Bugünkü yazıma, 'Koronavirüs Demokrasiyi De Kemiriyor' başlıklı önceki yazımın son cümlesinde yer alan Nazım'ın dizesiyle başlamak istiyorum.
'Ne ah edin dostlar, ne ağlayın/ Dünü bugüne,/ Bugünü yarına bağlayın…'
*****
Nazım'ın dediğince, 'Koronavirüs' illetinin insanlığın başına sardığı sorunları da ah edip ağlayarak ya da uyduruk söylemler peşinde hayal kurarak aşamayız…
Ancak ve ancak bilimin doğruluğu, demokrasinin iyiliği ve sanatın güzelliği doğrultusunda, 'dünü bugüne ve yarına bağlayarak' aşabiliriz…
Unutmayalım ki, 'Koronavirüs salgını, bilim ve demokrasiden nasibini almamış sapkın tek adamlara bırakılamayacak kadar ciddidir…'
Titizlikle uymak zorunda olduğumuz şu 'korunma günleri', toplumsal yaşamımızın 'dün- bugün- yarın bağlantılarını' güçlendirebilmemiz için önemli bir fırsattır.
Bu fırsatla, öncelikle kendimizden ve kendi yaşam alanımızdan başlayarak, bağlantılarımızı yüreklerimize ve beyinlerimize ilmek ilmek işlemek gerek…
*****
Dünden yarına zincir oluşturmak deyince, benim aklıma öncelikle 'demokratik öğretmen örgütlenmesi' gelir.
Çünkü 50 yılı aşkın bir süredir, birçok önemli görevler yüklenerek demokratik eğitim mücadelesinin içinde yaşıyorum.
Yakın dostlarımın bildiği gibi, son bir yıldan beri de bu alanla ilgili belgelerimi, bilgilerimi ve yorumlarımı bir 'kitap' haline getirmeye çalışıyorum…
Son günlerde yaşamak zorunda kaldığımız 'Evde Kal' günleri dolayısıyla çalışmalarım iyice yoğunlaştı.
O yoğunluktan süzdüğüm bir damlayı da sizlerle paylaşmak istiyorum…
33 YIL ÖNCESİNDEN BİR TARİH YAPRAĞI…
Aşağıdaki 'alıntılar', abece Dergisi'nin Mayıs 1987'de çıkan 14. sayısının 36. sayfasında yer alan 'Eskişehir İzlenimleri' başlıklı yazıdan alınmıştır.
*****
'Dergimizi temsilen Ali BOZKURT, İlhan ALKAN, Hasan ÜREL ve Tahsin DOĞAN, (14 Mart 1987 günü) Eskişehir'e gittiler…'
'Eskişehir'de abece'nin 200'ün üzerinde abonesi var…'
'Eskişehir'deki öğretmenleri oldukça diri, derli toplu ve moralli gördük. Sekiz yıldır örgütsüz bırakılmış olmalarına rağmen, yılların kazandırdığı deneyimle örgütlü mücadele geleneklerini ilişkiler düzeyinde sürdürmeye çalışıyorlar…'
'abece'nin tüm öğretmenleri kucaklayabilecek yapıda ve içerikte yayın yaşamını sürdürmeye çalışmasını sevindirici buluyorlar…'
'Örgütsüzlüğe itildiğimiz bu dönemde, öğretmenler arasında bir iletişim aracı olma görevi de abece'den istenenler arasında…'
' Eskişehir'den öğretmenlerin uzun süre örgütsüz bırakılamayacağı inancımız pekişerek, taze umutlarla ayrıldık…'
*****
O buluşma ile ilgili olarak, özel arşivimdeki belgelere ve belleğimdeki bilgilere dayalı olarak benim ekleyeceklerim şunlar:
  • Abece'nin Eskişehir Buluşması, Ankara dışında yapılan 'ilk' buluşmaydı…
  • O akşam konuklarımızla birlikte yaklaşık 40 öğretmen, Yalaman Adası'ndaki Gaziantep Restaurant'taki yemekte, 'abece Dergisi'nin bugünü ve geleceği' konusunda güzel bir söyleşi yaptık. (Eskişehir'de 12 Eylül'den sonra bu sayıda öğretmen ilk kez bir araya gelmişti…)
  • Konuklarımızdan Ali BOZKURT ve İlhan ALKAN, ertesi günü Uşak' a gidecekleri için onları yemekten sonra arkadaşlarımız Gülhan- Lütfi SELAMET'lerin evinde konuk etmiştik.
