak, hem de siyaseten kendi çıkarları için kullanmak için böyle bir yolu seçiyorlar…
Gerekçeleri son derece açık,
Yeni yapılan stadyumun parasını Anadolu Üniversitesi verdi, biz de alanı üniversiteye devrettik. Üniversite de buraya Şehir Meydanı yapamayacağı için (yasal sıkıntılar nedeniyle) üniversitenin birimleri yapılacak…
Biz Eskişehir'in simgesi olacak bir şehir meydanı hayal ederken, Vilayet Fidanlığı'nda yapılan ucubenin başka bir versiyonu yapılacak…
***
NABİ AVCI'NIN ACİLEN
EL KOYMASI GEREKİYOR…
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı'nın olaya bir acilen müdahale etmesi gerekiyor…
Bakanın kendi verdiği sözü unutacak ya da vazgeçecek hali yoktur herhalde…
ESKİŞEHİR HALKI O ALANIN ŞEHİR MEYDANI OLMASINI İSTİYOR…
Bunu başka türlü nasıl söyleyebilir ya da nasıl yazabiliriz bilmiyorum…
Anlamayan varsa, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca hatta Çince bile yazmaya ve söylemeye devam edeceğiz…
Son cümle,
Bu arada, Şehir Meydanı ile yeşil alanı-parkları birbirine karıştıranlar varsa, ki var, oturup bir daha düşünsünler…
Burası Patagonya değil, burası Eskişehir…
Burada söz ağızdan bir kere çıkar…