Canım benim, iki gözüm bir tanem…
Nar tanem, nur tanem…
Pamuklara sarayım seni, ipek kumaşlara dolayayım…
Hakaret etmişim sana haşa…
Öyle şey yapar mıyım, sana öyle gelmiş…
Senin ellerin, gözlerin, ayakların ve dahi beynin olmadığı için, yani sen 'hiç var olmadığın için' ben sana hakaret etmem…
Olmayan birine nasıl hakaret edebilirim,
Söyler misin?
Kırıldın mı, gücendin mi yoksa?
Sizin bize yazdıklarınız yanında benim yazdıklarım, deryada bir damla bile değil, biliyorsun değil mi?
Canım benim, iki gözüm bir tanem…
Nar tanem, nur tanem…
Pamuklara sarayım seni, ipek kumaşlara dolayayım…
***
2 Eylül Gazetesi'nin ismi var cismi yok köşe yazarı Mehmet Önel kardeşim, 2 gündür benden cevap bekliyor…
Geçtiğimiz günlerde, TDKB Ajansı'nın Orta Işık Camii'ni restore edeceğiz deyip, yıkar, yerle bir eden projesini eleştirdik ya, ismi var cismi yok arkadaş gücenmiş, damarı kabarmış bize soru sormuş…
'TDKB Ajansı'nın yıktığı camiyi görüyor, yazıyorsun da, Büyükşehir Belediyesi'nin Odunpazarı Evleri'ni yapmak için yıktığı tarihi evleri neden yazmıyorsun?'
Neyse ben de ona, 'sapla samanı karıştırma' diye cevap yazdım…
Çünkü bu arkadaşın eli ayağı, gözü kulağı ve dahi beyni olmadığı için, yani hiç olmadığı için görememesi, bilememesi gayet normal diye düşünerek, olayın çok üzerinde durmadım…
İkinci gün yine;
'Sapı samanı bırak, cevap ver… Büyükşehir Belediyesi o tarihi evleri niye yıktı?'
Yani,
Cevap verilmeye değer bir soruyla karşılaşsam cevap vereceğim ama, olmayan, hiç var olmamış bir adamın yazdıklarına cevap vermek…
Ne bileyim garip geliyor bana…
Ama madem çok istiyor; işte ona cevap…
***
CANIM BENİM, İŞTE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN ODUNPAZARI EVLERİNİ YAPMAK İÇİN YIKTIĞI 'TARİHİ EVLER…'
Not: Belki bir kerede anlamazsın diye 4 tane fotoğraf koydum, yetti mi?