14 Mayıs milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce oluşan 'Millet İttifakı' 28 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçiminin kaybedilmesiyle dağıldı.
İttifakın içerisinde olan bazı partiler seçimi kaybetmenin faturasını CHP'ye kestiler.
CHP'yi eleştiren partilerin milletvekili adayları CHP listelerinden seçime girerek milletvekili seçildiler.
Bugün TBMM'de milletvekili olarak koltuklara oturuyorlarsa CHP sayesinde seçildiklerini unuttular!
Bir tek Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamaollaoğlu, öz eleştiri yaparak seçimin faturasının maliyetini sadece CHP değil, 'Millet İttifakı' içerisinde olan tüm partilerin ortak ödemesi gerektiğini söyledi.
YEREL SEÇİMLERDE İTTİFAK OLACAK MI?
Mart 2024'de yerel seçimler yapılacak.
Yukarıda da yazdım.
'Millet İttifakı' dağıldı.
Yerel seçimlerde yeni bir ittifak olup olmayacağı belli değil.
Bazı CHP'liler, 'ittifak olmadan özellikle büyükşehirleri kazanamayız' derken, bazıları ise 'tek başına girelim' diyorlar.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'de yerel seçimlerde kendi amblemleri altında tek başına girmeyi düşündüklerini, ancak bazı illerde ittifakın söz konusu olabileceğini söyledi.
Akşener, özellikle 2019 da CHP'nin İstanbul, Ankara gibi büyük illerde belediye başkan adaylarına verdikleri desteğin Mart 2024'de verebileceklerinin sinyalini verdi.
'MİLLET İTTİFAKI TEKRAR GÜÇ
BİRLİĞİNİ ORTAYA KOYMALI'
Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl tecrübeli siyasetçi. Yıllardır Saadet Partisi'nin çatısı altında siyaset yapıyor.
Kaybedeceklerini bilmesine rağmen partisinin adını duyurmak ve var olduklarının göstergesi olarak belediye başkanlığı ve milletvekili seçimlerinde fedakarlık yaparak aday oldu.
14 ve 28 Mayıs seçimlerinde 'Millet İttifakının' en çalışkan il başkanı idi. Önceki gün Hamamyolun'da parti binasının önünde karşılaştık.
Ayaküstü sohbet ettik.
'Yerel seçimlerde belediye başkan adayı çıkaracak mısınız' diye sordum.
'Biz her seçime aylar önce hazırlanmaya başlarız. Sandık görevlilerimizi belirler. Onlara eğitim veririz. Sonra seçimlerde kimler hangi mahalle, ilçe ve köylere gidecek belirleriz. Saadet Partisi Genel Merkezimiz seçime 81 İl, 975 İlçede Saadet Partisi'nin amblemi ile girme kararı aldı. Ancak bazı illerde ise dirsek temasışart. Şu an 6 parti genel seçimlerde olduğu gibi tekrar millet ittifakı olarak ciddi bir güç birliği ortaya koymalıdır. Aksi halde tek adam yönetiminden kurtulmamız mümkün olmaz. Yerel seçimlerde de iktidarın güç zehirlenmesine neden olacak yerlerde CHP ile dirsek temasına girmeye hazırız.'
3 İLKE GEREKLİ
Bir şehirde eğer yerel seçimleri kazanmak için 3 temel ilkenin gerektiğini de vurgu yapan Bingöl, ilkeleri şöyle sıraladı:
  1. İlki parti disiplini olmalı.
  2. İkincisi şehrin sorunları neler ve yeni dönemde ne yapılabilir?
  3. Üçüncü olarak belediyelerin kendi fonksiyonlarına dönmesi lazım.
Eskişehir'in hala imar, altyapı, ulaşım ve sosyal hayatla ilgili sorunları var. Bir sürü de şey yapıldı biz bunları da görüyoruz, önemli hizmetler yapılmış ama bu sorunlar da çözüm bekliyor.
KRİTİK ŞEHİRLERDE İTTİFAK OLMALI
Kritik bazı önemli şehirlerde ittifak yapılmalı. Saadet Partisi ile Demokrat Partinin güçlü olduğu ilçelerde paylaşım olduğu taktirde Yılmaz Büyükerşenseçimi çok net kazanır.
İYİ Parti üzerinden 'İttifak
oluşturmama' kampanyası yapılıyor
Özellikle merkezi hükümet 11 büyükşehri kazanmak adına devletin bütün imkanlarını kullanacak. Zaten bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamalardan anlıyoruz. İttifakların oluşmamasına yönelik ciddi bir çalışma var.AK Parti ve MHP, İYİ Parti'yi yanlarına çekebilmek için yaptıkları açıklamalardan anlıyoruz. Özellikle bu çalışma Eskişehir'de İYİ Parti üzerinden yapılmak isteniyor.'
* * *
İYİ Parti, AK Parti ve MHP'nin çağrılarına olumsuz yanıt verdi.
Yani yerel seçimde 'ittifak' kapısını kapattı!
Bugün 26 Ağustos.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bugün Afyon'da önemli bir açıklama yapacak.
İYİ Parti'nin 2024 stratejisi için gözler ve kulak bugün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Afyonkarahisar'da Büyük Taarruz'un yıldönümünde yapacağı açıklamaya çevrildi. CHP ile yerel seçim için iş birliği olacak mı sorusu ve MHP lideri Bahçeli'nin 'komşu olalım' çağrısına İYİ Parti'den gelen 3 yol çağrısı gündemde.
* * *

ARTIK 'ALMAN USULÜ' DEVRİ BAŞLADI
Enflasyonla birlikte girdi maliyetlerinde yaşanan maliyetler zamları peş peşe tetiklerken Çaykur, çay fiyatlarına son üç ayda üçüncü zammı yaptı. Ayrıca Türkşeker de şekere zam yaptı. Böylece şeker, son 14 haftada yüzde 30'a yakın zamlandı.
Çaykur, çay fiyatlarına yüzde 4.5 oranında yeni bir zam daha yaptı. Böylece son 3 ayda çaya üçüncü zam gelmiş oldu.
Şeker'e veçaya gelen üste zamlardan sonra kahvehanelerde bir bardak çay fiyatı 5 ile 7,5 TL arasında satılıyor.
Kafelerde ise fincanda çayın fiyatı ise 15 TL oldu.
Bir bardak çay içerek gazete okumak için kahvehanelere giden emekliler, çay-şeker zammından sonra bir bardak çayın fiyatının 5 liraya yükselmesiyle bu alışkanlıklarından vaz geçtiler.
GELENEK SONA ERDİ
Çaya gelen zam kahvelerde yıllardır süre gelen geleneği de bitirdi. Artık kahvehanelerde oyun oynayanlar yanlarına seyir için oturan yancılara kimse bir şey Apartman komşularım okey oynamaya davet ettiler. Maksat okey oynamak değil epeydir görüşemediğimiz arkadaşlarla sohbet ederek özlem gidermekti.
Yanımızdaki masada da okey oynayanlar vardı. Oyunları bitti, masadaki 4 kişiden birisi, 'benim 4 çayım vardı' diyerek ödemesini yaptı. Diğerleri 3,2 dedi onlarda içtiklerinin ödemelerini yaptılar.
Geçmişte çayına oynayanlar, oyun kimde kaldı ise masada kaç çay-kahve, meşrubat içilmişse parasını öderlerdi.
Bu durum dikkatimi çekti.
Kahvehanenin işletmecisi arkadaşımdı.
Kendisine,'Şu masada herkes içtikleri çayların parasını kendi ödedi. Oyun kimde kaldı ise içilen çay-kahve-meşrubat neyseiçilenlerin parasını öderdik. Masadaki oyunu izleyenlerin de (onlara yancı denir) içtikleri çayın-kahvenin parasını da oyun kimde kalmış ise yine onlar öderdi. Şimdi gelenek mi değişti?' diye sordum.
