Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi (URAYSİM) projesi tartışmaları sürüyor.
Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen olmak üzere, projelerin verimli topraklar üzerinde inşa edilmesine karşı çıkanlara bir yandan AK Partinin bir yandan da STK başkanlarının sistematik eleştirileri de devam ediyor.
URAYSİM Test yollarının geçeceği arazide yapılan kamulaştırma kararının iptali ile karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulması istemiyle Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan davada, Eskişehir 1. İdare Mahkemesi tarafından belirlenen alanlarında uzman 7 Bilirkişi tarafından rapor hazırlandı.
Raporda, özellikle öne çıkan tespitlerden bazıları şöyle:
*'Raylı Sistemler Araştırma Merkezi' projesinin test yollarının inşası için belirlenen alana yönelik 1/100.000 ölçekli Eskişehir Çevre Düzeni Planında ve 1/5000 Nazım İmar Planında değişiklik yapılmamıştır.
* Test yollarının geçeceği arazinin bir bölümü büyük ova statüsü içinde kalan bölgedir. Öncelikle bu alanlara yönelik 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında tarım dışı amaçlı kullanım izni verilmesi için başvuru yapılmış ancak sonuçlanmadan yani arazinin tarım dışı amaçlı kullanım izni alınmadan kamulaştırmasına başlanılmıştır.
* Önerilen projenin ve projeye bağlı olarak ortaya çıkacak değişimlerin, Büyük Ova Koruma Alanı olarak belirlenen Alpu Ovası içinde kalması nedeniyle bölgenin en verimli tarım arazilerinin bütünlüğünün bozulacağının açıktır.
* Verimli tarım alanları bir Ülkenin en önemli kaynaklarıdır. Verimli toprak kaybının neden olacağı somut tehditlere karşılık, ülke kaynaklarının korunmasından sağlanacak hayati ve stratejik kazanımlar alanın muhafazasının daha üstün bir kamu yararı içerdiği kanaatini oluşturmaktadır.
* Projenin taşkın koruma kuşağı içinde yer alıp almadığı konusunda ilgili kuruluşlardan görüş alınmamış, aktif fay hattının etkileri konusunda hesaplama yapılmamış, AFAD görüşü alınmamıştır.
* Yol inşa alanı 'Büyük Kervan Yolu' kültür rotası üzerinde yer almaktadır. Proje uygulama ve kamulaştırma sahası olarak Alpu Ovası'nın kuzeyinde uzanan kıraç arazilerin tercih edilmesi; kültür varlıklarının bütünlüğünün bozulmadan korunarak gelecek nesillere aktarılması ve arkeoloji biliminin bağlayıcılığı açısından üstün kamu yararına olacaktır.
'ESKİŞEHİR'İN 50 YILINA DOKUNAN PROJE'
AK Parti Eskişehir İl Başkanı Zihni Çalışkan, ise sağlısolluhaber.com Genel Yayın Yönetmeni Arif Anbar'a yaptığı açıklamada, Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi (URAYSİM) Projesi'nin siyasallaştırılmaması gerektiğini söylemiş. .
URAYSİM Projesi'nin Eskişehir'in geleceği için önemli olduğunu, şehrin geleceğindeki rolünün çok iyi bilinmesi gerektiğini de vurgu yapmış.
URAYSİM bir araştırma geliştirme projesi olmadığını, Eskişehir'in 50 yılına dokunan, şehrin sanayisinin gelişimini öngören, gerçekten vizyon sahibi olarak hazırlanan, partnerleri Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Teknik üniversitesi olan gerçekten şehrin raylı sistemler geçmişini geleceğe taşıyan, bu alandaki bilgi birikimini ortaya koyan, şehrin gelişiminde, kavşak noktasında olmasında ve özellikle yenilenebilir enerjide üretim sağlaması mümkün olan bir proje olduğunu da belirtmiş.
'Bu alana karşı çıkmak gerçekten Eskişehir'in geleceğine karşı çıkmaktır' demiş.
* * *
Şu açıkça bilinmeli.
Projeyi eleştirenlerin eleştirileri iyi okunmalı.
URAYSİM projesine değil test alanının yapılacağı alana karşı çıkıyorlar.
Şunu söylüyorlar:
'Testlerin raylarının döşeneceği alan verimli tarım arazisi üzerine değil kıraç topraklar seçilmeli. Koruma altına alınan büyük ova tarım dışı kullanılmamalı'.
* * *
Alpu Ovası Eskişehir'in hem tahıl hem de pancar ambarı.
Gıdaya ulaşabilmenin ne kadar önemli olduğunu pandemi döneminde yaşadık.
Bu toprakları korumak, gelecek kuşaklar adına önemli.
Zaten giderek azalan, yerlerine çok katlı binalar dikilenverimli tarım arazilerini koruyamazsak gelecek nesiller bizlerin arkasından lanet okurlar.
