Başlıkta kullandığım sözcükler bana hani o coşku dolu halk türkümüzü anımsatıyor:

'Dere geliyor dere yalelel yalelel/ Kumunu sere sere yalelel yalelel…'

'7 Haziran' için şunun şurasında bir aylık bir zaman kaldı.

Demokratik ve huzurlu bir ülkede yaklaşan seçimlerin coşkuyla ve umutla karşılanması gerekmez mi?..

Örneğin benim içimden yukarıdaki türküyü şöyle söylemek geçiyor:

'Seçim geliyor seçim/ Oyları sere sere/ Al götür beni seçim/ Yaşanacak bir Türkiye'ye…'

Ama nerede o günler?.. Ne yazık ki ülkemde seçim süreci yaşadığımız şu günlerde coşku değil; endişe, korku ve gerginlik kol geziyor…

Onun için duyarlı yurttaşlar olarak seçim sürecini dikkatle izlememiz ve umutlarımızı büyütmek için üzerimize düşen görevleri doğru olarak yerine getirmemiz gerekiyor.

Ülkemizde 'demokratik ve temiz bir seçim için' düşünmemiz ve yapmamız gereken o kadar çok şey var ki…

'7 Haziran' Çok Önemli

Evet, çok önemli… Çünkü 'seçimler' demokrasinin olmazsa olmazlarından olan çok önemli bir unsurudur.

Üstelik demokrasinin olmazları günümüz Türkiye'si için çok daha büyük önem taşıyor. Çünkü ülkemizde son 13 yıldır yaşanmakta olan 'zemin kaymalarının' yarattığı yıkımlar, çağdaş yaşam özgürlüklerimize ve toplumsal birliğimize öylesine büyük zararlar verdi ki…

İşte 7 Haziran, bu zemin kaymalarını dengelemek için önemli bir fırsattır.

'Oy Vermek' Çok Önemli

Çağdaş demokratik dünya değerleri açısından 'seçimlerde oy vermek' çok önemli bir yurttaşlık hakkı ve görevidir.

Çünkü demokratik bir toplamda 'seçimde oyu olmayanın, geçimde payı olmaz…'

Elbette ki demokratik toplumsal yaşam için önemli olan başka hak ve görevler de var. Ama diğer hak ve görevlerden hiçbirisi 'oy vermenin önemini' ortadan kaldırmaz.

Günümüzde bazı çevrelerde hararetle sürdürülen 'sokak mı, yoksa sandık mı daha önemlidir?..' tartışmaları, bence fanteziden öteye gitmiyor ve sandığın önemini ortadan kaldıramıyor.

Unutmayalım ki 'sandığı küçümseyenlerin, sokakları da küçülür…'

Bu nedenlerle özellikle günümüz Türkiye'sinde, 'seçimi boykot etmek' ya da 'geçersiz oy kullanmak' gibi fantezileri ağza bile almadan 'mutlaka oy vermek' gerekiyor.

'Doğru Oy Vermek' Çok Önemli

Demokratik bir toplumda 'siyasal partilerin özgürce eşit koşullarda seçime katılmaları ve seçim sürecinde kendi politikalarını tanıtıcı çalışmalar yapmaları' vazgeçilmez bir haktır.

Ancak özgür bir bireyin, herhangi bir siyasal partinin tüm politikalarıyla yüzde yüz çakışması ise özgürlüğün doğasına aykırıdır…

Onun için özgür ve duyarlı yurttaşlar 'kendilerine en yakın gördükleri partiye destek olurlar…' Bu desteğin öncelikli koşulu; bir siyasal partiye üye olmak ve o partinin çalışmalarına katılmaktır.

Ancak çağdaş ve özgür bireylerin bir siyasal partiye destek olmasını, bir müridin biat etmesi ya da bir fanatiğin kör desteği gibi algılamamak gerekir.

Bu nedenlerle düşünsel boyutta birbirine yakın olan partiler, diğerlerinin tabanından oy kapmak için yıpratıcı propaganda yapmak yerine; seçim işbirliği yapmanın yollarını bulmak zorundadırlar…

Böyle bir işbirliğinde yer bulamayan partilerin 'yandaş partilere ders olsun diye inadına seçime katılmaları…' ise bir demokrasi kültürü eksiklidir.

Ve bu nedenlerle özgür yurttaşlar seçimlerde oy kullanırken; ülkenin güncel koşullarını da göz önünde tutmak durumundadırlar.

Unutmayalım ki 'doğru oy vermek'; at yarışı oynamak, takım tutmak ya da kumar oynamak gibi fantezilerden apayrı bir sorumluluktur.

Sözün özü,'7 Haziran'da doğru oy vermek' demek : 'seçim sandığında karşılığı olmadığı belli olan ütopik düşüncelerle değil, ülkemizin bugünkü koşullarında somut sonuç getirecek olasılıklara göre oy vermek' demektir.

7 Haziran'dan 'Ne Beklemeli?..'

Günümüz dünyasında 'bir toplumun siyasal yapısını bir seçimde kökten değiştirivermenin mümkün olmadığı…' yadsınamaz bir gerçekliktir.

Çünkü toplumsal değişim, 'bilinçli ve örgütlü bir mücadele sürecinin sonunda' gerçekleşir.

Onun için '7 Haziran'dan çok büyük değişimler beklememek gerekiyor…'

Elbette ki 7 Haziran'da 'Türkiye'nin aydınlık geleceğine yönelik önemli kazanımlar sağlanması olasılıkları' vardır.

Örneğin, son 13 yıldır hoyratça zedelenen toplumsal birliğimizi yeniden sağlayacak taşların dengeli bir biçimde yerlerine oturması sağlanabilir…

Daha açıkçası, 7 Haziran'ın somut beklentileri şu sonuçlar olabilir:

· AKP'nin oylarının yüzde 40'ın altına düşmesi…

· CHP oylarının yüzde 30'lara yükselmesi…

· MHP'nin konumunu koruması…

· HDP'nin yüzde 10 barajını aşması…

· Sosyalist solun sandık umutlarının solmaması…

Sözün özü 7 Haziran: ülkemizde:

- Yolsuzluklara, yoksulluğa ve yasaklara karşı; 'demokratik bir toplum' için,

- Kibire, cebire, kindarlığa, gericiliğe ve toplumsal parçalanmaya karşı; 'demokratik hak ve özgürlüklerin gelişmesi' için,

- Ve 'Yaşanacak Bir Türkiye' için; önemli bir umut ve fırsattır.

Umutlarımıza can suyu verilebilmesi için bu ülkenin duyarlı yurttaşları olarak; 'yazacağız, çizeceğiz, konuşacağız, dirençli ve yürekli olacağız…'

Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla.