Rönesansla başlayan değişim, dalga dalga Avrupa'yı ve Amerika'yı sararken Doğu'da işler pek de aynı değildi. Zaten o zaman başlaması gereken atılımlar atılmış olsaydı, doğu su anda Ortaçağı yaşıyor olmazdı. Feodalitenin gölgesinde bir kast sistemi, emperyalist ülkelerin kendi halklarını daha özel gördüğü bir dünya ve buna ayak uyduramayan sömürülen ülkeler... Kendilerine verilen sakinleştirici, her zamanki gibi sandık sandık demokrasidir. Feodalitenin gelişmesine izin vermediği bir Afgan köyü ve bu köyde cereyan eden sorunları düşünün. Bu köydeki insanların sanatsal sorunsallarla ne kadar alakası olabilir, onlar için sanat ne olabilir ki orada sanat sadece sanat için olsun, toplum için değil. Yola çıktığımız nokta o Afgan Köyü olursa belki bir sanat galerisine varamayız ancak daha gelişmiş bir toplum zemininde adım adım insana yakışana yani estetiğe yaklaşabiliriz. Yani sanıldığı kadar uzak değildir sanat aslında insana. İnançlarıyla oynanılan insanlar, emeği sömürülen, geleceği sömürülen insanlar, ipotek edilen yaşamlar, sürü olmaktan kurtulsaydı... Bazılarının daha insan olarak görüldüğü kapitalist sistem…

BİR ŞAİR

İLHAN BERK

1918'de Manisa'da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu kentte tamamladı. Balıkesir Necatibey İlköğretmen Okulu'nu ve Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümü'nü bitirdi. Zonguldak, Samsun ve Kırşehir'deki liselerde Fransızca öğretmenliği yaptı. Ankara'da Ziraat Bankası yayın bürosunda çevirmen olarak çalıştı. 1969'da emekliye ayrıldı. Kendini şiir ve yazılarına verdi. Manisa Halkevi Dergisi'nde yayınlanan ilk şiirleriyle bu şiirlerden oluşan 'güneşi yakanların selamında (1935) görülen Nazım Hikmet etkisi sonraki şiirlerinde kayboldu. 'İstanbul', 'Günaydın Yeryüzü', 'Türkiye Şarkısı' kitaplarındaki şiirlerinde geleceğe dönük toplumsal özlemleri dile getirdi. 1950'lerin ortalarında beliren genç şairleri etkiledi, onların bazı özelliklerinde de etkilendi. İkinci yeni akımına katıldı. Araştırmacı kişiliği, özgün duyarlılıkları ve buluşlarıyla 20. Yüzyıl Türk şiirinin en önemli isimleri arasında. 'biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık isteğin bulanık kıyısında bundan değil midir ki bizim aşkımızda sürekli bir akşam hüznü vardır.'

BİR KİTAP

Zekasıyla, duyarlılığıyla, ince ironisiyle, kişisel özgünlüğü ve toplumcu vicdanıyla, gözünün değdiği her şeyde bir şiir kokusu alan şair... 'Yaşamın anlamı yaşamaktır' diyen şair Niels Hav ile yaptığımız özel röportajımız yakında yayımlanacaktır...

ÖNEMLE DUYURU
Edebiyat,resim ,fotoğraf ve diğer sanat dalları öğretmenlerinin ve ilgilenenlerin eserlerini ve paylaşımlarını bekliyoruz... Mail adresi :
[email protected]
[email protected]