Özelikle 2014 yılının sonu ve 2015 yılının ilk yarısında milyonlarca kişiyi ilgilendiren elektrikte kayıp kaçak bedellerinin vatandaşa ödettirilmesi meselesi kamuoyunda çokça konuşulmuş ve vatandaşın lehine düzenlemeler yapılması talebi başta tüketici örgütleri olmak üzere toplumun birçok kesiminde dile getirilmişti. Söz konusu düzenleme talebinin temelini ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.5.2014 tarihinde vermiş olduğu karar oluşturuyordu. Bu karar da ; 'Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden davacı Kurum'un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davacı kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysa ki, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davacıya aittir. Bununla birlikte, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır.' denilmekteydi elektrikteki kayıp kaçak bedellerinin, sorumlusu olmayan tüketicilere yansıtıldığı böylelikle yargı kararı ile kesinlik kazanmış oluyordu. Herkes, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı doğrultusunda hükümetten bir yasal düzenleme çalışması yapılmasını beklerken, tam tersine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından beklentilerin dışında, bir yasa tasarısı hazırlandı. Bakanlığın hazırlamış olduğu 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile kayıp-kaçak bedelleri yasal güvence altına alınıyor, tasarıda ayrıca, teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler ile kesme bağlama maliyeti, sayaç okuma maliyeti gibi maliyetler de yasal güvence altına alınarak tüketicilere yansıtılıyordu. Tüm bu gelişmeler unutuldu mu derken geçen günlerde CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel konuya ilişkin bir yasa teklifinde bulunarak büyük bir haksızlık ve adeta devlet eliyle resmi soygun olan konuyu tekrar gündeme taşımış oldu. Teklif gerekçesinde son derece doğru bir noktaya dikkat çeken vekilimiz kanun gerekçesinde Kayıp/kaçak bedeli abonelerin elektrik tüketimine dair bir uygulama olmayıp tamamen enerji iletimiyle ilgilidir. Faturalardaki kayıp/kaçak bedelinin kayıp olan kısmı iletim hatlarındaki teknik problemler nedeniyle yolda kaybolması nedeniyle tüketiciye yansıtılması teknik olarak açıklanabilecek bir durum ise de kaçak bedelinin yansıtılması tamamen hukuka aykırıdır. Dolayısıyla bu durum Anayasanın hukuk devleti, sosyal devlet, adalet ve eşitlik ilkelerine ve Evrensel Tüketici Haklarına aykırıdır. İfadelerini kullanmıştır. Terör olayları nedeni ile yeteri kadar kamuoyunda yer bulmayan bu yasa teklifi birçok açıdan önem arz etmektedir. Dürüst aboneleri koruması açısından, Anayasaya aykırı bir yasal düzenlemeyi engellemesi açısından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı hiçe sayılmasını engellemesi açısından, Kamu yararının ortadan kalkmaması açısından, Kayıp-kaçak bedeli yasal güvence altına alınması açısından, Türkiye'nin de altına imza attığı evrensel tüketici hakları hiçe sayılmayacak olmasından, Elektriği çalan hırsızın üzerine gitmeyen ve kayıpları önlemek için yatırım yapmayan elektrik dağıtım şirketleri korunmasını engellemek açısından ve her şeyden önemlisi kamu vicdanı açısından önem arz etmektedir. Eskişehir milletvekilimizin milyonlarca insanı ilgilendiren bu yasa teklifi umarız kabul edilir ve ülke genelinde büyük bir mağduriyet Eskişehir aracılığı ile son bulmuş olur.