'O çay, şeker ve kahveye zam gelmeden önce idi. Şimdi masadakiler kendisi ne içmişse onu ödüyor. Yancılara çay ısmarlanmıyor artık. Çay, şeker ve kahveye gelen zamlar o geleneği kaldırdı. Yancılar da içtiklerinin parasını kendi ödüyor' dedi.
Şaşırmadın desem yalan olur.
* * *
Masada oyun oynayan 4 kişi ama yancıların (seyircilerin) sayısı 5-6 idi. Hepsi 2 veya üç bardak çay içmiş olsa 200 liranın altında hesap gelmez. Yaşanan bu hayat pahalığında 200 lira küçümsenmeyecek bir rakam.
O nedenle insanlar oyun oynarken içtikleri çayın, kahvenin parasını artık kendileri ödemeye başlamışlar.
'KAHVEHANELERDE TUVALETTEN PARA İSTEYECEĞİZ'
Kahvehaneyi işleten arkadaşım ilginç bir şey daha söyledi. Önce espri yaptığını zannettim ve güldüm.
'Gülme gerçek söylüyorum. Çay, kahve satarak artık para kazanma devri bitti. Kirayı, personel, elektrik, su, vergilerin parasını çıktıktan sonra kalan miktar bir asgari ücretten daha az. İnsanlar artık kahveye bile gelmeye korkuyor. Bu ekonomik durumdan dolayı çoğu esnafın müşterisi azaldı. Hükümetimizin, devletimizin bu zamların önüne geçmek için tedbirler alması lazım. Bunu yapmazsak çoğu işyerimiz kapanabilir. En kolay şey zam yapmak. Ancak yaptığımızda müşteri azalıyor. Bir kahvehane, çay ocağı günde 300 çay satıyorsa çaya-şekere gelen zamlar nedeniyle satışımız yarıya düştü. İnsanlar artık bir bardak çay parasının hesabını yapmaya başladı. Çoğu işyerlerinde artık çayı kendileri yapıp misafirlerine ikram etmeye başlanmış. Kahvehanelerde insanlar televizyon seyrediyordu, gazete okuyordu. Tuvaletini kullanıyordu. Tuvalet parasına çay satıyorduk. Kahvehanelerde bile artık tuvaletlerden para isteyecek duruma düştü esnaf. Ismarlama devri bitti, kapandı. Eski kültürümüz kaybolmaya başladı. Onlar rafa kalktı artık.'
* * *
Kahvene işletmecisi 'tuvaleti bile artık paralı yapacağım' derken esnafın içine düştüğü durumun özetiydi bence.
Yarın kahvehanelerdeki tuvaletler bile paralı olursa şaşırmayın. Ekmeğini kaybetmemek ve ayakta kalabilmenin çarelerini arıyorlar.
* * *

FIKRA:

Pomak Pazarda
Pomak pazara inmiş. Bakmış daha önce hiç görmediği bir sebze türü.
- 'Bu ne' diye sormuş.
Pazarcı: 'Salatalık'.
Pomak:'O zaman bana bir kilo ver' demiş.
Pazarcı karşısındakinin saf Pomak köylüsü olduğunu anlayınca önce içinden onu kazıklamak geçmiş. Başlamış salatalıklardan bayat ve sarı olanları torbaya doldurmaya. Sonra vicdanı elvermemiş. Bu sefer onları döküp taze ve yeşil olanlarından doldurmaya başlamış.
Bu sefer Pomak atılmış.
- 'Hop hop! demiş. Sen bana yine o olmuş olanlardan ver. Bu hamlardan verme'demiş. Sonra o meşhur sözü eklemiş:
- 'Biz Pomak isek değiliz ahmak.'
* * *