* * *

ÇİFTCİLERE SAĞLANAN EKONOMİK DESTEKLER YETERSİZ
Türkiye Ziraat Odaları BirliğiBölge Başkanı Eyüp Elmalı yönetiminde gerçekleştirilen kurulda, Eskişehir ve bölgesindeki çiftçiler ile hayvan yetiştiricilerinin yaşadığı sorunlar masaya yatırılmış.
Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Ziraat Odası ile ilçe oda başkanlarının katıldığı kurulda, yeni sezon öncesi çiftçilerin karşılaştıkları zorluklar dile getirilmiş.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Bölge Başkanı Elmalı, çiftçinin, sürekli artan maliyetler yüzünden zarar ettiğine dikkat çekerek sağlanan ekonomik desteklerinde yetersiz olduğunu söylemiş.
Başkan Elmalı 'Çiftçimiz son yılların en sıkıntılı günlerini geçiriyor. Tohum, gübre, akaryakıt zamları başta olmak üzere diğer maliyetlere sürekli artış yapıldı. Zamlar durmak nedir bilmiyor. Bu şartlar altında ekim alanlarını daraltmak zorunda kaldık. Sadece çiftçi değil, hayvan üreticileri de büyük bir çıkmazın içerisinde. Yem fiyatları aldı başını gidiyor. Et ve süt alım fiyatı bugünkü koşullarda çok yetersiz. Verilen desteklerde yetmiyor. Çiftçi ve üreticimize daha fazla destek verilip gereken her türlü kolaylık sağlanmalıdır. Geçen yıllarda olduğu gibi bu sezon bizlerden daha fazla ürün hasatı beklenilmesin' demiş.
ÇİFTCİ ÜRETİMDEN VEZGEÇİNCE FİYAT YÜKSELDİ
Tarım ülkesi olarak bilinen Türkiye'nin son zamanlarda yaptığı tarımsal ithalat, ülke ekonomisi için önemli gider kalemlerinden biri haline geldi. Tarım sektörünün ekonomiye getirdiği mali yük ülke adına ciddi bir ekonomik kayba sebep olurken bu alanda yaşanan sorunlara çözüm üretilmesi konusunda tarım bakanlığı nezdinde hükümete büyük sorumluluklar düşmektedir.
Türkiye, uzun yıllardan bu yana ithalata dayalı bir tarım politikası uyguladı. Gıda enflasyonu ile mücadele kapsamında üretici fiyatları baskı altında tutuldu. Girdi fiyatları artarken çiftçinin ürettiği ürünün fiyatı baskılandı. Çiftçi üretimden vazgeçmek zorunda kalınca arz azaldı ve fiyat yükseldi. Fiyatı artan her ürün ithal edilerek bu fiyat artışı önlenmeye çalışıldı. Üretim yerine ithalat desteklendi. Son dönemde ayçiçeği, hububat, konusunda ithalatı kolaylaştırıcı adımlar atıldı.
Çiftçi yıllardır mazot,gübre,tohum,ilaç ve son yıllarda elektrik fiyatının çok yüksek olması nedeniyle üretim yapmakta zorlanırken, girdilerin ucuzlatılması,desteklenmesi konusunda somut hiç bir adım atılmadı.
DIŞA BAĞIMLILIĞIN AZALTILMASI
İÇİN SOMUT ADIMLAR ATILMALI
Çiftçinin üretime dönmesini sağlayacak,üretimi artırmasını ve dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak somut bir adım ne yazık ki yok.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediği 'bir karış tarım arazisi boş kalmayacak' sözünün içinin doldurulması için öncelikle girdilerde destekler sağlanarak çiftçinin üretim yapması sağlanmalı.
Çiftçi para kazanırsa üretim yapar, bir karış toprağı boş bırakmaz. Para kazanamazsa üretimden çekilir. Yeni tarım düzeninde üretmeyen ülkelerin, toplumların işi çok zor olacak. Türkiye'nin ciddi bir potansiyeli var. Bunu harekete geçirecek üretim odaklı yeni politikalara ihtiyacı var.
DESTEK TARLA SAHİBİNE DEĞİL EKENE VERİLMELİ
Gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerekse Tarım ve Orman Bakanları 'çiftçiye verilen desteklerle' övünüyorlar.
Tarla kiralayıp çiftçilik yapan, yani ekip biçenler desteklerden yararlanamıyorlar.
Toprak ağaları, tarlalarını kiraya veriyor.
Çoğu tarlasına ne kadar tohum, gübre atıldığını, traktörün ve sulama da kullanılan motorun ne kadar mazot yaktığını bilmez.
Ama destekleri de o alır.
Yani tarlaya adımını bile atmadan hem destekleri hem de kira parasını cebine indiriyor.
Hem de ekip biçenden daha çok para kazanıyor.
Yıllardır söyleniyor ama kulak veren yok.
Destekler tarla sahibine değil kiralayanlara verilmeli.
Bunun önüne geçmek çok kolay.
Tarla sahibinden adına kesilmiş gübre, mazot ve tohum faturaları istenmeli.
Fatura ibraz edemeyene destek verilmemeli.
O zaman tarla sahipleri ya kendi ekecek, biçecek. Yada tarlayı kim kiraladı ise destekleri o alacak.
