Kötü başlayıp sonradan kendi lehimize çevirdiğimiz Bursa maçının ardından aldığımız bir puan bizi mutlu etti. Buna gölge düşüren olay ise, bazı Bursalı taraftar ve yetkililerin sözlü ve fiziksel eğilimde bulunmaları idi. Sanmasınlar ki Ertuğrul hoca sahipsiz değil. Ayrıca Ertuğrul hoca Bursa spordan yediği ekmeğin hatırına susmuştur. Orada onun bir emeği var. İnsanoğlunun nankörlüğü burada da ortaya çıkmıştır. Bunun adına hazımsızlık denir. Bükemediğin bileği öpmesini bileceksin. Maça gelince oyunun genelinde kötü oynadığımız ve son on dakikada oynanan oyun ile alınan beraberlik bize açıkçası can simidi oldu. Şimdi Ertuğrul hocam sanırım Bursa maçının ilk yarısının değerlendirmesini yapmıştır. Önümüzde çok zor olmasına rağmen bir o kadar da kolay geçeceğine inandığım Mersin İdmanyurdu maçı var. Çok zor olması ofansif oyun oynamaları ile birlikte gol yollarında etkili olmalarıdır. Gol atabilen usta ayakları var. Kolay tarafı ise defanslarının uyum içinde olmamaları ve kolay gol yemeleridir. Arka alanda uyumsuz ve sıklıkla hata yapan bir yapısı var takımın. Çoğu kere Nihat ön plana çıkıp bu hataların üzerini örtüyordu. Bunu Rıza hoca kendiside dile getirmiştir. Yan toplarda zaaflarının olduğunu ve göbekten vurulan topları önleyemediklerini açıkça beyan etmiştir. Benim üzerinde durduğum bir konuda Mersin taraftarının Lawal a tepkisi nasıl olacak? Bu tepki karşısında Lawal ne yapacak? Çünkü Lawal çabuk sinirlenen ve kendini kaybeden bir sporcu buda gereğinden fazla hırslı olmasından kaynaklanıyor. Sanırım Ertuğrul hoca buna bir formül bulmuştur. Lawal ın yerine Goran Causic ile başlayabilir. Birde bizim en büyük ve en önemli özelliğimiz maçı bırakmamamız. Çünkü genç ve inatçı bir takıma sahibiz. Şimdi kazanma zamanı bunun içinde inanmak gerekir. En azından şunu düşünmeliyiz. Rakibimizde bizim kadar kazanmak için mücadele edecektir. Ne olursa olsun mevcut kadro ile kazanacağımıza inanmalıyız.