Covid- 19 gölgesinde bir 'bayram telaşı' daha geçti. Bayram boyunca, 'Virüsten ve trafikten korkmayan kahraman tatilciler(!) ile kurban olmaktan kaçmaya çalışan hırçın danalar, adeta birbirleriyle yarıştılar…'
Bu arada, 'Ayasofya'dan yükselen 'hilafet' bağırtıları ve TBMM'de demokrasi kalesine atılan son dakika golleri…' de bayram duaları arasında kaynadı gitti…
Ne yazık ki, 'Güç ve cehalet birleşerek adaletin en büyük düşmanı olunca; bayramlar da ikiyüzlülüğün en yoğun yaşandığı günler oluyor…'
Ama biz duyarlı yurttaşlar olarak her şeye karşın, 'İyi, güzel ve doğru değerleri çoğaltmak için azim ve kararlılığımızı sürdürmek…' durumundayız.
EĞİTİM, TÜRKİYE'NİN TEMEL SORUNLARINDANDIR
25- 26 Temmuz 2020 günleri yapılan CHP 37. Kurultayı'nda kabul edilen 'İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi', son yıllarda Türkiye gündemine getirilen doğru ve kapsamlı program.
Bu 'beyanname' irdelenmeli; ülkemizde son zamanlarda çeşitli siyasal ve demokratik kuruluşlarca topluma sunulan ama yeterli kitle desteği olmayan 'bildiriler' ile bütünleştirilmelidir.
Beyanname'de 'Tek Kişilik Saray Hükümeti' Türkiye'yi 5 temel sorunla karşı karşıya bırakmıştır' denilerek, 4. maddede yer alan 'eğitim sorunu' şöyle tanımlanıyor:
'4. Sürekli değişen eğitim politikalarıyla, Türkiye bilgi çağından koparılmıştır. Çocuklarımız eğitimde adeta denek olarak kullanılmaktadır.'
Beyanname'nin 13 başlık altında toplanan 'İlkeler ve Hedefler' bölümünün 9. maddesinde de 'eğitim alanında yapılacak reformlar' özetleniyor.
Eğitim alanımızda yapılan bu tespit ve önermelerin doğruluğu yadsınamaz. Ancak öne çıkarılan bu konular, eğitim alanının diğer yakıcı sorunlarıyla bağlanarak bütünleştirilmelidir. Ve önermelerin uygulanabilirlik/ sürdürülebilirlik ayrıntıları somutlaştırılmalıdır
Bence CHP Beyannamesi'nin 'eğitim' bölümünde geçen anahtar sözcükler şunlar:
'Sürekli değişen eğitim politikaları…', 'Yeniden yapılandırma…', 'Eğitimin bileşenleri/ paydaşları…', 'Özgür nesiller yetiştirmek…', 'Özgür üniversite…', 'Teknoloji Liseleri…'
Yukarıdaki anahtar sözcüklerin hepsi başlı başına irdeleme konularıdır. Biz bugün 'Sürekli değişen eğitim politikaları…' ve 'Eğitimin bileşenleri/ paydaşları…' üzerinde biraz durmak istiyoruz.