* * *

GEÇEN YILI MUMLA ARAYACAĞIZ!
Kurban Bayramı'na kısa bir süre kala kurbanlık fiyatları da tekrar gündeme geldi. Fiyatların geçen yıla göre ikiye katlanacağı öngörülüyor. Kırmızı Et Üreticileri 'Büyükbaş kurbanlıklar 60-70 bin lira, küçükbaş kurbanlıklar da ortalama 3-4 bin lira olur' diyorlar.
Kurbanlık fiyatları da her yıl olduğu gibi gündemdeki yerini aldı. Et fiyatlarındaki artışın Kurbanlık fiyatlarını da etkileyeceği öngörülürken geçen yılki fiyatların ortalama olarak ikiye katlanacağı düşünülüyor.
'BÜYÜKBAŞ 60-70 BİN, KÜÇÜKBAŞ 3-4 BİN OLUR'
9 Temmuz'da başlayacak olan Kurban Bayramı öncesinde kurbanlık fiyatlarıyla ilgili konuşan Kırmızı Et Üreticileri ve besiciler, 'Kurbanlık talebinde ekonomik sebeplerden dolayı azalma olacağını düşünüyoruz. Asıl sorun yaz bittiği dönem yaşanacak. İşletmelerde hala kesime gidecek hayvan var. Talebi karşılıyor ancak eylülden itibaren anaç hayvanların kesime götürüleceğini öngörüyoruz. Büyükbaş kurbanlıklar 60-70 bin lira, küçükbaş kurbanlıklar da ortalama 3-4 bin lira olur' dediler.
İKİYE KATLANACAĞI DÜŞÜNÜLÜYOR
2021 yılında ortalama kurban fiyatları, hayvan başına büyükbaşta 6 bin 500 lira ile 35 bin lira, küçükbaşta ise bin 300 lira ile 5 bin lira arasında değişiyordu. Yaşanan ekonomik kırız, kırmızı et fiyatlarının yükselmesi, yüzde 70 olan enflasyon kurbanlık fiyatları geçen yıla göre en az iki kat artmış olacak.
Aldığı maaşla zar zor geçinen sabit gelirlerin bu şartlar altında önümüzdeki kurban bayramında kurban kesmesi zor hatta imkansız.
Bu da kurban bayramını dört gözle bekleyen kırmızı et üreticileri ile besicileri hayal kırıklığına uğratacak. Hayvanları elinde kalacak. O zamanda ister istemez kesime götürmek zorunda kalacak.
* * *

AK Parti'nin oyu yüzde 8.8 düşTÜ İYİ Parti yüzde 8 artı
ORC Araştırma, AK Parti, CHP ve İYİ Parti'nin son 15 aydaki oy değişimini açıkladı. Buna göre Şubat 2021'de yüzde 36.8 olan AK Parti'nin oy oranı, Mayıs 2022'de yüzde 28'e düştü. CHP'nin ise geçtiğimiz yılın şubat ayında yüzde 22.3 olan oyu, yüzde 24.1'e yükseldi. İYİ Parti, Şubat 2021'de yüzde 10.8 olan oy oranını Mayıs 2022'de yüzde 18.4'e kadar çıkardı. AK Parti'nin yüzde 8'e yakın oy kaybına karşılık İYİ Parti'nin aynı oranda yükselmesi dikkat çekti.
Türkiye 2023 seçimlerine doğru adım adım ilerlerken partilerin oy oranına ilişkin yapılan anketler de arttı. Yapılan son ankette ORC, 3 partinin son 15 aylık oy oranındaki değişimi inceledi. ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Posteki, anket sonuçlarını sosyal medya hesabından paylaştı.
AK PARTİ 8 PUAN KAYBETTİ
ORC Araştırma tarafından yapılan ankette AK Parti'de yaşanan düşüş dikkat çekti. Şubat ayında yüzde 36.8 olan AK Parti'nin oyu yaklaşık yüzde 8 değer kaybetti. Aşağı yönlü grafik çizen AK Parti, mayıs 2022'de yüzde 28'e geriledi.
CHP DALGALI BİR GRAFİK ÇİZDİ
Son 15 ayı kapsayan ankete göre CHP, inişli çıkışlı bir grafik ortaya koydu. Şubat 2021'de yüzde 22.3 olarak gösterilen oy oranı ekim 2021'de yüzde 26'a yükseldi. 2022 mayıs ayına gelindiğinde ise ana muhalefet partisinin oy oranı yüzde 24.1 olarak kaydedildi.
İYİ PARTİ'DE DİKKAT ÇEKEN YÜKSELİŞ
Millet İttifakı'nın ortağı İYİ Parti'nin yükselişi ORC anketine yansıdı. Şubat 2021'de yüzde 10.8 olan İYİ Parti'nin oyu, yaklaşık 8 puan artarak yüzde 18.4'e yükseldi. 3 partiyi kapsayan araştırmada Meral Akşener'in liderliğindeki İYİ Parti, son 15 ayda oy oranını en çok artıran parti oldu.
* * *