Yaklaşık 15 arkadaşla birlikte evdeki sohbetimiz gece geç saatlere kadar sürmüştü…
Eskişehir Buluşması, abece'nin yaşamına önemli ölçüde can suyu katmıştı…
DEMOKRATİK ÖĞRETMEN ÖRGÜTLENMESİNDE DÜNDEN BUGÜNE
Anımsanacağı gibi, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra oluşturulan faşist sistemin neden olduğu kış uykusundan ilk uyananlar 'öğretmenler' olmuştu.
Demokratik öğretmen hareketinin öncüleri, Nisan 1986'da 'abece' adıyla bir dergi çıkararak yasakları deldiler.
Adeta bir örgüt gibi işlev gören 'abece Dergisi' çevresinde oluşan birleşik güç sayesinde 16 Şubat 1988'de EĞİT-DER kuruldu.
'abece Dergisi' de derneğin yayın organı oldu
'abece ve EĞİT-DER kuruluş sürecinin' demokratik öğretmen örgütlenmesi tarihinde çok önemli bir yeri oldu.
Ülkemizde 1980 sonrasında memur sendikacılığının temeli EĞİT-DER tarafından atıldı. Bu süreçte, demokratik örgütsel yaşam alanında çok önemli deneyimler kazanıldı.
Bencileyin birçok eğitimci toplumsal kimliğimizi bu süreçte geliştirdik.
Eskişehir'de TÖS ve TÖB- DER geleneğinden gelen öğretmenler; ilk sayısı Nisan 1986'da çıkan abece Dergisi'ne, EĞİT- DER'in kuruluşuna ve bugünlere gelmesine, bu arada ilk eğitim sendikalarının kuruluşuna çok güçlü destek verdiler.
GELECEĞE BAĞLANTILAR
Günümüzde abece Dergisi ve EĞİT- DER, Türkiye demokratik öğretmen hareketinin tarihsel süreci açısından 'Korunması ve geliştirilmesi gereken kültür varlıklarıdır…'
  • EĞİT- DER ve abece Dergisi her hal ve koşulda mutlaka yaşatılmalıdır.
  • EĞİT- DER'in ülkemizde 'Laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim' ilkelerini benimseyen diğer örgütlerle 'birliktelik ilişkileri' geliştirilmelidir.
  • Derneğin 'siyasal bağımsızlık' ve 'dernek organlarının oluşumunda demokratik temsil' ilkeleri titizlikle korunmalı ve geliştirilmelidir.
  • Genel Merkez ile şubeler ve şube yönetimleriyle üyeler arasındaki 'paylaşım ve iletişim ilişkileri' geliştirilmelidir.
  • Üye ödentilerinin toplanmasında ve şubeler tarafından genel merkeze gönderilecek ödentilerde titizlik gösterilmelidir.
  • EĞİT- DER'in varlık neden olan 'Çağdaş eğitimin korunması ve geliştirilmesi' işlevi yanında; üyelerin sosyal ve kültürel gereksinimlerine yönelik etkinlikler düzenlenmelidir.
  • Ve EĞİT- DER, 'eğitim çalışanlarının sendikal birliğinin oluşmasına' katkıda bulunabilir…
Selam olsun Türkiye'nin ve dünyanın aydınlık geleceğine…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, umutla…