EĞİTİMİMİZİN BUGÜNKÜ HALLERİ
Günümüzde artık 'Tek Kişilik Saray Hükümeti' haline gelmiş olan '18 Yıllık AKP iktidarının eğitim politikası deyince', ilk akla gelen şey 'Yap- Boz Tahtası' oluyor…
Çünkü bu iktidar 18 yılda '7 milli eğitim bakanı' değiştirdi. Ve 'her gelen bakan öncekileri yok sayarak, sözde yeni değişiklikler yaptı…' Eğitim programlarından eğitim kademelerine, sınav sisteminden okul türlerine, öğretmenlerin konumlarından ders araçlarına uzanan bu 'sözde sistem değişiklikleri' nin sayısı 18'i aşıyor…
18 yıldır RTE/ AKP/ MHP iktidarlarının yürüttüğü eğitim politikalarının sonuçları şöyle özetlenebilir:
* Eğitimin içeriği dinselleştirildi.
* Dünya çapındaki ölçütlerin açıkça ortaya koyduğu gibi, 'eğitimimizin 'kalitesi' sürekli düştü/ düşüyor.'
* Eğitimde 'Eşitlik' iyice bozuldu: Bölgeler arası, kentlerle kenar semtler ve kırsal kesim arasındaki eğitim olanakları uçurumu büyüdü.
* Eğitimimizin 'Kamusal' özelliği zayıflatıldı: Eğitimde kamu kaynaklarını özel sektöre ve cemaatlere aktaracak düzenlemeler yapıldı, yapılıyor…
* Eğitim yöneticisi kadrolar tamamen militanlaştırıldı: 'Eğitim yöneticiliğinin evrensel kuralları olan 'liyakat, yeterlilik ve deneyim' koşulları yok edilerek', boşaltılan kadrolara, RTE/ AKP/ MHP ve İslamcı Cemaatlerin sadakatli(!) yandaşları yerleştiriliyor…
Sözün özü, eğitim alanımızdan kovulan 'Laik, bilimsel, demokratik, kamusal eğitim' ilkeleri yerine; 'Dinsellik' ve 'Özelleştirme/Ticarileştirme' ilkeleri(!) yerleştirildi…
*****
Eğitimimizin iktidar cephesinde böylesine acı ama somut sonuçlar ortaya çıkarken, CHP ne yazık ki ' Ürettiği alternatif eğitim politikalarını somutlaştırarak kitlelerle gereğince paylaşamadı…'
CHP'nin seçim dönemlerinde veya iktidarın uygulama yanlışlıklarına karşı hazırlanan 'eğitim politikaları raporları', parti arşivlerinde kaldı. Alternatif politikaların 'uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği' üzerinde gerekli çalışmalar yapılamadı.

Bu bağlamda, CHP Genel Merkezinin ilgili birimleri tarafından hazırlanan 'Politika Notları' kapsamında 13 Haziran 2019 günü kamuoyuna açıklanan 'Öğretmenlerin Durumu Raporu', günlük siyaset tartışmalarının gölgesinde kaldı…

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi tarafından, 18 Ocak 2020 tarihinde yapılan 'CHP Eğitim Çalıştayı'nın Sonuç Bildirgesi' kamuoyu ile paylaşıldı… Ama kanımca, çalıştayın arkasından gelen pandemi ortamı ve CHP Kurultayı'nın bazı sonuçlarına (!) göre bu çalıştayın verileri 'kadük' olacak…

CHP, EĞİTİM PAYDAŞLARIYLA İLİŞKİLERİNİ KURUMLAŞTIRILMALI


Eğitim öğretisinde 'eğitimin bileşenleri/ paydaşları' terimi, 'aile, sosyal çevre, okul, öğretmen, kamu yönetimi (eğitim bakanlığı), eğitim örgütleri, akademik çevreler, eğitim tedarikçileri…' gibi geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Ancak söz konusu 'eğitim politikaları' olunca, dünya uygulamalarında bu işin üç temel paydaşı öne çıkıyor: 1. Kamu Yönetimi (Merkezi ve yerel yönetimlerin eğitim bakanlıkları), 2. Eğitim Örgütleri (sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler), 3. Eğitim Fakülteleri.
CHP'nin yapacağı 'eğitim politikaları' çalışmalarında, günümüzde artık eğitimin dört evrensel ilkesi olarak kabul edilen 'laik, demokratik, bilimsel, kamusal eğitim' dizgesinin her şeyin önüne konulması gerekiyor. Bir sosyal demokrat parti olan CHP, eğitim paydaşlarıyla ilişkilerini bu ilkeler çerçevesinde sürdürmek durumundadır.
Bu bağlamda 'CHP'nin paydaş organizasyonları': 1. Parti Eğitim Birimi, 2. Temel ilkeleri benimseyen Eğitim Örgütleri temsilcileri ( eğitim alanında ulusal boyutta örgütlenmiş sendika, dernek, vakıf v kooperatiflerin üye sayısı oranında katılımları), 3. Evrensel ilkeleri benimseyen ve Parti Eğitim Birimi tarafından seçilen eğitim akademisyenleri, formatında yapılmalıdır.
CHP bünyesinde yürütülen eğitim politikaları üretme çalışmalarının planlama, yürütme ve sonuç bildirgesi aşamalarının, bilimsel ölçütlere uygun olarak yapılması, sürekliliğin sağlanması; yani 'kurumlaştırılması' gerekiyor.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla ve bilimin rehberliğiyle…